'Bu krizlerle boğuşarak devam edeceğiz'

TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Dudaroğlu, "Avrupa Birliği'nde (AB) yaşanan kriz bir kaç sene daha sürecek ve buradan bu krizlerle boğuşarak devam edeceğiz" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME


 


İSTANBUL - Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Dudaroğlu,"Avrupa Birliği'nde (AB) yaşanan kriz bir kaç sene daha sürecek ve AB'nin bizim çok büyük pazarımız olması nedeniyle buradan bu krizlerle boğuşarak devam edeceğiz" dedi.
Otomotiv sektöründeki risklerin mercek altına alındığı "Otomotiv Sektörü Risklerinin Yönetimi" konulu 9. NART Risk Management Forumu'nda konuşan Dudaroğlu, son on yıldır pek çok kriz yaşayan ve yine de bu krizlere rağmen büyümesini devam ettirmiş olan otomotiv sanayinin, 2012 yılında zor dönemden geçtiğini kaydetti.

Dudaroğlu, eldeki verilere göre 2013 yılını da yine zor bir dönem olarak gördüklerine işaret ederek, "Özellikle Avrupa Birliği'nde yaşanan kriz de bir kaç sene sürecek. AB bizim çok büyük pazarımız olduğu için bu krizlerle boğuşarak devam edeceğiz. Ümit ediyorum ki fazla yara almadan ve sıkıntılara girmeden sektörümüz bu zorlu sınavdan da başarıyla geçecektir" dedi.

Son beş yıldır sektörün riskini Avrupa Birliği ülkelerinden diğer ülkelere doğru kaydırdığını hatırlatan Dudaroğlu, "Aslında riski minimize etme yolunda hareket ediyoruz. Bu bağlamda tedarik sanayimiz Rusya, İran, Amerika, Çin ve Hindistan gibi ülkelerde yeni pazarlar ve yeni müşteriler bulma çabası içinde ve bu ülkelerdeki çalışmalar ile riskimizi minimize etmeye çalışıyoruz. Görünen en önemli riskler otomotiv yan sanayi firmaları için yeni pazarlarda Serbest Ticaret Anlaşması (STA) yapılamaması. Bu bizim için çok büyük sıkıntı yaratabilir" diye konuştu.
Dudaroğlu, Ekonomi Bakanlığı'nın bu konuda çok ciddi çalışmalar yaptığını fakat çok başarılı neticeler alınamadığını belirterek, bunların tamamının gelecekte aşabileceğimiz konular arasında olmasını ümit ettiklerini söyledi.

OSD Genel sekreteri Tezer

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Genel Sekreteri Ercan Tezer ise, otomotiv sektöründe 2002-2011 yılları arasında yaklaşık 3,5 kat artan bir üretim gerçekleştiğini hatırlattı.

Otomotiv Sanayindeki üretim artışının daha ziyade kapasite kullanım artışından kaynakladığını ifade eden Tezer, "2002'de yüzde 36 olan kapasite kullanım oranı 2011'de yüzde 75'e yükseldi. Dolayısıyla bu artış değerlendirilirken kapasite artışı ile olan ilgisinin mutlaka gözden geçirilmesi lazım. Çünkü gelecekle ilgili perspektife bakarken geçmiş 10 yılda siz üretimi 3,5 kat arttınız, gelecekte de 3,5 kat artırarak 4 milyona çıkarsınız gibi bir yaklaşım mutlak surette beraberinde çok özgün yatırım politikalarını getirmek zorunda. Diğer bir ifadeyle devlet yardımları, teşvikler diye adlandırdığımız bölüm burada kritik bir rol oynuyor" diye konuştu.
Tezer, Türkiye'nin 2023 vizyonuna da değinerek, "Türkiye böyle bir hedefi koyduysa mutlak surette gelecek 10 yılda bu hedefin içini dolduran, idari ve yapısal tedbirleri de almak mecburiyetinde" ifadesini kullandı.

Renault Mais Genel Müdürü Aybar

Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar da, dünya ekonomilerinde çeşitli sıkıntılar yaşansa bile nüfus büyüdükçe üretimin de artacağını belirtti. Aybar, "2025 itibariyle dünyada 100 milyonluk araç üretim rakamının öngörülebildiğini söyleyebiliriz. Bütün bunlar gelirken yeni bir takım gelişmeleri beraberce yaşayabileceğimizi düşünüyoruz" dedi.

Gelecek 15 yıllık dönemde sektörel eğilim olarak üç gruptan bahseden Aybar, şöyle konuştu:
"Birincisi çevresel sorunların getirdiği yeni çözümler. Çevre sorunları hepimizin gündeminde. Sektörel bazda bir çözüm bulunması gündemimizde. İşte bu noktada gerek yakıtı daha verimli kullanmak, çevreyi çok daha az kirletmek ve gerekse gelecekte yaşayacaklara onlara yakışır bir çevre ortamı bırakmak için yeni bir takım gelişmelerimiz var. İkinci konu şehirleşmenin biçimi. Trafik sıkışıklığını yeni ihtiyaçları çözecek yeni çözümlerde ikinci bölümümüzü oluşturuyor.
Burada yeni şehir içi araç tasarım konseptlerinden bahsedebiliyoruz. Daha hafif malzemelerin ya da araçların ulaşım araçlarının oluştuğu yeni konseptlerden bahsediyoruz. Üçüncüsü ise aslında bizler için önemli. Tüketici davranışlarındaki değişiklikler. Burada şunu görüyoruz. Tüketicilerin otomobil sahipliğinden öte otomobil kullanabilme ihtiyaçlarını daha çok öne çıkarttıklarını görüyoruz. İnsanlar daha çok otomobil kullanıcısı olmak istiyor."