Avrupa 'petrol kuyusuna' boğulacak

Artan enerji fiyatları nedeniyle Almanya'da yıllardır ilk kez bir şirkete Münih yakınlarında petrol arama izni verildi. İngiltere, Norveç, Romanya, Arnavutluk gibi ülkelerde de hızla petrol kuyuları açılıyor. Enerji fiyatlarındaki artış, Avrupa'yı petrol kaynağı arayışlarına itti. Uluslararası piyasalarda ham petrol fiyatı 126 doları aşarken, Avrupa'da birçok ülke yeni petrol yatakları bulmak için harekete geçti. Almanya petrol kuyularının açılması için yıllar sonra ilk kez ruhsat verilmeye başlarken, İngiltere, Romanya, Arnavutluk gibi ülkelerde de petrol arama faaliyetleri hızlandı. Analistler yakın bir gelecekte petrol fiyatlarının düşmesini beklemiyor ve "Avrupalılar, adım başı yeni bir kuyu açılmasına hazırlıklı olmalı" ifadesiyle, petrol arama trendinin giderek güçlendiğine vurgu yapıyor. Fiyatlarının yükselmesi nedeniyle enerji gereksinimini karşılamak için rüzgar tribünlerinin inşasına ağırlık veren Almanya, diğer taraftan da yeni petrol yatakları bulmak için kolları sıvadı. Geçtiğimiz günlerde Bavyera hükümeti, onyıllardır ilk kez, 3 şirketin ortaklığındaki Rhein Petrolum'a Münih'in batısında 2000 kilometre karelik bir alanda petrol arama izni verdi. Şirketin yöneticilerinden olan Merrill Lynch eski bankacılarından Leigh Hooper, Financial Times'a yaptığı açıklamada, bölgede petrol olduğundan emin olduklarını ve işlerin yolunda gitmesi halinde 3 yıl içinde damıtma işlemlerine başlamayı umduklarını belirtti. Almanya'da, az olmakla birlikte, petrol olduğu biliniyor. Ülkede şu an bilenen rezerv miktarı 250 milyon varil ve sistemli bir şekilde araştırma yapılması halinde bu miktarın artacağı umuluyor. 1970'lerde yaşanan krizin fiyatları sıçratmasından sonra bazı büyük şirketler petrol aramaya başlamıştı. O dönemde bulunan bazı küçük yataklar halen işletiliyor. Örneğin, kimya şirketi BASF'ın yan kuruluşlarından Wintershall, Bavyera'daki Aitingen yatağında günde 600 varil üretim yapıyor. Ancak Suudi Arabistan'da sadece Gawar petrol yatağında gerçekleştirilen günlük 5 milyon varil ile karşılaştırıldığında, Almanya'da üretimin ne kadar az olduğu anlaşılıyor. Bu tip küçük yataklar, büyük oyunculara cazip gelmiyor ancak Rhein Petroleum gibi firmaların maliyet yapıları, kâr elde etmelerine olanak tanıyor. Almanya dışında Avrupa'da Romanya, Arnavutluk, İngiltere gibi ülkelerde de petrol arama faaliyetlerinin arttığı görülüyor. Berlin merkezli DIW ekonomi enstitüsü yetkilileri, petrol arama faaliyetlerinde küresel çapta bir artış yaşandığını belirtiyor. DIW enerji uzmanı Claudia Kemfert, Brezilya'dan Sibirya'ya kadar birçok bölgede erişilmesi zor yataklara ilginin arttığını söylüyor. Kemfert, bu yataklarda büyük rezervler olmadığı halde, enerji fiyatlarının artması nedeniyle cazip hale geldiklerini kaydediyor. OMV'den Romanya'ya yatırım Son aylarda petrol fiyatlarındaki artışa paralel olarak Kuzey Denizi'nden Romanya'ya kadar pek çok eski petrol yatağı, para kazanmak isteyen şirketler tarafından tekrar açılıyor. Romanya'daki Petrom, azalan üretimi artırmak amacıyla petrol yataklarına 1 milyar Euro yatırım yapmayı planlıyor. Romanya hükümetinin Petrom'u özelleştirmesinden sonra OMV'nin Petrom hisselerini satın almasının amaçlarından biri, eski yataklardan daha fazla petrol çıkarmak ve kullanılmayan yatakları yeniden işletmekti. Kanada merkezli Bankers Petrolaum da, Arnavutluk'ta Patos Marinza'da petrol çıkarmak istiyor. Bu bölgedeki petrol ağır, kükürtlü ve çıkarması zor. Bankers, yeni teknoloji ve artan fiyatların yardımıyla 2011 itibariyle günde 20 bin varil üretim yapmayı planlıyor. Türkiye'de ikiye katlandı Avrupa genelinde giderek artan sayıda kuyu açılıyor. İngiltere'de 2007 yılında 125 kuyu açıldı. 2003 yılında bu rakam 44 idi. Norveç'te açılan kuyu sayısı 2003 yılına oranla yüzde 150 artarak 33 adete çıktı. Araştırma şirketi Wood Mackenzie'nin verilerine göre, Türkiye'de de 3 yıl içinde arama faaliyetleri ikiye katlandı ve 2006 yılında 80 kuyu açıldı. Analistler yakın bir gelecekte petrol fiyatlarının düşmesini beklemezken, Kemfert, "Avrupalılar, adım başı yeni bir kuyu açılmasına hazırlıklı olmalı" cümlesiyle, petrol arama trendinin giderek güçlendiğine vurgu yapıyor.