Atlantik Konseyi Enerji Zirvesi İstanbul'da yapılacak
Antalya'da düzenlenen G20 Zirvesi’nin ardından İstanbul da Atlantik Konseyi Enerji Zirvesi'ne ev sahipliği yapacak. Zirvede ilk kez ABD ve İran bir araya gelecek
İSTANBUL - G20 ve B20’nin ardından Türkiye, enerji ve güvenliğin öne çıktığı yeni bir zirveye daha ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Bu yıl 7’ncisi düzenlenen Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Zirvesi 18-20 Kasım 2015 tarihlerinde gerçekleştirilecek. Zirve’de Suriye’de iç savaş, İran-Batı uzlaşması, düşen petrol-doğalgaz fiyatları ve Ukrayna’daki siyasi gerilim gibi dünyanın enerji ve güvenlik gündemini etkileyen pek çok konu ele alınacak. İstanbul’daki zirve, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde 400’ün üzerinde devlet, iş dünyası ve sivil toplum yetkilisine ev sahipliği yapacak. Ayrıntıları, Atlantik Konseyi Türkiye Ofisi’nin başındaki isme, Defne Arslan’a sorduk...
Kısaca zirveden söz eder misiniz?
Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Zirvesi yıllar içinde sadece bölgenin değil, dünyanın enerji ve ekonomi alanında en saygın buluşmalarından biri oldu. Her yıl enerji dünyasına yön veren çok sayıda devlet ve hükümet başkanı ile enerji ve ekonomi bakanlarını bir araya getiriyor. Küresel ve bölgesel enerji sektörünün en üst düzey temsilcilerinin de katıldığı zirvede en önemli küresel konuların masaya yatırılıp karara bağlanmasını hedefl iyoruz. Zirvenin bu yılki teması “Çalkantılı Zamanlarda Küresel İstikrar ve İş Direnci Yaratmak” olarak belirlendi.
Bu yıl kimleri göreceğiz zirvede?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Hırvatistan Cumhurbaşkanı Kolinda Grabar-Kitarović, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ve dünyanın çeşitli ülkelerinden 20’den fazla enerji, ekonomi ve dışişleri bakanı katılacak. Ayrıca 50’dan fazla uluslararası şirket ve sivil toplum kuruluşu CEO’su oturumlarda hazır bulunacak.
Bu yılki etkinliği öncekilerden ayıran taraflar var mı?
Zirve bu kez her zamankinden daha önemli. Bunun birçok nedeni var. Ama en önemlisi Paris’te gerçekleşen terör saldırılarının da gösterdiği gibi, özellikle bölge ekonomileri ile enerji sektöründeki yatırımların hız kazanmasının önündeki en büyük engellerden birisi güvenlik olacak. Düşünce liderleri toplantıda bu konuları da ele alacak.
G20 Antalya Zirvesi’nde de enerji ve güvenlik öne çıktı...
Evet. Bu yılki zirveyi G20 toplantılarından hemen sonra gerçekleştiriyoruz. G20’de konuşulan gündem maddeleri bu platformda da ele alınabilecek. Bunun dışında Türkiye seçim sürecini yeni atlattı. Yeni dönemde Türkiye’nin ekonomisi ve gündemini yakından ilgilendiren konuların ve reform ihtiyaçlarının ele alınacağı bir platform burası. Dolayısıyla bu nedenle de öncekilerden ayrılıyor ve büyük önem taşıyor.
Enerji ve güvenlik denilince Suriye ve Rusya’yı atlamak olmaz herhalde...
Bu yılki zirvenin ana konularından biri de Türkiye-Rusya ilişkileri olacak. Siyasi nedenlerle Rusya gazının Türkiye ve Avrupa’ya gelmemesi durumunda alternatif ne olacak? Bu açığı nasıl kapatabiliriz? Irak gazı ya da diğer kaynaklar ne zaman bir alternatif hale gelebilecek? Nasıl çözümler geliştirilmeli? Tahran’a yönelik ambargonun kalkmasının ardından İran gazının rolü ne olacak? Türkmenistan gazı daha fazla öne çıkar mı? Tüm bu sorulara cevap aranacak.
Bölgede İransız bir denklem düşünülemez tabii...
Haklısınız, İran konusu da bu yıl ilk kez Tahran’dan gelecek katılımcılarla masaya yatırılacak. Özel bir oturumda İran gazının uluslararası piyasalara ne zaman açılacağı ve bunun enerji piyasalarına etkisi konuşulacak. Zirve kapsamında enerji jeopolitiği üzerine bir bakanlar toplantısı yapılacak. Ayrıca Afganistan’ın Enerji Potansiyeli, Irak Enerji Sektörünün Geleceği, Avrupa Enerji Birliği’ne Doğru Olasılıklar, Güney Gaz Koridoru ve İran Enerji Sektörü Sorunları başlıklı çeşitli oturumlar gerçekleşecek.
Atlantik Konseyi yerel ofis de açtı
Atlantik Konseyi İstanbul Zirvesi, küresel enerji piyasaları için çok etkili bir platform haline geldi. Bu Zirve’nin İstanbul’da yapılıyor olması ve ABD’li düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi’nin bu yıl İstanbul’da resmi ofis açması da Türkiye’nin ne kadar önemli bir aktör haline geldiğini gösteriyor. Atlantik Konseyi Bölge Temsilciliği’ni de Defne Arslan üstlendi. Arslan, bankacılık ve finans sektöründe başlayan kariyerini, 1997’den itibaren ABD Dışişleri Bakanlığı’nda kıdemli ekonomi ve enerji danışmanı ve Türkiye Başekonomisti olarak sürdürdü. 2001 krizi sonrasında IMF ve Dünya Bankası programlarının denetiminden sorumluydu. Zamanla TANAP projesi, Irak enerji kaynakları, Güneydoğu Akdeniz ve diğer bölge sorunlarını kapsayan çeşitli yerel ve bölgesel enerji politikaları da sorumluluk alanına eklendi. Türkiye Uluslararası İşbirliği Kalkınma Ajansı’nda finans direktörü olarak Rusya, Ukrayna, Azerbaycan, Özbekistan ve Kazakistan’da pek çok yatırım projesine destek verdi.