Sermaye akışı risk yaratıyor

Dünya Bankası, Doğu Asya para birimlerinin değerlenmeye devam etmesinin büyümeyi yavaşlatabileceğine dikkat çekti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

PEKİN- Dünya Bankası, Doğu Asya'nın gelişmekte olan ekonomilerinin büyüme tahminini artırdı, ancak hükümetlerin artan sermaye akışı ve kur baskısından kaynaklanan riskleri kontrol altına almaya ihtiyacı olduğunu bildirdi.

Dünya Bankasının Japonya hariç Doğu Asya ve Pasifik bölgesi ekonomilerinin görünümüne ilişkin raporunda, üretimin kriz öncesi seviyelerin üzerinde toparlandığı ve bölgenin bu yıl yüzde 8,9 oranında büyüyeceği belirtildi. Daha önce bu oran yüzde 8,7 olarak açıklanmıştı. Bölge, geçen yıl yüzde 7,3 büyümüştü.

Çin hariç, Nisan ayındaki raporda yüzde 5,5 büyüyeceği tahmin edilen Doğu Asya için büyüme tahmini yeni raporda yüzde 6,7'ye çıkarılırken, gelecek yıl için yüzde 8 olan büyüme tahmini ise yüzde 7,8'e çekildi.

Raporda, ''Cesaret verici biçimde, özel sektör bir kez daha büyümenin motoru haline geldi, güven yeniden sağlandı. Doğu Asya ve Pasifik bölgesinde ekonomideki toparlanma güçlü, ancak şimdi dikkatler, makroekonomik istikrar için güçlük yaratabilecek risklerin idaresine çevrilmeli'' denildi. Şimdiye kadar ihracattaki büyümenin güçlü kalmayı sürdürdüğü bildirilen raporda, ''ancak Doğu Asya para birimlerinin değerlenmeye devam etmesinin bu büyümeyi yavaşlatabileceği'' uyarısında bulunuldu.

Bölge ekonomilerinin, hızlı fiyat yükselişleri ve sermaye akışlarının finansal sistemlerinde yaratacağı muhtemel baskılarla başetmesine ihtiyaç olduğuna dikkat çekilen raporda, enflasyonun gıda fiyatları ve sanayi mallarındaki maliyetin artması sonucu yükseldiği, Çin ve Endonezya'da fiyat artışlarının hedefi aştığı ve Tayland'da da benzer bir tehlike olduğu ifade edildi.

Çin ekonomisinin bu yıl yüzde 9,5 büyümesinin beklendiği raporda, Çin'in ekonomik büyümesini, sanayi ve yatırım yerine daha fazla hizmetler ve tüketime önem vererek yeniden dengelemesi gerektiğine işaret edildi. Çin'de enflasyonun muhtemelen kısa vadede yükseleceği, ancak ücret büyümesinin tarihi ortalamalara yakın olduğu ve bunun enflasyonist döngüye sebep olmasının mümkün görünmediği kaydedilen raporda, Çin ekonomisinin neredeyse tam kapasite çalışması ve bankacılık sektöründe geri dönmeye kredilerle ilgili kaygılar nedeniyle, Çin'in genişlemeci para politikasından çekilmeye ihtiyacı olduğu vurgulandı.

Dünya Bankası, Asya ülkeleri para birimlerinin değer kazanmasının, gelişmiş ülkelerdeki düşük getiri nedeniyle bölgeye sermaye akışını artırdığını, ancak bunun enflasyonu körükleyebileceği, varlık balonlarına yol açabileceği ve bankacılık sektörüne zarar verebileceği için risk oluşturduğuna da işaret etti.

Raporda, şöyle denildi:

''Bölgeye büyük sermaye akışlarının, artan enflasyonist baskılarla ve yükselen varlık fiyatlarıyla birleşmesi, acil politika güçlüğü ve makroekonomik istikrar için büyüyen risk yaratıyor. Para birimlerinin değer kazanmasını yavaşlatmak için yapılan müdahalede başarı sınırlı oldu ve eşgüdümsüz yapılan müdahale sadece küresel likiditeyi artırdı. Sermaye kontrolleri, uzun vadeli sermaye akışlarını kontrol etmede çok etkili değil. Asya ülkeleri artan sermaye akışlarının üstesinden gelmek için bir dizi araca sahip.''

Raporu açıklayan Dünya Bankası Asya-Pasifik Baş Ekonomisti Vikram Nehru, gelişmekte olan Doğu Asya'nın, çok büyük bölümü ABD'nin para politikasını gevşetmesinden kaynaklı büyük miktarda likidite akışıyla başetmek için çaba gösterdiğini söyledi. Nehru, ''Bu likidite bolluğu sürer ve artarsa, sanırım bölge ülkeleri daha fazla önlem almak zorunda kalacaklar'' dedi.

Asya ülkelerinin artan sermaye akışıyla başetmek için, düzeltici para politikası, teşviklerin çekilmesi ve dikkatsiz borçlanma ve borç vermeyi önlemek amacıyla bankacılık sektörünü düzenlemek gibi araçları olduğunu belirten Nehru, politika yapıcıların kura müdahalenin enflasyona yol açmaması konusunda dikkatli olması gerektiğini vurguladı.

Rapor Çin ile birlikte Endonezya, Malezya, Filipinler, Tayland, Kamboçya, Laos, Moğolistan, Myanmar, Brunei, Papua Yeni Gine, Doğu Timor, Vietnam, Hong Kong, Güney Kore, Singapur, Tayvan, Solomon Adaları ve küçük Pasifik ada ülkelerini kapsıyor.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir