24 bin işçiyi kapsayan görüşmelerde anlaşmazlık

Türk Harb-İş Sendikası, 24 bin üyeyi ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerinde yasal süre içinde anlaşma sağlanamadığını belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Türk Harb-İş Sendikası, Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı iş yerlerinde çalışan 24 bin üyeyi kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uyuşmazlığa gidildiğini açıkladı.

Sendikadan yapılan yazılı açıklamada, 24 bin üyeyi ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerinde yasal süre içinde anlaşma sağlanamadığından, uyuşmazlığa gidildiği ve sendikanın arabulucu tayin edilmesi istemiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvurduğu belirtildi.

Açıklamada, 24 Şubatta başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) temsilcileriyle, işveren yetkililerinin, kazanılmış hakların önemli bölümünü geri götürmeyi amaçlayan bir anlayışla, uzlaşmaz yaklaşımlarını sürdürdükleri savunuldu.

Sendikanın, toplu sözleşme görüşmelerinde gösterdiği tüm olumlu yaklaşımlara rağmen, 79 madde, 3 ek madde, 5 geçici madde, 9 ek üzerinde anlaşmaya varılamadığının ifade edildiği açıklamada, şöyle denildi:

"Bunun üzerine sendikamız Türk Harb-İş, yasal hakkını kullanarak uyuşmazlık tutmuş ve arabulucu istemiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvuruda bulunmuştur. Toplu iş sözleşmesinin uygulanma sürecinde somut olarak yaşanan sendikal ve sosyal güvenceler, çalışma süreleri, izinler, 7.5 saat ve daha az sürelerle çalışılan işler kapsamındaki işçilere yansıtılan ücret ve sosyal hak ayrımcılıklarının düzeltilmesi gibi konularda ortaya çıkan sorunların çözümlenmesi için her türlü girişim ve çabayı sonuna kadar sürdürmeye ve kamu işveren örgütü ile siyasal iktidardan kaynaklanan dayatmaları aşmaya kararlıdır.

Sendika, toplu iş sözleşmesi hakları ile vergi ve sigorta primlerinin, ücretleri aşındıran haksızlığına karşı sesini daha da yükseltmeye kararlıdır. Sendikamız, sorunun etkili biçimde çözümlenmesi için tüm sendikal ve demokratik kuruluşlarla ortak mücadelenin zorunlu olduğuna inanmaktadır ve bu yönde çabalarını yoğunlaştıracaktır."