'İthalat cenneti oluyoruz, Çin'deki fuar için uçaklar 3 ay önceden doldu'

'İthalat cenneti oluyoruz, Çin'deki fuar için uçaklar 3 ay önceden doldu'

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Girdi maliyetlerindeki yükseliş ve değerli YTL, Türkiye'yi adeta bir ithalat cenneti haline getirdi. İmalat sanayiindeki hemen hemen bütün sektörler, başta Çin olmak üzere Uzakdoğu'dan ithal edilen mallarla rekabet etmekte zorlanıyor. En çok sıkıntı yaşayan sektörlerin başında ise tekstil ve hazır giyim geliyor. Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Başkanı Kahraman Öztürk, Türkiye'deki ekonomik politikalar nedeniyle üretimin bitme noktasına geldiğini ve ithalatı özendiren bir sistemin şu an yürürlükte olduğunu belirtti. Öztürk, "Bunun en somut örneklerinden birini 14-15 Nisan'da yapılacak Çin fuarında görüyoruz. 30 yıllık meslek hayatımda Çin'e hiç gitmedim, direndim. Bu yıl ilk defa 'nedir bu Çin' diye göreyim dedim ama uçakların tamamı dolmuş" dedi. Fuar tarihinden üç ay önce yer ayırtmak istemesine rağmen ancak Singapur üzerinden aktarmalı olarak yedeklerde yer bulabildiğini ifade eden Öztürk, "Pılını pırtısını toplayan Çin'e gidiyor. Tek düşünce Çin'den ne getirebilirim" diye konuştu. ABD ve Rusya ile serbest ticaret anlaşması yapılmalı Hazırgiyimin şu anda bir dönüm noktasında olduğunu ifade eden Öztürk, "Ya bu dönüm noktasında inanılmaz kararlı adımlar atacak ve radikal kararlar verecek eski şaşalı günlerine geri dönecek. Ya ihracatçı bu fabrikaları satacak" dedi. Hazırgiyim ve tekstilin ihracat potansiyelinin 25 milyar dolar civarında olduğunu belirten Öztürk, "Bu fabrikalar aynı zamanda 50 milyar dolarlık bir iç pazar hacmine de sahip. Çorapçılar, iç çamaşırcılar sadece ihracatçı değil ki. Bunun üçte biri ihracat üçte ikisi de iç pazar. Herkes birbirine soruyor, 'hazır giyimin geleceği ne olacak' diye. Bir an önce radikal önlemler alınmazsa hazır giyim çok büyük bir darbe yer" diye konuştu. Kahraman Öztürk, dolarla yapılan ihracatta da büyük sıkıntı yaşandığına dikkat çekerek "ABD pazarı kaybedildi. Türkiye'de üretimin artırılabilmesi için bana göre ABD ve Rusya ile kesinlikle serbest ticaret anlaşması yapılması lazım" dedi. Bu anlaşmalar yapılmadığı takdirde Türkiye'den kaçışların durdurulamayacağını vurgulayan Öztürk, "İnsanlar Mısır'a, Tunus'a o yüzden gidiyor. Bu, verilecek enerji teşvikinden de istihdamın üzerindeki vergi yüklerinin azaltılmasından da çok daha önemli" diye konuştu. İTKİB seçiminden sonra Abant kampı Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu'nun çalışmalarıyla ilgili açıklamalarda da bulunan Kahraman Öztürk, 12 derneğin bir araya gelmesiyle kurulan federasyonun amacının tekstil ve konfeksiyon sektörü ile devlet arasında köprü kurmak olduğunu söyledi. Federasyonun 3 bin civarında üyesi olduğunu belirten Öztürk, "3 bin firma dediğiniz zaman nereden baksanız en az 50 kişi çalıştırsa 150 bin kişi yapar. 100 kişi olsa 300 bin kişi yapar. Oldukça büyük bir kitleyi temsil ediyoruz" diye konuştu. Ankara ile temasları artıracaklarını ve bölgesel asgari ücret uygulamasını hükümetin gündemine sokmak istediklerini belirten Öztürk, "Ayrıca teşvikle ilgili Ankara'ya bir proje sunmak istiyoruz. Akademisyenlerle, sivil toplum örgütleriyle çalışıp bunu yapacağız" diye konuştu. Bir ortak akıl toplantısı da yapmak istediklerini belirten Öztürk, "3-4 gün bürokratıyla sivil toplum örgütüyle sanayicisiyle kapanacaksın Abant'ta oturup, enine boyuna konuşup bir yerlere varacaksın. Böyle bir öneri yapmak istiyoruz. Ama haziranın ya ilk ya da ikinci haftası İTKİB seçimleri var. Seçimlerin netleşmesini bekliyoruz." Laleli ve Osmanbey'in kayıt içine girmesi iharcatı artırdı Kahraman Öztürk, hazırgiyimde yaşanan ihracat artışlarının çok fazla gerçeği yansıtmadığını belirterek, "İhracatın artmasının sebeplerinden biri bize göre dolar/Euro paritesidir. İkinci sebep ise Laleli, Merter, Osmanbey gibi bavul ticareti ile uğraşan bölgelerin ki bunların 3-4 milyar dolarlık ihracatı var, büyük bir kısmının kayıt altına girmesidir" dedi.