Er Manning davasında karar

ABD'nin gizli askeri ve diplomatik yazışmalarını Wikileaks'e sızdırdığı gerekçesiyle yargılanan Bradley Manning'in merakla izlenen davasında sona gelindi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - ABD ordusunda istihbarat analizcisi olarak görev yapan ve ülkenin gizli askeri ve diplomatik yazışmalarını Wikileaks'e sızdırdığı gerekçesiyle yargılanan Bradley Manning'in merakla izlenen davasında sona gelindi.

Ülkesinin Afganistan ve Irak'taki faaliyetlerine dair gizli bilgileri Wikileaks'e sızdırdığı iddiasıyla 21 suçtan yargılanan Manning'in Fort George G. Meade Askeri Üssü'nde görülen davasında Albay Denise Lindt, dün kararı açıkladı. Lindt,  Manning'in ömür boyu hapsi gerektiren "düşmana yardım" suçundan beraat ettiğini, hakkındaki 5 casusluk, 5 hırsızlık,  bilgisayarda sahtecilik ve diğer askeri kuralları ihlal etmek suçlarından mahkum olduğunu söyledi.

Manning için verilecek cezayı belirleme aşamasına ise bugün geçilecek. Bradley Manning,  kendisine yöneltilen en ciddi suçtan beraat etmiş olsa da hükümetin gizli belgelerini sızdırdığı gerekçesiyle hala 136 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya bulunuyor.

Dava süreci

Yargılanma süreci şubat ayında başlayan Manning, ön duruşmalarda, Irak ve Afganistan'daki savaşlara ilişkin yüz binlerce gizli rapor ile Dışişleri Bakanlığının kriptolu mesajlarını WikiLeaks'e gönderdiği hakkında kendisine yöneltilen suçlamalardan 10'unu kabul etti. Ancak ömür boyu hapse varan cezaları içeren, düşmana yardım veya casusluk ile bilgisayar suçlarıyla ilgili federal kanunları ihlal ettiğine ilişkin suçlamaları reddetti.

Avukatları, ABD tarihinin en geniş çaplı istihbarat sızdırma olayı ile suçlanan müvekkillerinin hakkında yöneltilen suçlamaların azaltılması karşılığında, suç işlediğini kabul ederek savunma hakkından vazgeçme teklifinde bulunduğunu bildirdi. Manning'in kabul ettiği suçlar arasında yasadışı silah bulundurma ve gizli bilgi dağıtımı bulunuyordu.

Neler söyledi?

Manning, mahkemede 35 sayfalık açıklamasında, ''Her geçen yıl saplandığımız bataklıktaki durum nedeniyle depresyona girmeye başlamıştım. Katıldıkları operasyonlarda, hedeflenen insanları kaçırmak veya öldürmek bizi takıntılı hale getirdi. Ben topluma, Irak'ta yaşayan herkesin yok edilmesi gereken hedef olmadığını göstermek istedim'' ifadelerini kullandı.

Bu bilgilerin Afganistan ve Irak'taki birliğe zarar verdiğine ve ulusal güvenliği tehdit ettiğine inanmadığını belirten Manning, ''Kamuoyunun, özellikle Amerikalıların bu bilgilere ulaşmasının, içerde genel olarak dış politika ve askerin rolüne yönelik bir tartışmayı ateşleyebileceğine inandım'' dedi.

Manning, bilgileri önce Washington Post'tan bir muhabire vermek istediğini fakat muhabirin gönülsüz davranması üzerine New York Times'in ombudsmanıyla irtibata geçmeye çalıştığını, karşılık alamaması sonrasında Wikileaks'e yüklediğini ifade etti.

Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterildi

Nobel Barış Ödülü'nün 2012 yılı aday listesinde de yer alan Manning'e Nobel Barış Ödülü sahibi 3 barış savunucusundan da destek geldi.

Desmund Tutu, Mairead Maguire ve Adolfo Peres Esquivel yaptıkları ortak açıklamada, ''Manning'in adli takibatı değil, minnetarlık duyulmayı hakeden bir kişi olduğu'' belirtti. Ortak açıklamada, ''Manning'in, yaptıklarıyla Irak ve Afganistan'da işlenen üstü örtülü suçları ortaya çıkaran cesur bir muhbir olduğu'' ileri sürüldü.

BM'den işkence iddiası

Manning, avukatı aracılığıyla sunduğu 110 sayfalık dilekçede, askeri hapishanede 9 aylık tutukluluğu sırasında intihar etmesini engellemek için verilen sert battaniyenin altında uyumaktan vücudunda döküntüler olduğunu, gardiyanların kötü muamelesi sonucu panik atak geçirdiğini, geceleri tüm kıyafetlerini güvenlik görevlilerine teslim ederek hücresinde çırılçıplak bırakıldığını, gözlük takmasının yasaklandığını ve yoklama sırasında iç çamaşırlarını çıkarmak zorunda bırakıldığını iddia etti. Manning, gördüğü kötü muamele nedeniyle kendisine yöneltilen suçlamaların düşürülmesini talep etti.

BM işkence özel raportörü Juan Ernesto Mendez, yaptığı açıklamada, ağustos 2010'da tutuklanan Bradley Manning'in Quantico Cezaevinde geçirdiği 8 aylık sürede "aşırı tecritin oluşturduğu, zalimce, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele" ile karşılaştığını söyledi.

Uluslararası Af Örgütü ve Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği gibi kuruluşlar da bu süreçte, Manning'in günde sadece bir saat havalandırmaya çıkarılması nedeniyle ağır tecrit ve çıplak uyumaya zorlanması şeklindeki uygulamaları eleştirdi.

Buna karşılık, davaya bakan hakim, Manning'in ağır tutukluluk şartlarını göz önünde bulundurarak dava sonucu ne olursa olsun mahkumiyetinde 112 gün indirime gidileceğini açıkladı.