Erdoğan'ın seçilmesi ekonomide istikrarı artıracak

Uluslararası finans kuruluşlarının ekonomistleri, Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesinin ekonomiye kısa vadede olumlu etki yapacağı konusunda birleşti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

FRANKFURT - Uluslararası finans kuruluşlarının ekonomistleri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin Türkiye ekonomisine kısa vadede olumlu etki yapacağını ancak uzun vadede olumlu ekonomik görünüm için siyasi istikrarın ve reformların devam etmesi gerektiği görüşünde birleşti. 

Uluslararası ekonomi kuruluşlarının uzmanları, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'de ilk kez halkoyuyla Cumhurbaşkanı seçilmesini değerlendirdi. 

Berenberg Bank Türkiye Ekonomisti Wolf-Fabian Hungerland, Başbakan Erdoğan'ın salt çoğunluğun oyuyla seçimi kazanacağını önceden tahmin ettiklerini belirterek, "Erdoğan fiili olarak ülkeyi yönetmeye devam edecek. Bu yüzden kendisinin başbakanlıktan cumhurbaşkanlığına geçişi, piyasalara oldukça az doğrudan etki yapacak" dedi.

Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasının ardından yeni başbakanın, AK Parti Genel Başkanı'nın ve gelecek seçimlerde kabineye seçilecek isimlerin piyasalarda merak konusu olduğunu aktaran Hungerland, "Burada AK Parti'nin 3 dönem kuralın birçok bilinen yüzün değişmesine neden olacağı için oldukça kritik. Yeni başbakan, yeni AK Parti Genel Başkanı ve yeni kabine 2015 genel seçimleri için önemli. Bu seçimler muhtemelen uzun dönemde daha önemli değişikliklere yol açacak" diye konuştu.

"Hükümetteki yeni yüzler yatırımcıların odağında olacak"

"Ali Babacan, yatırımcılar için güvence kaynağı, ancak AK Parti'nin kuralları sebebiyle gelecek yıl parlamento seçimlerinin ardından muhtemelen hükümette yer alamayacak" diyen Hungerland, genel seçimlerin ardından kabineye seçilecek yeni bakanların piyasalar tarafından dikkatle izleneceğini vurguladı.

Hükümetteki yeni yüzlerin piyasa istikrarı ve güveni açısından yatırımcıların odağında olacağının altını çizen Hungerland, ekonomi politikalarını yönetenlerin değişmesi durumunda yatırımcıların Türkiye konusunda daha temkinli olabileceğini kaydetti.

Hungerland, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ise şu an itibariyle gelecekte bir rol almasını beklemediklerini, ancak rol alması durumunda bunun piyasalar için olumlu bir hamle olacağına işaret etti.

Erdoğan'ın halk tarafından Cumhurbaşkanı seçilmesinin kısa vadede ekonomide istikrarı artıracağını vurgulayan Hungerland, şöyle devam etti:

"Erdoğan'ın zaferi büyük ölçüde devam eden iyi ekonomik ivmeyle gerçekleşti. Ancak, Türkiye ekonomisi şu an sadece güçlü değil aynı zamanda kırılgan. Son 10 yıldaki etkileyici büyüme büyük ölçüde tüketim odaklı ve özel sektör ağırlıklı gerçekleşti. Orta vadede, Erdoğan Cumhurbaşkanı olarak rolünü yükseltecek ve muhtemelen başarılı olacaktır. Uzun vadede ise hükümetin, Türkiye'nin yüksek enerji bağımlılığını ve tasarruf oranının yabancı sermayeye bağımlılığını azaltması gerekiyor."

"Genel seçimlerde oluşacak siyasi görünümün şekillenmesinde büyük rol oynayacak"

ING Bank Grup Müdürü Muhammed Mercan ise Türkiye'yi etkileyen jeopolitik risklerin önemine dikkati çekerek mart ayındaki yerel seçimlerin ardından piyasalardaki rallinin tekrarlanma ihtimalinin küresel şartlar dikkate alındığında daha az olduğunu ifade etti.

"Genel olarak bu cumhurbaşkanlığı seçimi, genel seçimlerde oluşacak siyasi görünümün şekillenmesinde büyük rol oynayacak" diyen Mercan, siyasetin piyasaları ve piyasaları çevreleyen belirsizlikleri domine etmeye devam edeceğini kaydetti.

Türkiye ekonomisinin görünümünde ileriye dönük olarak önemli bir değişiklik beklemediklerini aktaran Mercan, şunları kaydetti:

"Siyasetteki belirsizlikler, cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından iktidar partisinin yönetimindeki değişiklikler, yeni hükümet oluşumu ve ekonomi yönetimindeki isimlerin değişmesi gibi sebeplerle yükselebilir. Bilindiği gibi AK Parti'de 3 dönem kuralı mevcut. Genel olarak yatırımcılar tarafından övgüyle bahsedilen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, gelecek yıl yapılacak parlamento seçimlerinde yer alamayacak bakanlar arasında. Bu pazar odaklı yapısal politikalar ve son zamanlarda çok ılımlı seyreden yapısal reformların hızlandırılması için faydalı değil. Dolayısıyla, Türkiye'nin ekonomisine ilişkin ileriye dönük olarak çok önemli bir değişiklik beklemiyoruz."

"Türkler'in çoğunluğu liderlerini ödüllendirmiş gibi görünüyor"

Berenberg Kıdemli Ekonomisti Christian Schulz ise Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde Türkiye ekonomisinin performansına dikkati çekti.

Başbakan Erdoğan’ın başbakanlık görevini devraldığı yıldan bu yana Türkiye ekonomisinin yıllık yaklaşık yüzde 5 büyüdüğünü hatırlatan Schulz, "13 yıl öncesinden bu yana satın alma gücü açısından, performans çok daha güçlü. GSYH 2 kattan fazla yükseldi ve kişi başı hasıla yüzde 80'den daha fazla arttı. Türkler'in çoğunluğu bu performansıyla liderlerini ödüllendirmiş gibi görünüyor" değerlendirmesinde bulundu.

TD Securities Gelişmekte olan Ekonomiler Başekonomisti Cristian Maggio da Erdoğan'ın seçimden zaferle ayrılmasının orta vadede piyasalar açısından iyi haber olduğunu söyledi. 

Seçimlerdeki olası kutuplaşmanın ekonomik görünüme olumsuz etki yapacağının altını çizen Maggio, bu durumun iş ve yatırım ortamı için cazip olmayacağını sözlerine ekledi.

Bu konularda ilginizi çekebilir