Merkel: Türkiye'den gelenlere öncelik tanıyacağız

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Suriyeli sığınmacıların ailelerini Almanya'ya daha kolay getirebileceklerini işaret ederek, "Türkiye, Ürdün ve Lübnan'dan gelen Suriyeli sığınmacılara öncelikli olarak kontenjan ayrılması konusunda anlaşmaya vardık" dedi.

Merkel, Şansölyelik binasında kabine üyeleri ve eyalet başbakanlarıyla sığınma ve iltica politikalarını görüşmek üzere bir araya geldi. Angela Merkel, toplantıdan sonra Saksonya-Anhalt eyaletinin Başbakanı Reiner Haseloff ve Bremen Belediye Başkanı Carsten Sieling ile ortak basın toplantısı düzenledi.     

Koalisyon ortaklarının ve eyalet yönetimlerinin sığınmacı krizinin çözümüyle ilgili "tam ehliyete" sahip olduklarının altını çizen Merkel, "Sığınmacı Paketi 2" adı verilen yeni sığınmacı paketinin hızlı bir şekilde yasalaşması için yolun açık olduğunu söyledi. 

'Fas, Cezayir ve Tunus'tan gelenler geri gönderilecek'

Merkel, yeni sığınmacı paketiyle Fas, Cezayir ve Tunus'un "güvenli geliş ülkesi" olarak sınıflandırılacağını ifade ederek bu ülkelerden gelen sığınmacıların hızlı bir şekilde ülkelerine geri gönderileceğini belirtti.     

Sınırlı koruma sağlanan sığınmacıların, ailelerini Almanya'ya iki yıl getirememeleri konusunda uzlaştıklarını da kaydeden Merkel, "Türkiye, Ürdün ve Lübnan'dan gelen Suriyeli sığınmacılara öncelikli olarak kontenjan ayrılması konusunda anlaşmaya vardık" diye konuştu.

Başbakan Merkel, Bavyera eyaletinin Başbakanı Horst Seehofer'in Almanya'ya gelen sığınmacı sayısının azaltılmasına ilişkin kendisine gönderdiği mektuba işaret ederek, "Mektup cevaplanacak fakat kamuoyu önünde tartışılmayacak" dedi.     

Hükümetin küçük ortağı Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) lideri Seehofer salı günü Merkel'e gönderdiği mektupta, Almanya'ya gelen sığınmacı sayısının yıllık 200 binle sınırlandırılmasını talep etmişti.

'Türkiye sığınmacıların çalışma koşullarını iyileştirdi'

Almanya Başbakanı Angela  Merkel ve İtalya Başbakanı Matteo Renzi Şansölyelik binasında ortak basın toplantısı düzenledi. İki başbakan basın mensuplarının Avrupa'daki sığınmacı krizine ilişkin sorularını cevapladı.

Türkiye ve AB'nin sığınmacılara ilişkin planın uygulanması konusunda anlaştığını hatırlatan Merkel, "Buna 3 milyar euroluk yardım ve Türkiye'nin yerine getirmesi gereken yükümlülükler de dahil" dedi.

Türkiye'nin sığınmacı krizinin çözümünde gerçekleştirilmesi gereken taahhütler çerçevesinde vize konusunda önemli tedbirler aldığını belirten Merkel, "Türkiye ile yakın görüşme halindeyiz. Her iki tarafın da amacı, yasa dışılığı yasallığa çevirmek olmalı" değerlendirmesini yaptı.

Angela Merkel, Avrupa'ya gelen sığınmacıların sayısının azaltılması gerektiğini, bunun da Ürdün ve Lübnan'daki sığınmacıların çalışma koşullarının iyileştirilmesiyle mümkün olacağını savunarak, "Türkiye halihazırda bazı yükümlülükleri yerine getirdi, Suriyeli sığınmacıların çalışma koşullarını iyileştirdi, bu çok önemli bir noktaydı" diye konuştu.

Avrupa'da sığınmacı sayısının azaltılmasına ilişkin net bir görüş olduğunu kaydeden Merkel, "Korunma ihtiyacı olmayan ve sadece ekonomik nedenlerle gelen sığınmacılar ülkelerine geri dönmek zorundalar. Bizler sığınmacı olma nedenleriyle savaşmalıyız. Ayrıca deniz sınırlarımızı da nasıl doğru bir şekilde korumamız gerektiğini öğrenmeliyiz" dedi.

"3 milyar euronun finansmanında problemimiz yok"

İtalya Başbakanı Renzi de ülkesinin sığınmacı sorunuyla yıllardır yalnız başına mücadele ettiğini dile getirerek, bu problemin artık Avrupa'nın tümünün problemi olduğunu söyledi.

Uluslararası camianın, sığınmacı krizinin çözümünde AB'ye ve Türkiye gibi milyonlarca sığınmacıya ev sahipliği yapan ülkelere destek olması gerektiğini vurgulayan Renzi, sığınmacı krizinin çözümü noktasında Merkel ile aynı görüşlere sahip olduğunu belirtti.

"Sığınmacılar Avrupa'ya ölümden ve savaştan kaçtıkları için geliyorlar" ifadesini kullanan Renzi, sorunun çözümü için var güçleriyle çalıştıklarını vurguladı.

AB'nin sığınmacılar için Türkiye'ye göndermeyi planladığı 3 milyar euroluk yardım konusunu da değinen Renzi, şunları kaydetti:

"Almanya ve Türkiye ile ilgili olarak 3 milyar euronun finansmanı konusunda herhangi bir problemimiz yok. Biz bunu zaten 29 Kasım'da gerçekleşen zirvede dile getirdik ve aralık ayındaki zirvede de yeniledik. Biz bu konuda sadece Avrupa Komisyonu'na yönlendirmiş olduğumuz soruların cevaplarını bekliyoruz. Bizim bu konuda olumsuz bir cevap gelmesi durumunda da katkı sağlamaya devam edeceğimiz noktasında kimsenin şüphesi olmasın."