Avrupalı Sanayici ve İşverenler Konfederasyonu Businesseurope Başkanı Ernest-Antoine Seilliere: AB küresel krizden etkilenirse Türkiye'nin üyeliği zora girer

İSTANBUL - Avrupalı sanayici ve işverenlerin gönüllü temsil kuruluşu Businesseurope'un Başkanı Ernest-Antoine Seilliere, AB ekonomisi küresel krizden etkilendiği takdirde, Türkiye'nin üyeliğinin getireceği fırsatları anlamasının güçleşeceğini söyledi. Küresel ekonominin ciddi bir belirsizlik içinde olduğunu ve ne yöne doğru gideceğini belirlemenin iş dünyası için zorlaştığını kaydeden Seilliere, Avrupa ekonomisinde şu an için krizin yansımalarının hissedilmediğini, fakat hissedildiği takdirde, bu durumun Türkiye'nin üyeliğini zorlaştıracağını kaydetti. BusinessEurope olarak Türkiye'nin üyeliğini desteklediklerini kaydeden Seilliere, Türkiye'ye yönelik görüşlerini şöyle dile getirdi: "Türkiye'nin üyeliği, her zaman savunduğumuz açık Avrupa için çok önemli. Küresel ekonominin geleceği açısından, Türkiye-AB birlikteliği çok anlamlı bir artı olacaktır. Bugün Türkiye'de 18 bin yabancı şirket faaliyet gösteriyor. Türk ekonomisi kıskanılacak derecede sağlıklı bir görünüme sahip. Ekonomik büyüme devam ediyor, bütçe disiplini sağlandı, enflasyon kontrol altında, modernleşme süreci başarıyla devam ediyor. İstanbul, 2010 Avrupa Başkenti seçildi. AB-Türkiye ilişkileri ekonomik açıdan da çok önem taşıyor. Türkiye'nin üyeliği AB'nin açılma politikasına da çok önemli katkılar sağlayacak." Türk iş dünyası siyasetçileri etkilemekte başarılı Artan petrol ve gıda fiyatları, çevresel sorunlar, nüfus baskısı gibi sorunlara rağmen, geleceğe yönelik umutlu olduğunu kaydeden Ernest-Antoine Seilliere, Avrupalı şirketlerin sürdürülebilir çözümler bulma kapasitesine sahip olduklarını söyledi. "Her ne kadar politikacılar ekonomi konusunda alarm sinyalleri verseler de, şirketlere baktığınızda durum farklı. Avrupalı şirketler kar etmeye devam ediyorlar. Yatırım beklentileri artıyor. İhracat üst seviyelerde. İstihdam artıyor. Dolayısıyla, şirketler krize karşı nasıl davranmaları, ne tür önlemler almaları gerektiğini biliyorlar" diyen Seilliere, bu kapsamda işveren temsilcileri, işçi sendikaları ve hükümet yetkililerinin arasındaki diyaloğun çok önem taşıdığını, ekonomik büyüme ve sürdürülebilirlik açısından bu üç tarafın fikirlerinin bir araya gelmesi gerektiğinin altını çizdi. Seilliere, bu noktada Türk iş dünyasının siyasiler üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu da belirtti. "İş dünyasının sahip olduğu kapasitenin gerçeğe dönüşmesi için hükümetlerin ihtiyaç duyulan ortamı sağlamaları gerekli" diyen Seilliere, sürdürülebilir çözümler için öncelikle AR-GE yatırımlarının desteklenmesi ve eğitim politikalarına öncelik verilmesi gerektiğini kaydetti. BusinessEurope olarak bu kapsamda altı öncelik konusu belirlediklerini söyleyen Seilliere, başarılı olmak isteyen şirketlerin ve ülkelerin bu konulara odaklanmaya davet etti. İşte başarıya götürecek altı öncelik: 1.Büyüme ve iş reformlarını uygulamak: Büyümenin artırılması ve daha fazla iş imkanlarının yaratımı konusu AB'nin karşısındaki en önemli zorluklardan birisi. Lizbon hedeflerine ulaşmak istiyorsa, AB'nin daha güçlü bir siyasi irade ve kararlılık göstermesi gerekiyor. AR-GE ve eğitim programları çok önemli. 2.İç piyasa bütünleşme sürecinin yeniden canlandırılması: Avrupa tek pazarını güçlendirmek ve hizmetler direktifini etkin kılmak bir gereklilik. İşçilerin, malların ve sermayenin serbest dolaşımı önündeki engellerin kaldırılması şart. 3.Avrupa sosyal sistemleri reformu: Esneklik ve iş güvenliği konusunda vardığımız anlaşma sosyal diyalogda önemli bir adım oldu. Emeklilik sistemlerinin nüfustaki yaşlanmaya göre uyarlanması; iş hayatı boyunca çalışanların becerilerini uyarlamalarına imkan sağlanması; işletmelerin yeterliliklerini artırmaya teşviki; öğretim ve eğitim sistemlerinin iş piyasasının ihtiyaçlarına cevap verebilecek seviyeye getirilmesi öncelik konuları. 4.Enerji ve küresel ısınma: Küresel ısınma ile mücadelenin tek yolu var o da tüm büyümekte olan ülkeleri de içine katacak küresel bir anlaşma. İş dünyası enerji konusunda yaratıcı çözümler bulmak açısından önemli bir rol üstlenmeli. 5.Ulusal korumacılığa karşı mücadele: Avrupa dünyanın en açık ekonomilerinden birisi. Kürselleşme testini aşmak için korumacılıkla mücadele etmek istiyoruz. Küresel anlamda Doha anlaşmalarının sonuca ulaşmasını görmek istiyoruz. 6.AB'nin etkin yönetimi: İyi yönetişim hem iş dünyası hem de siyaset için çok önemli. Lizbon anlaşması bu anlamda çok iyi bir gelişme. Mevcut belirsizliklerin ortadan kalkması için etkin bir yönetişim gerektiğine inanıyoruz. Arzuhan Yalçındağ: AB'nin serbest ticaret anlaşmaları Türk şirketlerini zorluyor TÜSİAD Başkanı Arzuhan Yalçındağ, Türkiye'nin AB'nin en büyük 7. ticaret ortağı ve Gümrük Birliği'ni imzalayan AB üyesi olmayan tek ülke olmasına rağmen, AB'nin üçüncü ülkelerle imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarından olumsuz etkilendiğini kaydetti. AB entegrasyonu sürecinde BusinessEurope'un know-how'undan yararlandıklarını kaydeden Yalçındağ, AB'nin Kore gibi ülkelerle imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarının sadece Türk şirketlerini değil, Türkiye'de faaliyet gösteren çok sayıda Avrupalı şirketi de olumsuz etkilediğini kaydetti. Yalçındağ bu haksız duruma bir çözüm bulunması yönünde çağrıda bulunurken, BusinessEurope Genel Sekreteri Philippe de Buck ise, Türkiye'nin bu endişelerinin yerinde olduğunu, fakat Gümrük Birliği'nin, AB'nin üçüncü ülkelerle yaptığı serbest ticaret anlaşmaları ile ilgisi olmadığını ve dolayısıyla bu anlaşmaların yasal ve teknik açıdan Türkiye'yi kapsayamadığını ifade etti. BusinessEurope'un misyonu Avrupa özel sektör konfederasyonu olarak AB üyesi ve aday ülkelerden özel sektör temsil kuruluşlarını bünyesinde toplayan Businesseurope, Avrupa iş dünyasının ortak sesi olarak AB kurumları ve hükümetleri tarafından resmen Avrupa özel sektörünün temsil kuruluşu olarak tanınıyor. AB siyaset oluşturma ve karar alma sürecinin temel direklerinden biri olarak değerlendirilen BusinessEurope'un 33 Avrupa ülkesinden, 39 üyesi bulunuyor. 1988 yılından bu yana TÜSİAD ve TİSK'in de üyesi olduğu kuruluş, 20 milyon şirketi temsil ediyor ve AB sosyal diyalogunda "sosyal ortak" olarak tanınıyor. Kuruluş bu sene 50. doğum gününü kutluyor. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nden (TÜSİAD) yapılan yazılı açıklamada, ilk olarak 21 Nisan Pazartesi günü İstanbul'da Arçelik fabrikasını ziyaret edecek heyetin, daha sonra, TüSiAD Yönetim Kurulu ile yemekli bir toplantıya katılacağı kaydedilerek, Seilliere'in, TÜSİAD Enerji Çalışma Grubu üyeleri ile de bir araya gelip, görüş alışverişinde bulunacağı ifade edildi. Avrupalı Sanayici ve işverenlerin gönüllü temsil kuruluşu Businesseurope'un Başkanı Ernest-Antoine Seilliere ve Genel Sekreteri Philippe de Buck 21-22 Nisan tarihlerinde Türkiye'de temaslarda bulunacak. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'ndan (TİSK) yapılan açıklamaya göre, Businesseurope Başkanı Seilliere ve Genel Sekreteri de Buck, 22 Nisan Salı günü TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ ile Businesseurope'un Türkiye'deki diğer üyesi TİSK'i ziyaret edecek. Businesseurope heyeti saat 11.00'de TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kutadgobilik ile çalışma yemeğinde bir araya gelecek. Heyet daha sonra Arzuhan Doğan Yalçındağ ve Kutadgobilik ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren'i de ziyaret edecek.