WikiLeaks dünyayı karıştırdı

WikiLeaks'in belgeleri arasında Washington'dan sonra en çok Ankara kaynaklı belgeler bulunuyor. ABD Dışişleri Bakanlığı 8 bin 17 belgeye kaynaklık ederken, Ankara 7 bin 918 belgeye kaynaklık ediyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

WASHINGTON/ LONDRA/ PARİS- WikiLeaks internet sitesi, ABD'nin karşı çıkmasına rağmen yeni belgeleri Le Monde, El Pais, Der Spiegel, Guardian ve ilk öncü olarak New York Times'da yayınladı. Wikileaks'in yayınladığı belgeler arasında Türkiye ile ilgili olanlar çok önemli yer tuttu.

Washington'daki ABD Dışişleri Bakanlığı 8 bin 17 belgeye kaynaklık ederken, Ankara 7 bin 918 belgeye kaynaklık ediyor.

 

Erdoğan: Eteklerindeki taşın dökülmesini bekliyoruz

Jeffrey: TSK yanıt vermek zorunda kalır

Şimşek: İddialar yalan

 

Belgelerin içinde ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Eric Edelman’ın AKP hükümetindeki yolsuzluk iddialarına dair geçtiği gizli belgeler de bulunuyor.

Ankara'dan 30 Aralık 2004 tarihinde geçilen belgenin 21. maddesinde Erdoğan’ın İsviçre Bankası’nda 8 ayrı hesabı olduğu iddia ediliyor.

 21. maddede şu ifadeler yer alıyor:

"AKP iktidara yolsuzlukların kökünü kazıyacağını söyleyerek geldi. Halbuki AKP'lilerin bize anlattığına göre, partinin ulusal, bölgesel ve yerel seviyesinde ve bakanların aile üyeleri arasında çıkar çatışmaları ve ciddi yolsuzluklar var. İki ayrı kaynaktan edindiğimiz bilgiye göre, Erdoğan’ın İsviçre bankalarında sekiz ayrı hesabı var. Erdoğan'ın varlığının oğlunun düğününde gelen hediyeler ve dört çocuğunun okul masraflarını karşılıksız ödeyen Türk işadamından kaynaklandığını söylemesi ise çok yüzeysel"

Aynı belgenin 22. maddesinde ise yolsuzluğa en çok karışan bakanların İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen ve AKP eski İstanbul İl Başkanı Mehmet Müezzinoğlu olduğu iddia edildi.

"Erdoğan maço"

Belgelerde Edelman, Erdoğan'ı aşırı gururlu, Allah tarafından seçilmiş olduğuna inanıyor, otoriter eğilimli, maço, kadınlara güvenmiyor sözleriyle tanımlıyor.

O dönemde çevresinde bulunan bürokrat ve danışman kadrolarının, yetersiz ve cemaatçilik esasına göre seçilmiş olduğunu öne sürülüyor.

Daha sonraki belgelerde o kadrolar için, "çoğu Ankara dışında siyasetin nasıl işlediğini bilmiyor" deniliyor.

"Davutoğlu olağanüstü tehlikeli"

El Pais’in yayınladığı haberde ise Amerika’nın Erdoğan’ın İslamcı ajandasını yakından izlediği belirtildi. Belgelerde ‘Üst düzey bir hükümet (AKP) danışmanı Amerikalılara, Davutoğlu’nun Erdoğan üzerinde ciddi bir İslami etkisi var. Bu etkisini kullanıyor. Danışmana göre Davutoğlu olağanüstü tehlikeli olarak tanımlıyor’ ifadeleri dikkat çekti.

Belgelere göre Amerikalı diplomatlar, AKP’nin birçok üyesini İslamcı bir kimliğe sahip olduğuna inanıyor.

Ankara'dan 7 bin 918 belge var

Wikileaks'in yayınladığı belgeler arasında Türkiye ile ilgili olanlar çok önemli yer tutuyor. Hatta siteye yüklenen belgeler arasında Washington'dan sonra en çok Ankara kaynaklı belgeler bulunuyor.

Washington'daki ABD Dışişleri Bakanlığı ise 8 bin 17 belgeye kaynaklık ederken, Ankara 7 bin 918 belgeye kaynaklık ediyor.

İngiliz Guardian gazetesi internet sitesindeki, Wikileaks'in açıkladığı 17 Kasım 2009 tarihli belgedeyse, ABD Dışişleri Bakanlığının Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Philip Gordon ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu arasında yapılan görüşmenin gizli belgesi de yer aldı. 12 Kasım 2009'da 40 dakika süren görüşmeyle ilgili ABD'nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey'nin ismiyle yer alan belgede, Davutoğlu'nun "İranlıların Türkiye'ye güveninin tam olduğunu ve Türkiye'nin İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ı İran hükümetindeki diğer kişilerden daha esnek gördüğünü söylediği" belirtildi.

Belgede ayrıca şu ifadeler yer aldı:

"Davutoğlu, İran'a yönelik yaptırımların ya da askeri güç kullanımının olumsuz sonuçları olacağını söyledi. Gordon ise İran'ın nükleer silah edinme ihtimalinin sonuçları konusunda ısrarcı oldu. Davutoğlu, bu sonuçları bildiklerini ve pek tabii riskin farkında olduklarını söyledi. Bu nedenle Türkiye, İranlılarla çok fazla çalışıyor."

Guardian konuya ilişkin gizli belgeye, "Bu görüşmede Gordon, Davutoğlu'nu, İran'ın nükleer programı konusunda Türkiye'nin arabuluculuğunun yardımcı olmayabileceği konusunda ikna etmeye çalışıyor, ancak bunda başarılı olmuyor" yorumuyla yer verdi.

Frattini: Türkiye ikili oynadı

WikiLeaks gizli belgelerine göre, İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini'nin Roma'da ABD Savunma Bakanı Robert Gates'le yaptığı görüşmede, Türkiye'nin hem Avrupa, hem de İran'a açılımlar yapmasını "ikili oynamak" diye niteleyerek, "bu durumun kendisinde hayal kırıklığı yarattığını" söylemiş.

İtalyan haber ajansları, Roma'da yapılan ikili görüşmenin ardından ABD'nin Roma Büyükelçiliği tarafından 8 Şubat 2010'da Washington'a gönderilen "gizli" damgalı telgrafta, "Frattini, Türkiye tarafından hem Avrupa'ya, hem de İran'a doğru açılımlar yapma suretiyle ikili oynanmasının özellikle hayal kırıklığına neden olduğunu ifade etmiştir" ibaresine yer verildiğini belirtti.

Telgraftaki değerlendirmeye göre Frattini, nükleer meselesinde İran'la yapılan görüşmelere, "Suudi Arabistan, Türkiye, Brezilya, Venezüela ve Mısır'ın da dahil edilmesini önerme"sinin yanı sıra, "Ortadoğu ülkeleri arasında İran konusunda gayri resmi bir toplantı düzenlenmesi" teklifinde de bulundu.

İran'la yapılan müzakere masasına Çin'i de oturtmak gerektiğini belirten Frattini'nin, "İran'da halkı yaralamaksızın hükümeti ikna edebilecek önlemleri saptama konusunda Çin ve Hindistan'ın kritik önem taşıdığı" düşüncesini de savunmuş.

Frattini: WikiLeaks belgeleri, diplomasinin 11 Eylül'ü olacak

Frattini, gizli belgelerin yayımlanması öncesinde Katar'ın başkenti Doha'ya giderken uçakta yaptığı değerlendirmede ise, "WikiLeaks belgeleri, diplomasinin 11 Eylül'ü olacaktır. Güvenlik açısından 11 Eylül dünya düzeninde nasıl bir değişikliğe yol açtıysa, WikiLeaks aracılığıyla yayımlanan belgeler de ülkeler arasındaki diplomatik ilişkilerde aynı çapta değişikliğe sebep olacaktır" dedi.

Frattini, "Diplomasi samimiyete, gizliliğe ve güvene dayalıdır. Belgelerin yayımlanması sonrasında kimse kimseye güvenmez hale gelecektir" diye konuştu.

"Türkiye AB reformlarını yapmıyor"

İngiliz Guardian gazetesi Wikileaks'in yayınladığı belgelerden birinde, "Türkiye'nin AB üyeliği konusunda gerekli reformları yapmadığının" belirtildiğini bildirdi.

Gazete internet sitesinde, Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy'nin diplomasi danışmanı Jean David Levitte ile ABD Dışişleri Bakanlığının Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Philip Gordon'ın, Türkiye'nin AB ile yürüttüğü müzakere sürecine ilişkin görüşmesinin detaylarıyla ilgili Wikileaks'in yayınladığı belgeye yer verdi.

Levitte'in 2009 yılında yapılan bu görüşmede, Fransa'nın Türkiye'nin AB'ye "imtiyazlı ortaklığı" konusundaki pozisyonunda bir değişiklik olmadığını belirterek, ülkesinin Türkiye'nin üyelik müzakerelerini engellemediğini bildirdi.

Belgede, "Ankara ne yazık ki gerekli reformları tamamlamıyor ve ilerleme durdu" denildi ve ABD'li yetkili Philip Gordon'ın "gerekli reformların tamamlanmadığını çünkü Türklerin AB'ye adaylığın ilerleme getireceğine inanmadığını" söylediği kaydedildi.

Levitte ise, ülkesinin Türkiye'nin Avrupa'da olmak yerine, Avrupa ile Asya arasında bir köprü olarak görev almasının daha iyi olduğunu anlamasını umduğunu söyledi. Levitte ayrıca, en kötü senaryonun, Türkiye'nin müzakere sürecini tamamlaması ve Fransa'da Türkiye'nin üyeliğiyle ilgili halk oylamasının yapılması ve bunun olumsuz çıkması olduğunu kaydetti. Belgede, Levitte'in tüm problemlere karşın Sarkozy'nin Türkiye'nin dostu olduğunu ve bu ülkeyi en az 10 kez ziyaret ettiğini söylediği belirtildi.

Putin ‘sürü lideri’, Sarkozy ‘çıplak imparator’

Belgelerde birçok lidere lakap takıldığı da dikkat çekiyor.

Rusya lideri Putin'den ‘sürü lideri’, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'den ‘çıplak imparator’ olarak bahsediliyor. Almanya Başbakanı Merkel'in risk almadığı ve yaratıcı olmadığı beliritilirken, Afganistan Devlet Başkanı Karzai ‘paranoyak’ olarak tanımlanıyor. İran lideri Ahmedinejad ‘Hitler'le karşılaştırılıyor.

Belgelerde, liderlerin özel hayatına ilişkin bilgiler de var. Libya lideri Kaddafi'nin uzun süredir ‘şehvetli bir Ukraynalı hemşire’ ile birlikte olduğu , Berlusconi'nin çılgın partileri sevdiği ve İlham Aliyev'in eşi Mihriban Aliyev'in çok sayıda estetik ameliyat geçirdiği bildiriliyor.

Alman Der Spiegel'in bugün piyasaya çıkacak yeni sayısının kapağı da bu konuya ayrılmış durumda. Önce Twitter'dan yayımlanan kapakta, belgelerde liderlerin nasıl adlandırıldığına yer veriliyor.

Dergiye göre, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad için 'Hitler', Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy için 'çıplak imparator', Almanya Başbakanı Angela Merkel için 'teflon', Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai için de 'paranoyak', Rusya Başbakanı Vladimir Putin için 'sürü lideri' ve Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev için ise 'korkak ve çekingen' ifadeleri kullanılıyor.

ABD engel olamadı

WikiLeaks internet sitesi, ABD'nin karşı çıkmasına rağmen yeni belgeleri Le Monde, El Pais, Der Spiegel, Guardian ve ilk öncü olarak New York Times'da yayınladı.

Beyaz Saray ve Savunma Bakanlığı Pentagon, WikiLeaks'i şiddetle kınayarak, bunun ülkeler arası hassas  dengeleri bozabileceği, hatta insanların hayatını tehlikeye sokabileceğini bildirdi. ABD yönetimi, "internet denetiminin mutlaka sıkı bir şekilde yapılacağını' da duyurdu.

ABD'nin İran'a saldırması

Bugün yayımlanan belgelerde, ABD Savunma Bakanı Robert Gates'in, İran'a saldırılması durumunda bu ülkenin atom bombası programının 1 ila 3 yıl geciktirileceği düşüncesinde olduğu da ifade edildi.

"Araplar İran'ı sevmiyor"

Fransız Le Monde gazetesi, yer alan gizli bilgilere göre, Arap ülkeleri liderleri İran'ı sevmiyor ve tehdit olarak görüyor.

Belgelerde, Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz, 2009 yılında ABD Başkanı Barack Obama'nın terörle mücadele danışmanı John Brennan'a, "İranlılara güvenilmez. İran maceracı bir ülke ve hedefi sorun yaratmak. Allah İran'ın günahlarından bizi korusun" ifadesini kullandığı belirtiliyor.

Suudi Arabistan Kralının, İran için "yılanın başını kesmek gerekir" ifadesini kullandığı da yine belgelerde yer alıyor.

Yine Kralın, Amerikalı General James Jones'la yaptığı 11 Şubat 2010 tarihli görüşmede, "eğer İran nükleer silaha sahip olursa, bölgedeki bütün ülkeler de nükleer silaha sahip olur" dediği belirtildi.

"Çin hükümeti bilgisayar sabotajlarıyla ABD'yi hedef alıyor"

New York Times'daki WikiLeaks belgelerinde, Suudi Arabistanlı bazı mali kaynaklar terör örgütlerini besleyen kaynak olarak gösteriliyor.

Birçok liderin gizli bilgilerinin yer aldığı belgelerde, Çin hükümetinin bilgisayar sabotajlarıyla ABD'yi hedef aldığı kaydediliyor.

İran, 19 füze aldı

New York Times Gazetesi'de ayrıca İran'ın nükleer programını Kuzey Kore'den aldığı yardımla güçlendirdiğinin de yer aldığını yazdı.

New York Times gazetesi Wikileaks internet sitesi tarafından sağlanan 24 Şubat 2010 tarihli gizli Amerikan istihbarat belgelerine göre, İran'ın Kuzey Kore'den "R-27 isimli Rus tasarımına dayanan" 19 adet gelişmiş ve nükleer başlık taşıyabilen füze aldığını yazdı.

Belgelerde bu füzelerin İran'a ilk kez Batı Avrupa başkentlerini ya da Moskova'yı vurma kapasitesini verdiğini, Amerikalı yetkililerin bu füzelerin İran'ın kıtalararası balistik füze geliştirmesini hızlandırabileceğini düşündüklerini ortaya koyduğunu yazan gazete, Amerikan istihbarat yetkililerinin, İran'ın bu füzelerden aldıkları teknolojik bilgilerle yeni nesil füze yapmak konusunda tekonolojilerini geliştirdiğine inandıklarını yazdı.

"MOSSAD, ABD'nin İran politikasını sertleştirmesini istiyor"

Le Monde gazetesi, dünyada büyük merakla beklenen internet sitesi WikiLeaks'in sızdırdığı "gizli devlet" belgelerini yayınladı. Gazetede yer alan gizli bilgilere göre, İsrail, İran'a yönelik politikasını sertleştirmesi için ABD'ye baskı yapıyor.

Gizli belgeler, İsrail gizli servisi Mossad şefinin, 2007 yılında, ABD yönetimine, "İran'da rejimi devirmek için üzerinde tartışılacak seçenekler arasında, öğrenciler, demokratlar, Kürt ve Azeriler gibi etnik grupların desteklenmesini önerdiği" ifade edildi.

Fransız gazetesi, gizli belgelerin ABD Savunma Bakanı Robert Gates'in, Fransız mevkidaşı Herve Morin ile bu yıl Şubat ayında yaptığı görüşmede, "İran'a saldırırsak, bu ülkenin atom bombası yapmasını sadece bir ile üç yıl arasında değişen bir süre için erteletebiliriz" dediğini de duyurdu.

"ABD, Pakistan'ın uranyumunu elinden alacak"

ABD, Pakistan'ın sahip olduğu zenginleştirilmiş uranyumu Pakistan'ın elinden alacak.

Pakistan'da İngilizce yayımlanan Dawn News gazetesi, Amerikalı yetkililerin 2007 yılından beri Pakistan'ın elinde bulunan zenginleştirilmiş uranyumu elinden almaya yönelik çaba gösterdiğini yazdı.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir