Deustche Bank'ın kârında büyük düşüş

Almanya'nın en büyük bankası Deutsche Bank'ın net kârının, bu yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 98 azalarak 20 milyon euroya gerilemesi, hisselerinde düşüşe neden olurken, küresel piyasalarda endişeleri artırdı.

Küresel büyümenin zayıf kalması, petrol ve emtia fiyatlarındaki gelişmeler, İngiltere'nin AB'den çıkması (Brexit) yönünde karar alması ve batık kredilere ilişkin endişeler, piyasalarda oluşan bozulma, Avrupa bankacılık sektörünü de etkiliyor.

Piyasalardaki dalgalanmalardan en fazla etkilenen bankalardan Deutsche Bank'ın gelirleri de kârı da düşmeye devam ediyor. Bankanın gelirleri, bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 20 azalarak 7,4 milyar euroya düştü. Bankanın net kârındaki düşüş ikinci çeyrekte de sürdü ve geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 98 azalarak 20 milyon euroya geriledi.

Bir yılda yüzde 62 değer kaybı

Gelen bilançonun ardından Frankfurt Borsası'nda işlem gören bankanın hisselerindeki değer kaybı yüzde 4'ü aştı.

Bankanın hisseleri, geçen yılın temmuz ayından bu yana yaklaşık yüzde 62 değer kaybetti. Geçen yıl temmuz sonunda 32,05 eurodan işlem gören hisseler, 27 Temmuz itibarıyla 12,50 euro seviyesine düştü. Bankanın piyasa değeri ise 20 milyar eurodan fazla eriyerek 17 milyar euroya geriledi.

Geçen yıl 6,8 milyar euro zarar açıklayan banka, yaklaşık 35 bin çalışanını işten çıkarmayı planladığını kamuoyuna duyurmuştu. 

14 milyar dolar ceza almıştı

Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya'nın yıllık milli gelirinin 3 trilyon euro olarak hesaplandığı dikkate alındığında, banka, 42 trilyon euro değerinde döviz, hazine bonosu, devlet tahvili, faiz, emtia, kredi değerliliği gibi finansal türev ürünleriyle dünya finans sisteminde önde gelen bir konumda bulunuyor.

Almanya'da yüzde 40'lık pazar payı ile en büyük kredi sağlayıcısı banka, geçmişte yaptığı çeşitli uygunsuz işlemlerinden dolayı 14 milyar dolar ceza almıştı. 

'Lehman Brothers'la aynı kaderi paylaşabilir'

Brexit'in, küresel ekonomik toparlanmaya zarar verebileceği endişeleri devam ederken, dünya finansal sisteminde önemli bir paya sahip olan söz konusu bankanın, gerekli reformları yapmazsa, geleceğinin, 2008'de iflas eden ABD'nin 158 yıllık bankası "Lehman Brothers" ile aynı kaderi paylaşabileceği iddia ediliyor. 

Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından bu ayın başında yayımlanan raporda, bankanın küresel finans sistemi için en büyük tehdit olduğuna dikkat çekilerek, Deutsche Bank'ın iflas etmesi durumunda, bundan finans ve bankacılık sektörünün "feci şekilde etkileneceğine" işaret ediliyor.

ABD'de stres testinden geçemedi

ABD Merkez Bankası (Fed), geçen ay Deutsche Bank'ın sermaye planını reddetti. Fed’in Kapsamlı Sermaye Analizi ve Değerlendirmesi (CCAR) kapsamında, risk ölçüm yöntemlerinde, bankanın stres testi sürecinde, risk yönetimi yapısında ve veri altyapısında eksiklikler olduğu kaydedildi. Söz konusu test, bankaların güçlü sermaye yapısına sahip olması, kriz dönemlerinde bile kredi yükümlülüklerini rahatlıkla yerine getirebilmesi ve finansal istikrar açısından yapılıyor. 

Banka, Avrupa Bankacılık Otoritesi (EBA) tarafından 29 Temmuz'da stres testine tabi tutulacak. Bankanın söz konusu testten geçmesi beklenirken, aksi durumda bankadaki kötü gidişe "dur" denilmesi için "kurtarma paketi"nin gündeme gelebileceği ifade ediliyor.

'Eksi faizler banka karlarını vuruyor'

İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdürü Şant Manukyan, yaptığı açıklamada, Deutsche Bank'ın yaptığı işlemlerde de ciddi gerileme olduğunu söyledi. Manukyan, "Kârında gerileme çok sürpriz değil hatta zarar açıklaması da bekleniyordu. Banka zaten bir süredir yeniden yapılandırmaya gidiyor. Eski bankacılık modeli ve eksi faizler banka karlarını vurmuş durumda." dedi. 

Söz konusu bankanın yapmaya çalıştığı faiz marjı üzerinden para kazanmak yerine hizmetleri çeşitlendirmek ve bunların üzerinden yaratılacak komisyonlarla karlılığı artırmak olduğunu anlatan Manukyan, "Aynı zamanda da riskli varlıkları azaltarak sermaye yapısını kuvvetlendirmek." diye konuştu. 

'Sonucu piyasalara ağır olur'

Merkezi Londra'da bulunan Atlantic Equities LLP'nin analistlerinden Chris Wheeler, küresel ticaretteki zayıf seyrin, Brexit’in ve bankanın yeniden yapılandırılmasının da karışıklığın Deutsche Bank’ın gelirlerini etkilediğini söyledi. 

Wheeler, bankanın FICC olarak da bilinen sabit gelir, emtia ve para birimi işlemlerinden elde edilen gelirinde yıllık yüzde 19’luk bir gerileme olduğunun altını çizerek, “ABD’li beş büyük banka bu gelirleri yüzde 21 artırırken, Deutsche Bank’ta düşüş var. Yine bankanın yatırım işlemlerinde yıllık yüzde 31’lik bir düşüş var ve bu düşüş söz konusu ABD bankalarında sadece yüzde 4. Küresel piyasalar Deutsche Bank’ın önemli bir parçası. Bankanın üst yöneticisinin (CEO) dünyada sabit gelir, emtia ve para birimi işlemlerinde dördüncü olan bankanın bu güçlü pozisyonu devam ettirmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Bankanın çözmesi gereken birçok probleminin olduğunu anlatan Wheeler, “Banka yöneticileri zayıf seyreden piyasaları işaret ederek, değişiklik yapmayı hızlandırıyorlar. Bununla birlikte banka güçlü likiditeye ve Alman hükümetinin tam desteğine sahip. Banka birçok sebepten dolayı iflas etmez. İflas etmesi durumunda sonucu piyasalar için çok ağır olur. Bankanın yeniden yapılanmasında sermaye gerekebilir fakat çok acil durumlar hariç şu anda Alman hükümetinin kurtarma paketi söz konusu olamaz.” değerlendirmesinde bulundu.