33. ofisini İstanbul'da açan Rhema Group CEO'su Jeremy Francis: Türkiye'nin stratejik önemi artacak

33. ofisini İstanbul'da açan Rhema Group CEO'su Jeremy Francis: Türkiye'nin stratejik önemi artacak

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Merkezi İngiltere'de bulunan uluslararası insan kaynakları gelişimi şirketi Rhema Group, hizmet verdiği şirketler açısından Türkiye'nin öneminin giderek arttığını gördüğünde hem onlara yakın olmak hem de pazardaki potansiyeli değerlendirmek için Türkiye ofisini açmaya karar verdi. 25 yıl önce Jeremy Francis tarafından kurulmuş olan Rhema Group, 32 ülkede insan kaynakları gelişimi üzerine hizmet veriyor ve Türkiye ofisini kurarak uluslararası yatırımını 33'e çıkarmayı hedefliyor. Rhema Group kurucusu ve CEO'su Jeremy Francis "Türkiye, nüfus olarak Avrupa'nın en yüksek nüfusuna sahip ülkelerin başında geliyor. Uzun zamandır Türkiye iş piyasasını ve eğitim sektörünü takip ediyorduk, bu yıl hedeflerimiz doğrultusunda pazara penetre etmeyi gerçekleştiriyoruz" diyor. Batı, genç nüfus karşısında oldukça zorlanacak Dünyada çok hızlı bir değişim oluyor. Gelişen ülkelerde nüfus hızlı gelişime katkıda bulunuyor. Batı toplumunun olgunlaşmış yapısının gelişmekte olan ekonomilerde eğitim görmüş genç nüfus karşısında oldukça zorlanacağını ifade eden Francis, gelişmekte olan ülkelerdeki rakamların bazen hayrete düşürücü olabileceğini vurguluyor. "Türkiye ve BRIC ülkelerinin (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin) gelişen ekonomileri Batı toplumunu oldukça zorlayacak. Örneğin; Çin'deki öğrenci nüfusunun sadece yüzde 5'i bugün İngiltere nüfusunun tamamına eşit. Ve bu durum güç dengesinin yön değiştireceğinin çok basit bir göstergesi" diyen Francis, Türkiye'nin genç nüfus yapısının büyük bir avantaj olduğunu vurguluyor. Bugün teknolojinin yaygın olarak kullanılıyor olması, internet teknolojilerinin herkese açık olması, eğitim teknolojilerinin uygulamalarının ve uyarlamalarının çok hızlı yayılmış olması bilginin dolaşımını çok kolaylaştırıyor. Dolayısıyla bu da gelişen ekonomiler için çok büyük bir avantaj sağlıyor. Türkiye'deki genç nüfusun iyi bir eğitim geçirdiğini gözlemlediğini ifade eden Francis, "Türkiye'den çıkmış ve Avrupa'da, Kuzey Afrika'da, Ortadoğu'da, Amerika'da yöneticilik ve liderlik yapan çok fazla insan var. Bizim buraya katabileceğimiz en büyük değer, bu gelişen topluma elimizdeki tecrübeleri, geliştirdiğimiz bilgi birikimini en iyi şekilde aktarmak ve ekonomik değer elde etmesini sağlamak" diyor. Türkiye'nin stratejik bir konumu olduğunun ve sahip olduğu önemin de gittikçe artacağının altını çizen Francis uzun dönemde Türkiye ekonomisinin yakaladığı büyüme oranının üzerine çıkarak ilerleyebileceğini yaptıkları analizlerde fark ettiklerini ve Türkiye'de gerçekleştirdikleri bu yatırımla doğru zamanda doğru yerde olduğumuza inandıklarını söylüyor. Entegre İK faaliyetleri önem kazanıyor Organizasyonların uzun vadede başarılı olabilmeleri için doğru sayıda insanı, doğru şekilde işe almaları ve onları sürekli olarak geliştirmeleri gerekiyor. Bu amacı hayata geçirirken insan kaynakları biriminin üç görevi yerine getirmesi gerekiyor. Şirket prosedürlerine uygun, yönetmeliğe uygun hareket edilmesini sağlayan idari görevi. İşletmenin stratejik yönünü algılaması ve gelecekteki hedeflerine ulaşabilmesi için çalışanların ihtiyaç duydukları eğitim ve yönetim becerilerini geliştirilmesini sağlamak için iş ortaklığı ve danışmanlık görevi. Hedef ve vizyon doğrultusunda bir ülkeden başka bir ülkeye doğru açılım yapan şirketlerde ortaya çıkabilecek sorunları baştan çok net bir şekilde görebilme görevi. Bu doğrultuda İK'nın görevinin organizasyon içerisinde daha stratejik bir hal almakta olduğunu ifade eden Rhema Group kurucusu ve CEO'su Jeremy Francis "İnsan kaynaklarının etkinliğini ölçmek eskiden pek mümkün değildi. Bugün ise organizasyonlar, insan kaynaklarının etkinliğini daha şeffaf ve etkin olarak görmek istiyorlar" diyor ve insan kaynakları alanındaki eğilimleri şöyle sıralıyor: - İK'nın ölçülebilir hale gelmesinden sonra performans yönetimi, kariyer planlama ve yetenek geliştirme gibi yönlerini uçtan uca tek bir sistem içerisinde teknolojiyle entegre ediliyor olması en gelişen trendlerden bir tanesi. - İnsan kaynakları sadece bir kağıt organizasyonu değil. Bilişim teknolojilerini aktif olarak işlerinde kullanan, bunların yaratacağı değerin sorumluluğunu taşıyan ve bunları birbirine entegre etmekle sorumlu olan bir organizasyon. Dolayısıyla bilişim teknolojilerinin insan kaynaklarında aktif olarak kullanılması bir diğer trendi oluşturuyor. - İnsan kaynaklarındaki trendlerden bir diğeri ise, dış kaynak kullanımı. İnsan kaynaklarının en çok zamanını alan idari işlerin dış kaynak kullanımı yoluyla başka organizasyonlara veriliyor olması, kaynakların daha etkili kullanılmasına imkan sağlıyor. Böylece İK kariyer planlama, ücretlendirme yetenek gelişimi gibi değer yaratan konulara odaklanabiliyor. - İnsan kaynaklarının hem standardize edilmesi hem de hizmetlerin organizasyonun geneline yayılması da yeni trendlerden bir tanesi. Küresel organizasyonlara baktığımızda her ülkenin kendisine has farklılıkları olsa da insan kaynakları hizmetleri standardize ediliyor. Dikkat edilecek yeni gelişen trendlerden bir tanesi, İK'nın maliyetlerinin düşülmesi. Bunun için de hizmetlerin standardize edilip bütün organizasyona eşit şekilde dağılıyor olması gerekiyor. İyi çalışmalar ve örnekler konusunda açlık var Türkiye pazarının insan kaynakları ve insan kaynakları gelişimi konusunda oldukça bilgili olduğunu söyleyen Francis "Türkiye ziyaretimde çeşitli üst düzey yöneticilerle görüştüm. Elde ettiğim izlenim, dünyadaki gelişmeler, en iyi çalışmalar ve bunlara ait olan örnekler konusunda ciddi bir açlık olduğu yönünde. Bu açlık, bizi motive ediyor. Türkiye'de oldukça iyi olan İK hizmet sağlayıcıları var ancak bizim gibi küresel ve konusuna entegre şekilde yaklaşan kuruluşların sayısı düşük. Gördüğümüz açığı değerlendirmek, buradan kendimize ve hizmetlerimize fırsat sağlamak içinde Türkiye'ye geldik" diyor.