Okul öncesi eğitim zorunlu olacak

Başbakan Binali Yıldırım, önümüzdeki dönemde okul öncesi eğitimi de zorunlu hale getireceklerini ifade ederek, '2019 yılının sonuna bütün okullarda tam gün eğitime geçilecek' dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde Öğretmenler Günü dolayısıyla verdiği öğle yemeğinde, 81 ilden gelen öğretmenlerle bir araya geldi.

Eğitimde atılan adımlara değinerek, yabancı öğrenci sayısı bin 300'ü bulan uluslararası imam hatip okullarının faaliyet gösterdiğini, Türkiye Maarif Vakfı'nın kurulduğunu, zorunlu eğitim süresinin 4+4+4 olarak 12 yıla yükseltildiğini belirten Başbakan Yıldırım, temel eğitimden orta öğretime geçiş sistemini başlattıklarını, Kur'an-ı Kerim ve siyer derslerini seçmeli olarak okuttuklarını, farklı dillerde eğitimin önünü açan düzenlemeler yaptıklarını ifade etti.

Yıldırım, "Mesleki ve teknik eğitim reformu hayata geçti. Meslek liselerinde uygulanan o garabet kat sayı adaletsizliğini sona erdirdik. Üniversiteye girişteki okul katkı puanlarını ortadan kaldırdık. Üniversite harçlarını kaldırdık. Üniversitesiz hiçbir ilimiz kalmadı. Bir çok ilimizde bugün birden fazla üniversitemiz hizmet veriyor." ifadelerini kullandı.

Göreve başladıkları ilk anda çocukların okullaşması için adeta bir seferberlik başlattıklarını vurgulayan Yıldırım, "Özellikle kız çocukları için 'Ana-Kız Okuldayız' ve 'Haydi Kızlar Okula' gibi kampanyalarla 1,5 milyon kız çocuğumuz ve kadınlarımızı okul sıralarıyla buluşturduk." diye konuştu.

"2019 yılının sonuna bütün okullarda tam gün eğitime geçilecek"

Başbakan Binali Yıldırım, önümüzdeki dönemde okul öncesi eğitimi de zorunlu hale getireceklerini ifade ederek, son 14 yılda yüzde 50'nin üzerinde okul öncesi eğitim verilmeye başlandığını anlattı.

2019 yılının sonuna kadar sabahçı-öğlenci uygulamasını tamamen ortadan kaldıracaklarını bildiren Yıldırım, bütün okullarda tam gün eğitime geçileceğini kaydetti.

Başbakan Yıldırım, beşinci sınıflarda yabancı dil eğitimine ağırlık vereceklerini ve yabancı dil öğretimindeki kalitenin daha da artırılacağına işaret ederek, sözlerine şöyle devam etti:

"Bildiğiniz gibi başlattığımız bir Fatih Projesi var. Artık Fatih Projesi ile okullarımızda, sınıflarımızda, akıllı tahtalar var, internet bağlantısı var. Şu anda 433 bin sınıfta bu tahtalar yavrularımızın eğitimi için hizmet veriyor. Öğretmenlerimize ve öğrencilerimize tablet bilgisayar dağıtımı başladı. Bugüne kadar 1,5 milyon tablet bilgisayar dağıttık. Artık dünyanın neresinde olursa olsun bilgiye öğrencilerimiz bir tuş mesafesinde. Okulda öğretmeninin anlattığı konunun videosunu tabletinde, evinde izleyebilecek. Köy okullarındaki bir öğrencimizle, Ankara merkezindeki bir kardeşimizin aynı bilgiye, aynı anda ulaşmasının yolunu açıyoruz. Bu sistemi dünyada bir çok ülke henüz başlatamadı. Bu anlamda da Türkiye, Fatih Projesi'yle bilişimle eğitimin, bilişimle öğretimin kapılarını okullarımıza açmış oldu."

"Şükürler olsun o günler geride kaldı"

Başbakan Yıldırım, geleceğin bilişimde olduğunu ve Türkiye'nin geleceği olan gençlerin bilgi toplumunun önemli bir parçası haline geleceğini belirtti.

Eğitim alanında öğrencilere sunulan imkanların dünyada dikkat çekmeye başladığını aktaran Yıldırım, okullardaki kara tahtalı günleri anımsatarak, "Şükürler olsun o günler geride kaldı. Artık internete bağlanan, sayısal ekranlara sahip akıllı tahtalarımız okullarımızda yerini aldı. Sadece bu örnek bile eğitimde nereden nereye geldiğimizin açık bir göstergesi." dedi.

"15 Temmuz şehitlerimiz arasında öğretmenlerimiz de vardı"

15 Temmuz'daki alçak darbe girişiminde 248 kahraman vatan evladının hayatını kaybettiğini, 2 bin 194 kişinin de gazi olduğunu hatırlatan Yıldırım, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

"Onlar arasında öğretmenimiz Yusuf Elitaş ve Ramazan Konuş da var. Bu şehit öğretmenlerimizin eşleri de bugün burada bizimle beraberler. Kendisi de bir öğretmen olan Hacer Hanım'ın konuşmasını hep beraber dinledik, çok duygulandırıcı, hepimizi o günlere, o karanlık geceye götüren hikayesini dinledik. Onlar, bir kalkışma var sedasını duyunca 'Korkmayın, öleceksek bugün ölelim' diyen, ana, eş ve çocuklarla beraber, gecenin karanlığında, bu ülkenin geleceği için, bu ülkenin bayrağı için, bu vatanın selameti için hiç tereddüt etmeden meydana indiler. Tıpkı diğerleri gibi. Ve aynı şekilde Yusuf Elitaş öğretmenimiz de meydanlardaydı. Onlar şehadet şerbetini içti, bu ülkeyi alçaklara teslim etmediler. Gerek bölücü terör örgütüyle mü cadelede, gerek 15 Temmuz darbe kalkışmasında hayatını kaybeden, şehadet şerbetini içen bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, mekanları cennet olsun. Gazilerimize hayırlı, uzun ömürler diliyorum."

"Tahtaya yazdığınız her harf Türkiye'nin geleceğine değer kattı"

Atandığı görev yerine giderken bölücü terör örgütünün saldırısı sonucu şehit düşen öğretmen Oğuz Uysal'a da Allah'tan rahmet dileyen Başbakan Yıldırım, bu ülke için hayatını veren, şehadet şerbeti içen bütün binlerce vatan evladını rahmetle andıklarını bildirdi.

Yıldırım, şunları söyledi:

"Biz ne kadar okul, ne kadar derslik yaparsak yapalım, en iyi teknolojilerle sınıflarımızı donatalım, eğer sizler olmazsanız bunların hiç bir karşılığı olmaz. Bugüne kadar tahtaya yazdığınız her harf, deftere düştüğünüz her not Türkiye'nin geleceğine bir değer kattı. Sınıflarımızda, okullarımızda yankılanan her ses, yarınlarımıza da yankı bulmaya devam edecek. Vaktiyle o kara tahtaya yazılanları okumuş, öğrendiklerini defterine yazmış küçük bir öğrenciyken öğrendiklerim, bugüne kadar yürüttüğüm görevlerde benim en kıymetli hazinem olmuştur."

Çocuklara tarihin, milli kültür ve değerlerin öğretilmesi konusunda daha titiz olunması çağrısında bulunan Yıldırım, "Çocuklarımız eleştirel düşünebilmeli, karşılaştıkları gelişmeleri çok yönlü değerlendirebilmelidir. Farklılıklara saygı duymayı, her farklı düşüncenin kültürümüze, medeniyetimize zenginlik kattığı bilincinde olmaları çok ama çok önemli. Demokrasi bilincinin, vatan sevgisinin, bayrak sevgisinin güçlenmesi için ilk adımın öğrencilik yıllarında atılması gerekiyor. Sizlerin demokratik tavrı ve örnekliği çocuklarımızda kalıcı bir davranışa mutlaka dönüşecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Bu konularda ilginizi çekebilir