Hilal ile haçı aynı taşta buluşturan mezarlar: Zagreb Mirogoy Mezarlığı

Suat Taşpınar  

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ZAGREB - Yaz sonunda, tüm turistik broşülerde “Zagreb’de ziyaret edilmesi gereken yerlerin olmazsa olmazı” diye zikredilen Mirogoy’a gitmeye niyetlendiğimde, evsahibi Davor, “Bence 1 Kasım’ı bekle” demişti. Nedenini sorduğumda, “O gün Azizler Günü’dür. Herkes mezarlığa özel hazırlanmış çiçeklerle gider. Mumlar, kandiller yakılır. Mezarlık bir çiçek bahçesine döner. O manzarayı görmelisin” demişti. Nasihatını dinledim. Ama 1 Kasım günü mezarlığın yakınına bile arabayla yanaşamayacak kadar mahşeri kalabalığı görünce gidemedim. Ertesi gün, güneşin altın sonbaharı müjdelediği bir öğleden sonra sessizliğinde menzile vardım.

Ve Mirogoy Mezarlığı’nın neden Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’e yolu düşecekler için “mecburiyet rotası” olması gerektiğini anladım. Size de anlatmak istiyorum:

Bir arkadaşım, “İnsanın böyle mezarlıkları görünce düşüp ölesi geliyor” demişti. Moskova’daki Novodeviçi Mezarlığı’nda, muhteşem heykellerden ibaret mezartaşlarının arasında dolaşıyorduk hayranlıkla. Nazım Hikmet’in kabrini ziyaret etmiştik. Müze-mezarlıkta tuhaf bir huzur duygusuyla kabirden kabire yürüyorduk.

Benzer duyguyu yıllar içinde birkaç mezarlıkta daha yaşadım: Buenos Aires’de Recoleta mezarlığı… New Orleans’da St. Louis mezarlığı… Havana’da Colon mezarlığı… Paris’te Père Lachaise mezarlığında…

Zagreb’de Mirogoy (Yazılışı Mirogoj) mezarlığını sükut içinde dolaşırken, “mezarların kardeşliğine” bir halka daha eklediğimi düşündüm.

1876’da kurulmuş Mirogoy mezarlığı. Hırvat dil bilimci, aydın Ljudevit Gaj, sahibi olduğu araziye “ölümsüz bir mezarlık” kurup Zagreb’e armağan etmeye karar vermiş. Mimar Hermann Bollé’nin elinden çıkmış. 1929’da kilisesi, uzayıp giden kubbeleri ile bugünkü tarihi kimliği ile vücut bulmuş mezarlık. Ve gün bugündür tarihi mimariye sahip çekirdeğin dışına çıkıp genişlemiş.

Fotoğraflar, Mirogoy’un güzelliğini anlatmak için kafi. Kelimelerle boğuşmak boş. Sadece bu mezarlığa adım atmak, mezar taşlarının arasında, kubbelerin altında yürümek ve sizde uyandırdığı özel duygulara kulak vermek… Size tavsiye edeceğim, bundan ibaret. Bir de, ölülerine sahip çıkmayan, saygı duymayanlardan dirilerine saygı beklememek gerektiği üzerine biraz olsun düşünmek…

Ve de benim açımdan Mirogoy’u eşsiz kılan, hatta muazzam mimari güzelliğinin ötesine taşıyan özellik: Bu mezarlıkta Hırvatistan’ın yan yana yaşama kültürünün, bir potada erimeden aynı mozayikte farkılığını muhafaza ederek var olmanın mesajını verecek manzaralar göreceksiniz. Kast ettiğim, Katoliğinden Müslümanına, Musevisinden Ortodoksuna, farklı inançlardan insanların yen yana huzur içinde yattığı bir mezarlık olması…

Hatta o kadar ki, Müslüman bir kadın ile Hıristiyan eşinin aynı mermer kaidenin altında yattığı bir mezarlığın ortak mezartaşında hilal ile haçın o mermere birlikte işlenmiş halini görmek, hayattan ve insandan yana umudu kesmemenin habercisi olabiliyor…

Zagreb’e yolunuz düşerse Mirogoy mezarlığını muhakkak görün. Size ölümden çok “hayat” üzerine düşünme ve umutlanma imkanı verecektir…