Arabulucular ticari uzlaşma için devrede!

Şirketler arasında doğan ticari uyuşmazlıklar ‘Arabuluculuk Müessesesi’ tarafından çözülecek.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

CANAN SAKARYA / HÜSEYİN GÖKÇE

Son dönemlerde konkordato ilanında sayının giderek artması üzerine harekete geçen ekonomi yönetimi, hem başvuruyu zorlaştıracak hem de sürecin daha iyi yönetilmesi düzenlemelerini içeren bir kanun teklifini AK Parti milletvekilleri aracılığıyla TBMM’ye sundu.

Teklifte çok önemli bir düzenleme daha yer alıyor. Halen işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıklarda davanın ön şartı olarak getirilen arabuluculuk müessesesi, teklif aynen kanunlaşırsa ticari uyuşmazlıklarda da uygulanacak. Yürütme ve yürürlük maddeleri dahil toplam 27 maddeden oluşan düzenlemeyle birlikte 15 Mart 2018’de yürürlüğe giren ve İcra İflas Kanunu’nun konkordato ile ilgili hükümlerini revize eden 7101 sayılı kanunda bazı değişiklikler yapıldı.

Teklifin 13’üncü maddesi ile rapor düzenleyecek bağımsız denetim kuruluşlarının kapsamı daraltılırken, denetimin Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından kamu yararını ilgilendiren kuruluşların denetimi için yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşları tarafından düzenlenmesi öngörülüyor.

Daha önceki düzenlemede konkordato için finansal analiz raporu yeterliyken, yeni teklifte “makul güvence veren denetim raporu” ifadelerinin yer alması dikkat çekti. Teklifin gerekçe kısmında bu düzenleme için, “Böylece konkordato talep eden borçlu hakkında geçici mühlet kararı verilmesi, borçlunun mali durumunu net bir şekilde ortaya koyan ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporu mahkemeye sunulacaktır” ifadeleri yer aldı.

Maddede ayrıca mali güvence veren denetim raporlarını hazırlayanların çalışma şekli, denetimleri ve sorumlulukları da düzenlendi. Teklifin 14’üncü maddesi ile konkordato konusunda görevlendirilecek komiserlerden bir tanesinin Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetçiler arasından seçilmesi şartı getirildi.

Konkordato komiserlerine eğitim zorunluluğu

Teklifin 15’inci maddesine göre konkordato komiserleri, bilirkişilik bölge kurulları tarafından oluşturulan komiser listesinden seçilecek. Ancak bu listeye kayıt için Adalet Bakanlığı tarafından izin verilen kurumlardan alınacak eğitimin tamamlanması zorunlu olacak. listede görevlendirilecek komiser bulunmaması halinde liste dışından da görevlendirme yapılabilecek. Bir kişi ayın zamanda en fazla 5 dosyada geçici komiser veya komiser olarak görev yapabilecek.

Konkordato talebinin reddine ilişkin maddelere borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket etmesi ibaresi de eklendi. Düzenleme yürürlüğe girdiği tarihte görülen konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümler uygulanacak.

Ticari uyuşmazlıklarda da dava öncesi arabuluculuk şartı

Teklifle birlikte yılbaşından bu yana işçi ve işveren arasındaki anlaşmazlıklarda dava öncesinde arabulucuya gidilmesine ilişkin zorunluluğun, ticari uyuşmazlıklar için de getirilmesi hükme bağlandı.

Teklifin 20’nci maddesi ile konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurmuş olması şartı getirildi. Bu hüküm, ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtay’da görülen davalar hakkında uygulanmayacak. Tüm arabuluculuk işlemlerinde, davacı dava açmadan önce arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine ekleyecek.

Arabulucular başvuruyu görevlendirildikleri tarihten itibaren 3 hafta içinde sonuçlandıracaklar. Zorunlu hallerde bu süre en fazla 1 hafta uzatılabilecek. Tarafların anlaşmaya varmaları halinde, arabuluculuk ücretleri eşit olarak ödenecek.

Öte yandan kanun teklifi ile birlikte, abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan para alacaklarına ilişkin takibin başlatılması ve haciz aşamasına kadar olan bölümünün UYAP bünyesinde oluşturulan Merkezi Takip Sistemi üzerinden yapılmasını öngören düzenlemeler de getiriliyor. Buna ilişkin takip işlemleri icra dairesine gidilmeden elektronik ortamda gerçekleştirilecek.

Yılmaz Sezer: Gerçekten batık şirketlerin konkordato alması önlenmeli

Daha önce DÜNYA aracılığıyla, normal vatandaşların da konkordato ilan edebileceğini kamuoyu gündemine taşıyan Güncel Grup Yönetim Kurulu Başkanı YMM Yılmaz Sezer, düzenlemeyi değerlendirdi. Mevcut uygulamanın ekonomiyi daha fazla sıkıntıya sokacağı öngörüldüğü için bu düzenlemenin yapılmak zorunda kalındığını belirten Sezer, konkordatonun Türkiye ekonomisi için yeni bir başlangıç olabileceğini, bu olumsuzluğun şansa döndürülmesi gerektiğini bildirdi. Bunun için öncelikle aslında zombi olarak nitelendirilebilecek ve batık olan şirketlerin konkordato talep etmelerinin önüne geçilmesi gerektiğini söyleyen Yılmaz Sezer, “Sonrasında ise konkordato talep eden firmalara yetkin komiserler aracılığı ile bilgi aktarılmalı, kurumsallaşma ve finans öğretilmeli ve kriz ortamından güçlenerek çıkılmasının yolu açılmalıdır” diye konuştu. Sezer, mevcut uygulamada herhangi bir bağımsız denetim kuruluşu rapor hazırlayabilirken, artık sadece kamu yararını ilgilendiren kuruluşları denetlemekle yetkili olanların yapabileceğini, bunların hazırlayacağı raporların da niteliğinin artırıldığını vurguladı.

Üç komiserin bir tanesi bağımsız denetçi olacak

Düzenlemeyle ilgili bilgi veren AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, finansal olarak dara düşen şirketleri korumak için ve onların yaşamasını sağlayamaya dönük olarak getirdikleri konkordatonun son dönemde kötüye kullanıldığını ya da ihlal gördüklerini belirterek, verdikleri kanun teklifinde bununla ilgili 3 maddelik bir düzenlemeye gittiklerini açıkladı. Muş, “Konkordato ilan edilmesi için bir bağımsız denetim kuruluşundan denetim raporu alınması ve bununla mahkemeye müracaat edilmesi ile konkordato ilanı yapılıyordu. Bu denetim raporunu veren kuruluşları ‘kamu yararına denetim’ yapma yetkisi olarak kısıtlıyoruz. Bunu kısıtladıktan sonra bunların verdikleri raporla ilgili onlara bir takım yükümlülükler veriyoruz. Yani verdikleri raporlardaki hatalar ya da ortaya koydukları değerlendirmelerle ilgili sorumlulukları olacak. Konkordato ilan edilen şirketlere atanacak olan komiserlerle ilgili bir liste hazırlanması ve bu liste içinden bunların seçilip gönderilmesini teklif ediyoruz. Aynı şekilde görev yapması halinde ilgili illerde üç komiserin bir tanesinin bağımsız denetçi olmasını teklifimizde vermiş bulunmaktayız” dedi. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Muş, daha önceden Kamu Gözetim Kurulu'na kayıtlı 258 denetim kurumu olduğunu ve bunların tamamının rapor verdiğini hatırlatarak, “Şimdi sadece kamu yararına denetim yapma hakkına sahip olanlar verebilecek. Bunların sayısı 100 civarında ve verdikleri raporla ilgili bir sorumluluk getirilecek. Yaptırımlar lisans iptaline kadar gidebilir. Dolayısıyla ciddi bir yaptırım var” dedi. Daha önce konkordato ilan eden 356 şirketin gözden geçirilip geçirilmeyeceğine ilişkin soru üzerine Muş, “Hayır bundan sonrası için konkordato ilan edilenlerle ilgili uygulanacak. Bunlar ilgili zaten mahkeme kararı verilmiş” değerlendirmesini yaptı.