Savaş en çok bu şirketleri vurur!
ABD’nin TPP’den çıkarak pimini çektiği ticaret savaşında Çin’e karşı yapacağı hamleler de merak konusu. Böyle bir savaş ABD’ye bağımlı Asya ülkelerini ve gelirinin önemli bir kısmını ABD’den elde eden Li Fung, Goartek gibi şirketleri vuracak.
Evrim KÜÇÜK
DIŞ HABERLER - ABD Başkanı Donald Trump’ın ülkesini Trans Pasifik Ticaret Anlaşması’ndan (TPP) resmen çıkarması, Çin’in bölgedeki etkisini artırması ve ABD’nın Asyalı müttefiklerinden uzaklaşması anlamına geliyor. Trump’ın ticaret konusundaki duruşu ve TPP’ye karşı çıkması Japonya ve diğer Asya-Pasifik ülkelerinde kaygı yaratırken, ABD’nin TPP’den çıkarak pimini çektiği ticaret savaşında Çin’e karşı yapacağı hamleler de merak konusu. ABD’nin Çin’den ithalatını azaltmaya başlaması bazı ülkeleri ve şirketlere darbe indirebilir. Başta Güney Kore ve Tayvan olmak üzere Asya ülkeleri ve çok uluslu birçok şirket iki ülke arasındaki gerginlik nedeniyle kaybedecekler listesinde yer alıyor.
Asya, dünyanın en ihracata bağımlı ülkelerinin bulunduğu bölge. Buradaki ülkelerin ABD’ye ihracat bağımlılık oranı yüzde 11-20 civarında. Her tam mamul ürün siparişi aynı zamanda daha fazla mal üretimi ve sonrasında hizmet de demek olduğundan ABD’nin talebinin azalmasının olumsuz etkisi katlanıyor.
Asya’da üretim kaybı 2.6 katı bulur
Goldman Sachs, bu durumun özellikle Asya için geçerli olduğunu düşünüyor. Goldman’a göre ABD’nin ithalatındaki her bir birimlik azalmanın yarattığı üretim kaybı dünyanın diğer bölgelerinde 1.7 kat iken, Asya’da 2.6 kat. Bunun asıl nedeni ise Asya’nın ABD’ye ihracatında ağırlığın otomotiv, elektronik gibi tüketim mallarında olması. Çin’den ithalatın azalmasının, Çin’e parça tedarik eden Tayvan ve Güney Kore’yi vuracağı belirtiliyor. Çin de karşılığında daha korumacı hale gelirse, Asya ülkeleri üzerindeki etkiler ağırlaşabilir.
Çin’de boykot GM, Ford, Nike’ı zorlar
Çin’in misillemede bulunması birçok şirketi de olumsuz etkileyebilir. Uzmanlara göre Amerikan şirketlerine boykot uygulanabilir. Finans kuruluşu Credit Suisse’in hazırladığı rapora göre, geniş çaplı boykotlar Çin’deki Nike, General Motors, Ford Motor, Tiffany & Co. gibi Amerikan markalarının faaliyetlerine zarar verebilir. Yarı iletken üreticisi Amberalla ve Texas Instruments gibi gelirinin önemli bir kısmını Çin’den elde eden şirketlerin de işi zorlaşacak. Credit Suisse ayrıca ABD’ye ihracat yapan Lenovo Group, ZTE Corp’un baskı altında kalacağı uyarısı yapıyor.
Karlarının önemli bir bölümünü ABD pazarından elde eden konfeksiyon, ev aletleri ve elektronik eşya şirketlerinin de savaşta ilk kurbanlar olacağı belirtiyor. Wireless teknoloji şirketi GoerTek, tekstil firması Regina Miracle International gelirinin yüzde 70’inden fazlasını ABD’den elde ediyor. Tekstil devi Li Fung, WH Group ve Lens Technology de gelirinin yüzde 60’ından fazlasını ABD’den elde ediyor.
Bu ticaret savaşının yerli şirketlere ise avantaj sağlayabileceği kaydediliyor. Örneğin yerli otomobil firması BYD, spor giyim üreticisi Anta Sports kazanan tarafta yer alabilir.
Yabancı markaların Çin’de pazar payı artar
Savaşın bir diğer sonucu olarak ABD dışındaki yabancı markalar Çin’deki pazar payını artırabilir. Çinli tüketiceler, Amerikan Nike yerine örneğin Alman Adidas’ı tercih edebilir. Nitekim, Almanya Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel, kendilerinin, ABD’nin Asya ve Güney Amerika’da yarattığı ticaret fırsatlarını değerlendireceklerini söyledi.
Eğer Trump’ın daha önce dile getirdiği gibi Çin’den yapılan ithalata yüzde 45 tarifenin gündeme gelmesi ve karşılıklı olarak koruma duvarlarının yükselmesi halinde Çin’de borsanın yüzde 30 düşebileceği de yazılan kötü senaryolardan biri. Morgan Stanley stratejisti Jonathan Garner, Bloomberg’e yaptığı değerlendirmede, tarifelerin yüzde 5 gibi ılımlı bir seviyede kalması halinde ise Çin’de hisse senedi piyasası bugünkü seviyelerini korur. Bacom International analisti Hao Hong da, top yekun bir savaşın Şanghay Kompozit endeksine büyük darbe vuracağını ve endeksin şu anki seviyenin yüzde 10 altına ineceğini öngörüyor.
Asya, TPP’yi Çin ile kurturmaya çalışıyor
Avustralya ve Yeni Zelanda, Trump’ın ülkesini üyelikten çıkarmasından sonra, Trans Pasifik Ticaret Anlaşması’nı (TPP), Çin’i ve diğer Asya ülkelerini anlaşmaya katılmak için teşvik ederek ayakta tutmaya çalışacaklarını açıkladılar. Avustralya Başbakanı Malcolm Turnbull, Trump’ın TPP’den çıkma kararı sonrasında Japonya Başbakanı Shinzo Abe, Yeni Zelanda Başbakanı Bill English ve Singapur Başbakanı Lee Hsien Loong ile, ABD olmadan da TPP anlaşmasını devam ettirme konusunu görüştüklerini söyledi. Turnbull, “ABD’nin TPP’den çıkması tartışmasız büyük bir kayıptır. Ama biz de bırakıp gidecek değiliz. Çin’in TPP’ye katılması için imkan var” dedi. Çin, bu durumda, Asya Pasifik Serbest Ticaret Bölgesi (FTAAP) adıyla yeni bir anlaşma imzalanmasını önerdi.
TPP’NİN İPTALİ LEHİMİZE TTIP DE MASADAN KALKTI
İş dünyası, Trump’ın TPP’den çekilme hakkında verdiği başkanlık emrinin Türkiye’nin lehine olacağı görüşünde. Makine İhracatçıları Birliği Başkanı (MAİB) Adnan Dalgakıran, anlaşmanın bozulmasının Türkiye açısından iyi olduğunu söylerken, anlaşmanın devam etmesi halinde işlerin Türkiye açısından olumsuz seyredebileceğini dile getirdi. Avrupa ile serbest ticaret öngören TTIP görüşmelerinin de sürmesi halinde Türkiye’nin mutlaka masada olması gerektiğini vurgulayan Dalgakıran, “Bu tip ticaret anlaşmalarında her zaman masada olmak için çaba göstermek gerekir” dedi. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Murat Akyüz de iptalin Türkiye açısından avantaj olduğunu belirtti. Akyüz’e göre şimdi sırada TTIP görüşmeleri var. Bunun masadan kalkmasının da avantaj olduğunu vurgulayan Akyüz, ABD pazarında hızlıca konumlanmamız gerektiğini söyleyerek, bir an önce boş olan ticaret ateşeliklerine kalifiye kişilerin atanması gerektiğini kaydetti. Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Alper Kanca ise TPP’nin iptalinin uzun vadede Türkiye için olumlu olabileceğini belirtti ve şöyle konuştu: “Otomotiv sektöründe işler daha uzun vadede yapılıyor. O sürede tahmin ediyorum ki kendi aralarında başka bir formül bulacaklardır ama yine de küçük de olsa Türkiye’nin kullanabileceği fırsatlar çıkabilir” diye konuştu.