'Türkiye'nin üreticisine de gıda sanayiine de haksızlık yapılıyor'

Bazen Türkiye'nin üreticisine de gıda sanayine de müşteri toplamak için haksızlık yapıldığını söyleyen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, "Çoğunlukla yalan yanlış şeyler söylüyorlar. Bunun faturasını toplum ödüyor" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - SÜGAV 2. Beslenme ve Sağlıklı Yaşam Zirvesi'nde konuşan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Türkiye'nin yaklaşık 62 milyar dolarlık tarımsal üretim hasılasıyla dünya ülkeleri içerisinde 7. sıraya yükseldiğini belirterek, "Gıda dış ticareti yönünden Türkiye yaklaşık 5,5-6 milyar dolar dış ticaret fazlası veren, dünyadan aldığından çok daha fazlasını dünyaya satan bir ülke" dedi.

Bakan Eker, Sabri Ülker Gıda Araştırmaları Enstitüsü Vakfı (SÜGAV) tarafından düzenlenen "2. Beslenme ve Sağlıklı Yaşam Zirvesi" kapsamında gerçekleştirilen "Sabri Ülker Bilim Ödülü Seramonisi"nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin üreticisine de gıda sanayine de müşteri toplamak için haksızlık yapıldığını söyledi. "Çoğunlukla yalan yanlış şeyler söylüyorlar. Bunun faturasını toplum ödüyor. Özellikle şehirde yaşayan, modern bireyler bunun maliyetini ödüyor" diyen Bakan Eker, SÜGAV da dahil, bu konuyla ilgili STK'ların, kamunun, ilgili kuruluşların aydınlatıcı bilgi sağlaması gerektiğini vurguladı.

Gıdada denetim mekanizması için yapılan Bakanlık çalışmalarını anlattı

Gıdanın temin edilmesi, tedarik edilen gıdanın sağlık açısından güvenilir olması, denetim mekanizması gibi hususların önemine vurgu yapan Eker, bunların yapılabilmesi için bir dizi regülasyon, düzenleme, mekanizma gerektiğinden, bu kapsamda da Bakanlık bünyesinde yapılan çalışmalardan bahsetti.

"Tarımsal üretimde Avrupa birincisiyiz"

Eker, yapılan çalışmaların AB standartlarına uygun olduğunu dile getirerek, "Türkiye şu an da yaklaşık 62 milyar dolarlık tarımsal üretim hasılasıyla dünya ülkeleri içerisinde 7. sıraya yükselmiş durumda, 10 sene önce 11. sıradaydık. Avrupa'nın 4'üncüsüydük şu anda birincisi durumundayız. Fransa'nın, İtalya'nın, İspanya'nın tarımsal üretim değerlerini miktar itibariyle aştık. Regülasyonlarımızı da buna göre ayarladık, orada da Türkiye önemli bir noktaya geldi. Gıda dış ticareti yönünden Türkiye yaklaşık 5,5-6 milyar dolar dış ticaret fazlası veren, dünyadan aldığından çok daha fazlasını dünyaya satan bir ülke" diye konuştu.

Dünyada işlenmiş gıda ile ilgili regülasyonlarda, içeriklerde bir çok tartışma olduğunu hatırlatan Eker, medyada yer alan ve özellikle enformatik kirliliğe yol açan tartışma ve uygulamalar olduğunu söyledi.

Eker, bu tartışmalar kapsamında zaman zaman haksızlık yapıldığı görüşünü paylaşarak şu değerlendirmelerde bulundu:

"STK'lara görev düşüyor"

"Bazen Türkiye'nin üreticisine de gıda sanayine de haksızlık yapılıyor, bazen bunu birileri müşteri toplamak için yapıyor. Çoğunlukla yalan yanlış şeyler söylüyorlar, doğru konuşmuyorlar, doğu şeyler söylemiyorlar. İşin hazin tarafı doğru bilenler susuyor, yanlış söyleyenler konuşuyor. Bunun faturasını toplum ödüyor. Özellikle şehirde yaşayan, modern bireyler bunun maliyetini ödüyor. Kafa karışıklığıyla yedikleri içtikleri gıdalarla sorunlu hale gelmek suretiyle bunun bedelini ödüyorlar. Bu, meseleyi doğru bilenlerin, sadece malumata değil doğru bilgiye sahip olanların çıkıp doğru şeyler söylemesini gerektirecek kadar acil, önemli bir mesele. O yüzden SÜGAV da dahil, bu konuyla ilgili STK'ların, kamunun, ilgili kuruluşların bu konuda aydınlatıcı bilgi sağlaması gerekiyor."

Konuşmasında Bakanlık olarak 2010 yılında gıdayla ilgili yaptıkları düzenlemeleri hatırlatan Eker, yapılan düzenlemelerle hem tüketicinin, hem endüstrinin ihtiyaçlarının giderilmesi, genel anlamda toplumun beklentilerini karşılayacak ve bu alanda düzenleyecek, regüle edecek 100'ün üzerinde yönetmelik çıkardıklarını anımsattı.

"Yanlış beslenme ve obezite" problemine de değindi

Yapılan düzenlemelerin içeriği hakkında katılımcılara kısa bilgiler veren Eker, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ile çalışmalar yürüttükleri "yanlış beslenme ve obezite" problemine de değindi.

"21. yüzyılın temel mücadele alanı: Tarım-gıda ve enerji" 

Eker, 21. yüzyılın 3 temel mücadele alanına sahip olacağının öngörüldüğüne işaret ederek, "Bunlar tarım, gıda ve enerji. Suyun eğer yüzde 70-75'inin tarım için kullanıldığını hatırda tutarsak aslında 2 alan, yani tarım-gıda ve enerji olduğunu biliriz. Dolayısıyla bu alanda ne kadar iyi hazırlanırsak, bu alanda kod ve şifrelerimizi ne kadar iyi oluşturursak, uygulamalarımızı da ne kadar doğru yaparsak gelecek nesiller gıda bakımından o kadar güvende olur ve o kadar sağlıklı beslenir" ifadelerini kullandı.

Bu konularda ilginizi çekebilir