Finlandiya nükleer güvenliğimize talip

Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ve eski AB Genişlemeden Sorumlu Komiseri, Finlandiya Ekonomi ve İstihdam Bakanı Olli Rehn, Finli şirketlerle gerçekleştirdikleri Türkiye ziyareti öncesinde DÜNYA gazetesiyle görüştü.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Hilal SARI 

HELSİNKİ - 2016’da Türkiye ile diplomatik ilişkilerinin 90. yıldönünümü kutlayacak olan Finlandiya, Türkiye’de özellikle enerji sektöründe yatırım ve işbirliği fırsatları arıyor. Sürdürülebilir teknolojiler ve temiz enerji alanlarında güçlü bir tecrübe ve deneyime sahip Finlandiya ekonomisinin Türkiye’nin enerji sektörünün geleceğini değiştirebilmesi mümkün. Ülkenin Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, Ekonomi ve İstihdam Bakanı (ve eski Avrupa Birliği Genişlemeden Sorumlu Komisyoneri) Olli Rehn’in liderliğinde bir iş delegasyonu ile özellike bu alanlarda işbirliği fırsatlarını değerlendirmek için Türkiye’ye geldi. 

Ziyaret öncesinde Helsinki şehir merkezindeki mütevazi sarayında DÜNYA gazetesine açıklamalarda bulunan Sauli Niinistö, son zamanlarda yaşanan politik çalkantıya rağmen Fin iş dünyasının Türkiye’ye ilgisinin güçlü bir şekilde devam ettiğini belirtti. Artık AB komiserliği görevini sürdürmeyen şimdiki Ekonomi ve İstihdam Bakanı Olli Rehn ise “Delegasyonda Finlandiya sanayinin en önemli insanları var. Bu ilginin devam ettiğinin en bariz kanıtı. Türkiye hala 80 milyon nüfusuyla nispeten dinamik bir ekonomi, yatırımları çeken ve ihracat pazarı olmak için cezbedici bir nokta” diye ekledi. Farklı sektörlerden ilgi olduğunu belirten Niinistö “Nükleer güvenlik ilgilendiğimiz konulardan biri. Finlandiya Nükleer Güvenlik Ajansı dünyada hayli takdir gören bir ajanstır. Türkiye, Akkuyu’da yapılan nükleer santralle nükleer enerjiye giriyor, o sektörde bir işbirliği olabileceğini düşünüyorum” diye konuştu. 

İklim değişikliği insanlığın ortak düşmanı, su seviyesi herkese eşit 

Temiz enerjinin insanoğlunun ortak bir düşmanı olduğunu belirten Finlandiya Cumhurbaşkanı, bu sektörde de birçok işbirliği yapılabileceğini belirterek “Türkiye geleceğin enerji haritasında önemli bir yere sahip. İklim değişikliği korkunç birşey. Fakat, bir ihtimal, bu gerçeği insanlık için ortak bir düşman olarak görebilirsek, su seviyesinin herkes için eşit olduğunu anlarsak, hepimizi birleştirici bir güç olabilir” dedi. 

Temiz enerjide Finlandiya’nın Türkiye’ye sunacağı çok şey var 

Finlandiya iş dünyasının özellikle temiz enerji sektöründe çok gelişmiş bir noktada olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı, yenilenebilir enerjide çok yüksek potansiyele sahip Türkiye ile bu konuda da bir çok işbirliği imkanı olduğunu belirtti. “Türkiye’de bizim ‘yeşil altın’ da dediğimiz ormancılık sektörüne ve bunun nasıl sürdürülebilir bir şekilde yapılabileceğine dair ilginin artıyor olduğunu görüyorum. Finlandiya’nın bu konuda geçmişten beri süre gelen bir geleneği var. Finlandiya ormancılık sektörüyle geçiniyor olsa da, ormanların özenli bir şekilde idare edilmesi sayesinde, bugün hala kullanabileceğimizden daha fazla orman alanı büyüyor” diye konuştu. 

Enformasyon ve iletişim çağının ilk dönem devlerinden Nokia’nın cep telefonu biriminin batmasından sonra Finlandiya ekonomisinin hayli etkilendiğini aktaran Niinistö, “Fakat artık Finlandiya’da yepyeni bir nesil büyüyor. Bu genç ve eğitimli insanlar kendi teknoloji şirketlerini kurmaya başladı. Helsinki’de Kasım ayında çok büyük bir etkinlik gerçekleştiriyoruz. Dünyanın her yernden binlerce yatırımcı geliyor. Belki bu şirketler henüz çok büyük şirketler değil ama Türkiye’nin de bu sektöre büyük ilgisi olduğuna eminim.” diye konuştu.

'Türkiye'nin AB üyeliğini savunuyoruz'

AB üyelik süreci ve vize muhafiyeti konularındaki soruları da yanıtlayan Cumhurbaşkanı ve Ekonomi Bakanı, Finlandiya’nın her zaman AB içerisinde büyük bir Türkiye savunucusu olduğunu vurguladı. Niinistö, “Finlandiya Türkiye’nin bir gün üye olması için çabalamaya devam edecek.” diye konuştu. Olli Rehn ise "2001 yılında başlayan reformların Türk toplumuna da faydalı olduğunu vurguladı, Rehn, AB sürecinin insan hakları ve basın özgürlüğü gibi konularda olumlu etkiler sağladığını, son dönemde bu süreçlerde bir yavaşlama olduğunu fakat yine de Türkiye’nin Avrupa bakış açısının hem Avrupa hem Türkiye için çok önemli olduğunu ifade etti. Schengen konusunda ise iki politikacı da teknik ve güvenlik şartlarının yerine getirildiği takdirde prensipte Türkiye’ye vize muhafiyeti sağlanmasını savunduklarını belirttiler.

‘Refaha sağlam demokrasi sayesinde ulaştık’

Cumhurbaşkanı Niinistö, Türkiye’deki insan hakları ve basın özgürlüğü tartışmalarına dair “Finlandiya’da refah bir topluma sağlam ve işleyen bir demokrasiyle ulaştık. Eşitliğe - örneğin eğitimde eğiştile önem verdik. Özellikle cinsiyet eşitliğinde Finlandiya her zaman hassas olduk. Dünyada kadınlara ilk seçme ve seçilme hakkını veren Finlandiya’dır. Bunlar olmadan Finlandiya’da refah bir toplum oluşturamazdık” değerlendirmesini yaptı. “Ülkelere gidip parmak sallayarak birşeyler öğretmeyi doğru bulmuyoruz. Finlandiya olarak biz Türkiye’de iyi deneyimlerimizi paylaşmayı planlıyoruz” diye konuştu.

'Umarım sarayda kaybolmam, belki bir pusula alırım yanıma'

Cumhurbaşkanını sarayda ziyaret edecek ilk liderlerden biri olduğu belirtildiğinde Niinistö, “Sarayın fotoğrafl arını gördüm. Umarım kaybolmam. Belki bir pusula alırım yanıma” diyerek mizahi bir dille Finlandiya’da büyük saraylara alışık olmadıklarını dile getirdi. Niinistö, Helsinki’deki sarayın yeni renovasyon geçirdiğini, her detayda olabildiğince orjinaline bağlı kalınmasının tercih edildiğini ifade etti.

'Koalisyonlar birlikte hareket etmezse risk büyük’

Rusya’nın Türkiye’nin hava sahasını ihlaline dair değerlendirmeler de yapan Cumhurbaşkanı, Suriye’de iki ihtimal olduğunu öngördü ve “Ya iki koalisyon tamamen ayrı hareket ediyor olacak (ABD liderliğindeki Finlandiya’nın da eğitim için 50 yetkili gönderdiği koalisyon ve Rusya koalisyonu) ki bu çok büyük bir risk oluşturuyor, ya da IŞİD ortak bir hedef olarak görülecek ve bu durumu hayli iyileştirecek” dedi. Koalisyonlar arasında temiz bir bilgi alışverişi olması gerektiğinin altını çizen Niinistö, “Suriye’de geçtiğimiz hafta yaşanan hava alanı ihlali gibi hataların gerçekleşme olasılığı yükseliyor. Bu yüzden tarafl ar arasında sürekli çok iyi bir bilgi alışverisi olması gerekiyor” dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir