ABD'de Obama ve McCain yarışacak

İSTANBUL - ABD'de Demokrat Parti'de beş ay süren başkan adaylığı yarışını Barack Obama kazandı. Bundan sonra gözler, 4 Kasım'da yapılacak başkanlık seçimleri için Obama ve Cumhuriyetçi Parti'nin adayı John McCain arasındaki mücadeleye çevrildi. ABD'de beş aydır devam eden önseçim sürecinin sonunda Senatör Barack Obama, Montana ve Güney Dakota'daki ön seçimleri Hillary Clinton'ın önünde tamamlayarak adaylığını garantiledi. Bu sonuçla Obama, ABD'de iki büyük partiden birinin başkan adaylığını elde eden ilk siyah özelliğini kazanarak tarih yazdı. Son önseçim sonuçlarıyla başkan adaylığı için gereken 2 bin 118 delege sayısını fazlasıyla aşan Obama, 2 bin 144 delegeye ulaştı. Clinton yenilgiyi kabul etmiyor Önseçim sürecinin sona ermesiyle birlikte senatörü olduğu New York'ta yandaşlarına hitabeden Clinton, Obama'yı "başarısından dolayı" kutladı, ancak bu başarının ne olduğundan söz etmedi. Clinton, konuşması boyunca toplam halk oyunda Obama'yı geçtiğini ve kazandığı eyaletleri dile getirirken, sonuçta esas kriter olan delege sayısında rakibi Obama'ya yenildiğinden hiç bahsetmedi. Dikkatler McCain'de Zaferini ilan eden Obama artık dikkatini rakibi McCain'e yöneltmiş görünüyor. ABD'de 4 Kasım'da yapılacak başkanlık seçiminde karşılaşacak Cumhuriyetçi John McCain ve Demokrat Barack Obama, "reformcu" olarak bilinmelerinin dışında tamamen zıt felsefe, görünüş, kişilik, deneyim ve geçmişe sahip liderler olarak değerlendiriliyor. 46 yaşındaki Obama, 4 Kasım seçimini kazandığı takdirde, ABD'nin ilk siyah başkanı unvanını elde edecek. 71 yaşındaki McCain ise, zaferi durumunda ABD'nin en ileri yaşta başkan seçilen politikacısı olacak. Asker kökenli olan ve Vietnam Savaşı'nda yaklaşık altı sene esir kalan McCain, Senato'nun da en kıdemli üyeleri arasında yer alıyor. Askerlik deneyimi olmayan Obama ise, senatörlüğe ancak 2004'te seçilmişti. En büyük fark dış, politikada İki adayın en büyük farklılıkları, dış politikada görülüyor. McCain, başarıya kadar Irak'tan çekilmeye karşı çıkarken Obama, aşamalı ancak nispeten süratli bir çekilmeden yana. McCain, İran'a karşı sertlik yanlısı politikaları savunurken Obama, önkoşulsuz diyaloğa bile karşı çıkmıyor. Ekonomi politikalarına bakıldığında, Obama, Cumhuriyetçi rakibine kıyasla Amerikan ekonomisi için daha korumacı bir yaklaşımı benimsiyor ve daha varlıklı kesimlere uygulanan vergi muafiyet ve indirimlerine son vermek istiyor. McCain ise başka ülkelerle yapılan serbest ticaret anlaşmalarının, Amerikalı işçilere kazanç getirdiğini ve zenginlere uygulanan vergi kesintilerinin ise ekonomiye katma değer olarak döndüğünü savunuyor. Cumhuriyetçi McCain'in yaşı ve şimdiki Başkan George W. Bush'un başarısız olarak nitelendirilen sekiz yıllık dönemi Cumhuriyetçi aday için dezavantaj oluşturuyor. Obama'nın da uluslararası politikalardaki deneyimsizliği, radikal görüşlere sahip olabileceği yönünde bazı çevrelerde oluşan kuşku ve ABD'de konuşmalarda bir tabu şeklinde değerlendirilmesine karşın "siyah olmasının muhafazakarlarda yol açtığı tepki", Demokrat adayın önündeki zorluklar arasında görülüyor. Son anketlerde Obama, az farkla McCain'in önünde gidiyor. İlk siyahi aday olarak tarih yazdı ABD'de Demokrat Parti'nin başkan adaylığını kazanarak tarih yazan Barack Hussein Obama, Kenya asıllı Müslüman bir babayla beyaz bir Amerikalı annenin oğlu olarak 4 Ağustos 1961 tarihinde dünyaya geldi. Columbia Üniversitesi ve Harvard Hukuk Fakültesi'ni bitiren Obama, öğretim üyesi ve avukat olarak çalıştıktan sonra oturduğu Illinois eyaletinin yerel senatosunun üyeliğine seçilerek burada 1997-2004 arasında görev yaptı. 2004 Kongre seçimlerinde Illinois eyaletinden ABD Senatosu üyeliğine seçildi. 2005 başından bu yana senatör olarak görev yapan Obama, oylamalarda genellikle liberal yönde tutum belirledi ve Irak Savaşı'na karşı çıkmasıyla dikkatleri çekti.