OECD: Türkiye yüzde 6.8 büyür; işsizlik artacak

Makro ekonomik belirsizliklerin, güveni zedelemesi veya iş dünyasında rekabet gücünün yavaşlaması, büyüme tahminini düşürebileceği belirtildi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

PARİS - Merkezi Paris'te bulunan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Türkiye'de gayri safi milli hasılanın 2010 yılında yüzde 6,8, 2011 yılındaysa yüzde 4,5 oranında artacağı tahmininde bulundu.

OECD bugün açıkladığı "Ekonomik Görünüm Raporu"nun Türkiye bölümünde, "2009 yılının ikinci çeyreğinden bu yana gerçekleşen iyi ihracat performansıyla, ekonominin keskin bir sıçrayış gösterdiği" yorumunu yapıldı.

Raporda bununla birlikte, yeni yaratılacak istihdamın, giderek artan iş gücü talebini güçlü bir şekilde karşılamayacağı belirtilerek, "işsizlik oranının gelecekte artacağı uyarısı" yapıldı.

"Dikkatli bir şekilde uygulanan makro ekonomi yönetiminin, içerde ve dışarda güven tesisinin gelişmesine katkı yaptığı" ifade edilen raporda, "devam eden mali şeffaflık sürecinin de bu eğilimi teyit etmesinin beklendiği" ifade edildi.

Raporda, sürdürülebilir ekonomik istihdamın güçlendirilmesi ve rekabet gücünün artırılması için iş pazarındaki reformların gerekli olduğu vurgulandı.

Raporda yer alan uyarılar

OECD raporunda, rekabet gücü ve ihracattaki yükselişin sürdürülebildiğinde, 2010 ve 2011 yılı için yapılan gayri safi milli hasıla oranlarındaki artışın daha da artabileceği belirtilen raporda, seçim öncesi ve makro ekonomik belirsizliklerin, güveni zedelemesi veya iş dünyasında rekabet gücünün yavaşlaması halinde, bu yapılan tahmin oranlarının düşebileceği uyarısı yapıldı.

İşsizlikle ilgili bölümünde, yeni iş gücü ve istihdam yaratılmasına rağmen, işsizlik oranının yüksek olacağı uyarısı yapıldı ve iş dünyasında daha esnek ve yeni kuralların gerekli olduğu ifade edildi.

Kentlerde işsizlik oranın yüzde 17 ve yine kentlerdeki işsiz genç çalışan oranının yüzde 27 civarında olduğu tahmininde bulunan rapor, bu oranların düşürülmesi için çalışma hayatında temel reformların gerekliğine atıfta bulundu.

Raporda, gayri safi milli hasıla içindeki rolü göreceli olarak az olsa bile, Türkiye'deki konjoktürel gelişmelerde ihracat performansının oynadığı role dikkat çekildi.

Türkiye'nin başlıca ihracat pazarı olan AB ülkeleri olsa bile yeni dönemde ihracatçının Rusya, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'ya yönelebileceği bildirildi.

Türkiye'de sanayide kapasite kullanımının düşük kalmaya devam edeceği ifade edilen raporda, ihracattaki artışın devam etmesinin, yatırımların da artmasına yol açabileceği görüşü dile getirildi.

Yüksek enflasyona rağmen, kurdaki değerliliğin ihracatçının kar marjını düşürdüğü belirtilen raporda, bununla birlikte, fiyatlardaki rekabet gücünün, ihracat performansında en önemli etken olacağı yorumu yapıldı.

Raporda, Türkiye'deki makro ekonomik politikaların sağlam olduğu küresel krizin ardından Türkiye'nin risk priminin önce normale geldiği ve daha sonra da indiği hatırlatılarak, bütün derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'nin kredi ratingini artırdığı ifade edildi.

"Küresel ekonomi durgunluktan çıkıyor"

OECD, "küresel ekonominin, durgunluktan beklenenden daha hızlı çıkarak, iyileşme yoluna gittiğini, uluslararası ticaretin artış ve Asya ülkelerinde gelişmeyle birlikte gelen talebin bunda önemli rol oynadığı" yorumunu yaptı.

OECD tarafından yayınlanan "Ekonomik Görünüm Raporu"nda, küresel ekonomideki iyi yöndeki gelişmelerle birlikte gelişmiş ülkelerdeki büyük borçlar ve Çin, Hindistan gibi ekonomilerdeki gibi aşırı büyüme hızı sonrası olası sorunların hala risk teşkil ettiği ifade edildi.

OECD, 2010 yılı için küresel ekonomik büyüme oranının 2010'da yüzde 4,6, 2011 yılındaysa yüzde 4,5 oranında olacağı tahmininde bulundu. OECD kasım ayında, 2010 için yüzde 3,4, 2011 içinse yüzde 3,7 oranında ekonomik büyüme tahmininde bulunmuştu.

Üyesi olan gelişmiş 31 ülke için ortalama ekonomik büyüme hızının ise yüzde 2,7 oranında olacağını tahmin eden OECD, daha önce, gelişmiş ülkeler için yüzde 1,9 oranında büyüme hesabı yapmıştı.

Raporda, Euro para birimi bölgesi içinde 2010'da yüzde 1,2, 2011 yılındaysa yüzde 1,8 oranında ekonomik büyüme hesaplandı.

OECD raporunda, Avrupa'daki borç sorununun yarattığı istikrarsızlığın hala risk teşkil ettiği ifade edildi.

16 milyon işsiz

İşsizlik oranını giderilmesi konusunda da iyimser bir tablo çizen OECD, üye 31 ülkedeki işsizlik oranını yüzde 8,5 oranında olacağı tahmininde bulundu. OECD, işsizlik oranının da daha önce yüzde 10 civarında olacağını tahmin etmişti.

 Raporda, 2008 yılı ilk çeyreği ile 2010 yılı ilk çeyreği arasında 16 milyon kişinin işini kaybettiği bildirildi.

ABD ve Japonya

OECD'ye göre, 2010'da ABD ekonomisi yüzde 3,2, Japonya yüzde 3 oranında büyüyecek.

Gelişmiş ülkelerin 2009 yılında yaşadığı ekonomik sorunlara işaret eden rapor, "Asya'daki gelişmekte olan ülkelerin ihracat talebiyle birlikte giderek artan uluslararası ticaretin, gelişmekte olan ülkeleri zor durumdan kurtardığı" yorumunu yaptı.

Raporda, gelişmiş ülkeler için en büyük tehdit olarak, durgunluk sonrası artan borçlar ve özellikle Avrupa'daki mali piyasalarda yayılan istikrarsızlık gösterildi.

OECD raporu, bu ülkeler için kemer sıkma politikalarının önemine değinerek, bunun da ekonomik büyümeyi düşürebileceği uyarısında bulundu.

Raporda, OECD'ye üye olmayan, gelişmekte olan Çin ve Hindistan gibi ekonomik büyüme hızı sürekli artan ülkelerde, sıkı mali politikalar izlenmemesi halinde ilerde ortaya ortaya çıkabilecek ciddi sorunlara işaret edildi.

OECD raporu, dünya ticaretinde 2010 yılında yüzde 10,6, 2011 yılındaysa yüzde 11 oranında artış tahminin de bulundu.

Raporda, Avrupa hükümetlerinin borçları ve mali piyasa istikrarsızlığı ile karşılaştıkları sorunlara da işaret edildi ve Avrupa hükümetlerin, mali piyasaları yatıştırmak için anında dakika dakikasına müdahale  yapmak zorunda kaldıkları ifade edildi.

Bu konularda ilginizi çekebilir