'Asya ile ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz'
Babacan, TİKA, Eximbank ve Hazine'nin birçok ülkeyle işbirliği yaptığını anımsatarak, "Asya ile ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz" dedi.
ANKARA - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, krizin etkili olduğu son 5 yıllık süreçte küresel ekonomik büyümenin 3'te 2'sinin gelişmekte olan Asya ekonomilerden kaynaklandığını belirterek, "Gelişmekte olan Asya ekonomileri geçen yıl elde ettikleri yüzde 6,6 büyümeyle küresel büyümenin itici gücü oldu" dedi.
Başbakan Yardımcılığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Babacan, İslam Kalkınma Bankası'nın (İKB) Tacikistan'da düzenlenen 38. Yıllık Guvernörler Toplantısı'nda konuştu.
Babacan, Tacikistan ekonomisinin geçen yıl yüzde 7,5'le etkileyici bir büyüme elde ettiğine, enflasyonu da tek hanede tutarak önemli bir iş başardığına dikkati çekti.
Babacan, bu olumlu ekonomik koşulların, yapısal reformlar ve sağlam makroekonomik politikaların uygulanmasıyla sürdürülebileceğini ifade ederek, bu politikaların ihracat temelini geliştireceğini, bunun da ülkeye rekabet avantajı sağlayacağını kaydetti.
Gelişmekte olan Asya ekonomilerinin geçen yıl elde ettikleri yüzde 6,6 büyümeyle küresel ekonomik büyümenin itici gücü olduğunu kaydeden Babacan, bu dikkat çekici büyüme performansının, krizin etkili olduğu son 5 yıllık süreçte küresel ekonomik büyümeye önemli bir katkısının olduğunu dile getirdi.
Sağlam makroekonomik politikalara dayalı güçlü iç talebin başarının anahtarı olduğuna işaret eden Babacan, uygun küresel mali koşullar ve sermaye girişinin yeniden başlamasının, küresel krizin kötü sonuçlarını sınırlandırdığını vurguladı.
Babacan, güçlü ekonomik performansa rağmen Asya'daki büyümenin ve rekabetçiliğin sürdürülebilmesi için bazı güçlüklerin aşılması gerektiğine dikkati çekerek, tüm Asya ülkelerinin gelişmiş ülkeler gibi rekabetçi mal ve hizmet üretiminin yanı sıra artan nüfusunun yaşam standartlarını yükseltmek gibi ortak sorunları ve özlemleri olduğunun altını çizdi.
Asya ülkeleri olarak son 10 yılda güçlü ekonomik performans gösterdiklerini ifade eden Babacan, dünya ekonomisinin, Avrupa borç krizi, Avrupalı politikacıların bankacılık sistemlerinin direncini arttırmakta yavaş hareket etmeleri ve ABD ile Japonya'nın orta vadeli mali planlarının eksikliği nedeniyle yüksek risklerle karşı karşıya bulunduğunu belirtti.
Babacan, bu riskler göz önünde bulundurulduğunda Asya ülkelerinin, İslam Kalkınma Bankası'na üye diğer bölge ülkeleri arasında ticaretin geliştirilmesi, doğrudan yabancı yatırımları artırmak ve sürdürülebilir büyüme için daha fazla çaba göstermeleri gerektiğine vurgu yaptı.
Asya'nın İslami mali piyasalar için merkeze dönüşmekte olduğunu dile getiren Babacan, Malezya'nın bu alanda çok sağlam bir gelişme gösterdiğini, son dönemde de Türkiye ve Endonezya'nın bu konuda yeni başarı hikayeleri eklemeye başladığını söyledi.
Babacan, Türkiye'de İslami bankacılık sektörünün son 5 yılda ortalama yüzde 30'un üzerinde büyüme kaydettiğini ve geleneksel bankacılık sektöründeki büyümeyi geride bıraktığını ifade ederek, benzer şekilde Endonezya'da İslami bankacılık sektörünün de aynı dönemde yüzde 40 oranında büyüme gösterirken, geleneksel bankacılık sektörünün yalnızca yaklaşık yüzde 17 büyüdüğünü kaydetti.
Türkiye'nin İKB ülkeleri ile ilişkisi gelişiyor
Babacan, bölgedeki yüksek ekonomik büyüme ve kalkınmayı desteklemek için TİKA, Eximbank ve Hazine'nin birçok ülkeyle işbirliği yaptığını anımsatarak, "Asya ile ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz" ifadesini kullandı.
Başbakan Yardımcısı Babacan, üye ülke eş stratejisi ile 2010 da İKB'nin çalışma şeklini değiştirerek, yeni bir iş modeli başlattığını hatırlattı.
Üye ülke ortaklık stratejisi süreciyle İKB grubunun yakın ortaklıkta rekabeti geliştirmeyi sağladığının altını çizen Babacan, "İKB, bölgede uzun vadeli büyüme ve gelişme için üye ülkelerin deneyim ve bilgilerini bir araya getirmeli" değerlendirmesinde bulundu.