Cumhurbaşkanı Erdoğan: 2022'de ihracatımız 254,2 milyar dolar olarak gerçekleşti

2022 yılında ihracatın yüzde 12.9 oranında artışla 254.2 milyar dolar olarak gerçekleştiğini açıklayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Hedefimiz, Türkiye'nin dünyanın en çok ihracat yapan ilk 10 ülkesindeki yerini almasını sağlamaktır" ifadesini kullandı.

AA
YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Şişli'de bir otelde 2022 yılı dış ticaret rakamlarının açıklandığı programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet'in kuruluşunun yüzüncü yılıyla sembolleştirdiği hedefleri bünyesinde barındıran 2023'ün, tüm insanlığa hayırlı olmasını diledi.

Türkiye Yüzyılı vizyonunun bu ilk yılında, ihracat başta olmak üzere ülkenin her alanında önemli başarılara, rekorlara imza atacağı bir yıl olmasını temenni eden Erdoğan, "Cumhuriyetimizin yeni yüzyılının ilk iş gününü yani Türkiye Yüzyılımızın başlangıcı olan bir günü ihracatla ihracat ailemizle birlikte açıyoruz. Bilindiği gibi son 20 yılda Gazi Mustafa Kemal'in, Cumhuriyetimizi kurarken ifade ettiği 'Ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarma' hedefi doğrultusunda çok çalıştık." diye konuştu.

Hayata geçirdikleri demokrasi ve kalkınma atılımlarıyla hem geçmişin ihmallerini, eksiklerini, hatalarını telafi ettiklerini hem de geleceğin altyapısını kurduklarını belirten Erdoğan, "Rabb'ime binlerce kez hamdolsun ki artık sahip olduğu stratejik önemin ve imkanların farkında bir Türkiye var. Artık siyasi ve ekonomik özgürlüğü yüksek bir Türkiye var. Artık ufkunu bölgesinin ötesinde küresel düzeye taşımış bir Türkiye var. Artık kimseye özenmeden, kimseye tabi olmadan her alanda kendi özgür politikalarını geliştirebilen, uygulayabilen, sonuç alabilen bir Türkiye var." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimden sağlığa, adaletten güvenliğe, ulaşımdan sanayiye, tarımdan spora, çevreden sosyal yardımlara her alanda bu Türkiye fotoğrafını görebilmenin mümkün olduğunu vurgulayarak, ekonomide de büyük hayallerle yola çıktıkları bu yolda en somut neticeleri aldıkları başlıklardan birinin ihracat olduğunu dile getirdi.

"2022'nin ilk üç çeyreğinde yüzde 6,2'lik bir büyüme kaydettik"

Tüm dünyayı derinden etkileyen Kovid-19 salgını, Rusya-Ukrayna savaşı, ham madde ve enerji krizi gibi sıkıntıların, ekonomi ve ihracatın hızını kesemediğine dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tam tersine bu krizleri fırsata dönüştürerek tarihimizin en yüksek büyüme oranlarına ve ihracat rakamlarına eriştik. Sadece 2021 yılında yüzde 11,4 oranında büyüyerek, son 50 yılın en iyi seviyesini yakaladık. İhracat tek başına bu tarihi büyüme oranına 5,3'lük katkı yaptı. Ülkemizin küresel ihracattan aldığı pay ilk kez yüzde 1'in üzerine çıktı. Geçtiğimiz yıl da istikrarlı büyümemizi sürdürdük. Gelişmiş ülkeler dahil, dünyanın derin sancılarla kıvrandığı bir dönemde, 2022'nin ilk üç çeyreğinde yüzde 6,2'lik bir büyüme kaydettik. Bu büyümenin de yarısından fazlası mal ve hizmet ihracatından geldi. İhracatımız üreten, ekonomimizin fikir gücü olmaya devam ediyor. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütmeyi esas alan ekonomik programımızın olumlu etkileri istihdam üyelerine de yansıdı. Öyle ki 2020 yılı birinci çeyreğine kıyasla 2022 yılı üçüncü çeyreğinde Türkiye ekonomisi, 3,5 milyon ilave istihdama kavuştu."

“Cumhuriyet tarihimizin rekorudur"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın ciddi siyasi ve ekonomik sıkıntılarla boğuştuğu bir dönemde yatırımları kesintisiz sürdürmenin, istihdamı 31,5 milyona çıkarmanın, üretimde söz sahibi olmanın, artan belirsizliklere rağmen ihracatı yükselterek devam ettirmenin, katma değer ve marka oluşturmanın, ülke ekonomisine katkı sağlamanın ve tüm bu işleri başarmanın kolay olmadığını ifade ederek, bu tablonun, Türkiye'nin artık krizlerin altında ezilen değil krizleri yöneten, hatta krizleri fırsata çeviren bir ülke konumuna geldiğini gösterdiğini kaydetti.

Erdoğan, ihracatın her ay rekor üstüne rekor kırarak bugünlere gelişini hep birlikte adım adım takip ettiklerini dile getirerek, "Şimdi burada büyük bir gurur ve memnuniyetle ifade etmek isterim ki küresel olumsuzluklara rağmen 2022 yılı ihracatımız, geçen yıla göre yüzde 12,9 oranında artışla 254,2 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam, Cumhuriyet tarihimizin rekorudur. Bu ihracat rakamının ülkemize, milletimize, ekonomimize hayırlı olmasını diliyorum." diye konuştu.

Bu başarıya ulaşılmasında emeği geçen işçisinden, mühendisine, üreticisinden pazarlamacısına, lojistikçisinden dağıtıcısına kadar her kademedeki ihracatçıyı tebrik ettiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şüphesiz ki burada gerek Bakanımızın gerek ekibinin büyük emekleri var. Paydaşlar olarak gerçekten Türkiye İhracatçılar Meclisinin aynı şekilde büyük katkıları var. Ama bundan sonra hedefimiz, Türkiye'nin, dünyanın en çok ihracat yapan ilk 10 ülkesi arasındaki yerini almasını sağlamaktır. Bu hedefe ulaşana kadar çalışmayı sürdüreceğiz. Türkiye İhracatçılar Meclisi çatısı altında yer alan 61 ihracatçı birliği ve 100 bini aşan ihracatçımızla bu tarihi rekora beraberce imza attık. Bundan 20 yıl önce yola çıktığımızda 36 milyar dolar olarak devraldığımız ihracatımızı hamdolsun tam 7 kat artırdık. Aylık ortalama 3 milyar dolar ihracattan 21 milyar doların üzerinde ihracata çıktık. Ülkemizde 2002 yılında 33 bin 523 firmamız ihracat yaparken, geçen sene bu sayı 111 bini geride bıraktı. Daha da önemlisi 2022 yılı Ocak-Kasım dönemi itibarıyla ihracat ailemize katılan yeni firma sayımız ne oldu biliyor musunuz? 9 bin 700'ü aştı. Aynı dönemde 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan il sayımız 5'ten 24'e yükseldi. Artık ülkemizde ihracat yapmayan hiçbir ilimiz kalmadı."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, en önemli ticari ortak olan Avrupa Birliğine (AB) olan ihracatın yüzde 12 oranında artış kaydetmesinin ayrıca önemli olduğuna işaret ederek, geçen sene AB'ye verilen dış ticaret fazlasının net 10 milyar doların üzerine çıktığını anlattı.

Yakın Doğu ve Orta Doğu ülkelerine ihracatın yüzde 19,3, Kuzey Amerika ülkelerine yüzde 17,1, AB dışı, Avrupa ülkelerine yüzde 16 olduğunu aktaran Erdoğan, Kuzey Afrika bölgesine ihracatın ise yüzde 9,8 oranında arttığını belirtti.

“Milli paramızla ihracat yaptığımız ülke ve bölge sayısı 197'yi buldu"

İhracatta kendi paralarını da giderek etkin şekilde kullanmaya başladıklarına dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ey gayrimilliler, burayı iyi dinleyin; milli paramızla ihracat yaptığımız ülke ve bölge sayısı 197'yi buldu. Türk lirası ile gerçekleşen dış ticaret hacmimiz de yaklaşık 350 milyar liraya ulaştı. Hizmet ticaretinde de dünyadaki konumumuzu geliştirmeye devam ediyoruz. Hizmet ihracatımızı 20 yılda 14 milyar dolar seviyesinden önceki sene itibarıyla 61,4 milyar dolar seviyesine çıkarmıştık. Geçtiğimiz sene hizmet ihracatımız için de tam bir yükseliş oldu. Yılın ilk 10 ayında hizmet ihracatımızı 76,4 milyar dolara yükselttik.

Yıl sonu gerçekleşmesi itibarıyla hizmet ihracatımızın, hedefimiz olan 85 milyar doların da üzerine çıkmasını ve cari açığın azaltılmasına 50 milyar dolarlık katkı sağlamasını bekliyoruz. Mal ve hizmet ihracatında yazdığımız bu başarı hikayesiyle 350 milyar dolara ulaşan büyük bir ihracat ekonomisini hep birlikte oluşturduk. Bir önceki buluşmamızda sizlerle 2022 yılında hayata geçirmeyi planladığımız projeleri, stratejileri de paylaşmıştık. Aradan geçen bir yılın ardından bugün verdiğimiz tüm sözleri hayata geçirmiş olmanın memnuniyetiyle sizlerin karşısında bulunuyoruz. Tabii az önce Mustafa kardeşim (TİM Başkanı Mustafa Gültepe) bir şeyler söyledi. Dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm yatırımlarının bölge ayrımı yapmadan teşvik kapsamına alınmasını istedi. Ben de şimdi burada Bakanıma talimat veriyorum. İkisi de birbirinin dilinden anlar. O da Trabzonlu, o da Trabzonlu. Bunu inşallah hayata geçirelim."

İhracatçıların finansmana erişimini kolaylaştırmayı ve teminat sorunlarını çözmeyi hedefleyen İhracatı Geliştirme Anonim Şirketi'ni de mart ayı başında faaliyete geçirdiklerini anımsatan Erdoğan, mart ayından bu yana şirket vasıtasıyla 5 bin 500'e yakın ihracatçıya 20 milyar lira ihracat kredisi kefaleti sağlandığını hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri paylaştı:

"Geçtiğimiz ağustos ayında bu şirketin sermaye yapısını 20 bankanın ortaklığıyla daha çok sayıda ihracatçımıza finansman imkanı sağlamak için hem çeşitlendirdik hem de güçlendirdik. Ocak ayı sonuna kadar tamamlanacak sermaye artırımlarının ardından başlangıçta 1,4 milyar lira sermayeyle kurduğumuz İhracatı Geliştirme AŞ'nin sermayesi 6 milyar liraya yaklaşacak. Bu sayede ihracatçılarımızın şirketin kefaletiyle ulaşabilecekleri kredi hacmi potansiyeli 122 milyar lirayı aşacak. KOBİ'lerimiz, başta olmak üzere ihracatçılarımıza derin bir nefes aldıran bu çalışmada emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Ama biz bunu yeterli görmüyoruz. İhracatçılarımız için finansmana erişim kadar bu finansmanın maliyetinin de önemli olduğunu biliyoruz. Kefalet kolaylığı yanında ihracatçılarımızın piyasa şartlarında en uygun maliyetle kredi alabilmelerini sağlamak için yine aynı şirket bünyesinde yeni bir uygulama başlattık. Kredi ihtiyacı olan ihracatçının talebi, şirketin ortağı 20 bankanın tamamına teknolojik imkanlarla anında iletilerek, en uygun şartları sunan bankaya süratle ulaşabilmesi temin edilir. 'Kefalet Portalı' adı verilen bu uygulamanın da tüm taraflara hayırlı olmasını diliyorum."

“Bugün Türkiye, ABD’de sonra dizi ihracatında ikinci sıradadır"

Erdoğan, Şişli'de bir otelde 2022 yılı dış ticaret rakamlarının açıklandığı programda, hizmetler sektörünün, malların üretimine ve ticaretine sağladığı kritik girdiler ile küresel tedarik zincirlerinde ve ekonomik kalkınmada giderek daha önemli bir rol oynamaya başladığını, Türkiye için de bu sektörün net döviz girişi sağlaması, ciddi bir istihdam kaynağı olması ve yol açtığı katma değerle vazgeçilmez bir yere sahip olduğunu söyledi.

Erdoğan, sağlık, spor, eğitim, fuar, film, yazılım ve lojistik gibi birçok hizmet sektörünü kapsayan destek paketini Nisan 2022'de kamuoyuna açıkladıklarını hatırlattı.

Hizmet ihracatı yapan sağlık kuruluşları ile aracı ve iş birliği kuruluşlarının faaliyetlerini verilen desteklerle geliştirdiklerini ve çeşitlendirdiklerini vurgulayan Erdoğan, "Amacımız halen 90 milyar dolar civarında olan uluslararası sağlık hizmetleri pazarından en büyük payı alarak ülkemizi önce bölgesinin sonra dünyanın sağlık üssü konumuna getirmektir. Bu çalışmalarımız sayesinde 2021'de 1,7 milyar dolara ulaşan sağlık hizmetleri ihracatımız, 2022'de 2 milyar doları yakalayacak bir yere doğru gidiyor. Artık bu alandaki hedefimizi 2023 için 5 milyar dolar olarak belirliyoruz." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin 10 yıl gibi kısa sayılabilecek bir sürede dizi ve film sektörü ihracatında da hızla mesafe kat ettiğine dikkati çekerek, "Bugün Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra dizi ihracatında ikinci sıradadır. Türk dizileri Latin Amerika'dan Uzak Doğu'ya, Orta Doğu'dan Afrika'ya kadar oldukça geniş bir coğrafyada 160'dan fazla ülkede 800 milyonu aşkın izleyiciyle buluşuyor. Sektör verileri 2022 yılı sonu itibarıyla yaklaşık 750 milyon dolar düzeyinde bir ihracat hacmini yakaladığımızı gösteriyor. Dizi ve film ihracatımızın bu yıl 1,5 buçuk milyar doları aşarak tüm dünyada 1,5 milyar izleyiciye ulaşmasını hedefliyoruz. Bunun için dizi, film, animasyon, belgesel ve diğer program formatlarının ihracatına yönelik destekleri artırarak sürdüreceğiz." diye konuştu.

Hizmet sektörleri ihracatında önemli bir yere sahip olan, yeniliğe açık aynı zamanda da kültür ihracatına katkı sağlayan eğitim alanına yönelik yeni destekler de planladıklarını dile getiren Erdoğan, "Yükseköğretim ve özel öğretim kurumlarımızın eğitim ihracatı pazarına girişiyle markalaşma süreçlerini yakından takip ediyoruz. Kurumlarımız arasında tesis edilen iş birliği sayesinde uluslararası öğrencilerden elde edilen hizmet ihracat gelirimizi inşallah bu yıl 2 milyar dolara çıkaracağız." dedi.

Erdoğan, yarısına yakını kıtaları ve kültürleri birleştiren İstanbul'da olmak üzere Türkiye'de yılda 400'ün üzerinde fuar düzenlendiğine işaret ederek, şöyle konuştu:

"Ülkemizin fuarcılıkta marka haline gelmesi ve lider ülkelerden biri olması amacıyla İstanbul'a, şehrimize yakışan bir fuar alanı kazandırma sözü vermiştik. Hemen kolları sıvayarak 208 bin metrekaresi açık ve 225 bin metrekaresi kapalı olmak üzere büyüklüğü toplam 433 bin metrekareye ulaşacak bir fuar alanının yapımına başladık. Türkiye İhracatçılar Meclisimizin de yönetiminde yer alacağı yeni bir yapılanmayla ülkemizin uluslararası fuarcılık hizmetlerindeki rekabet gücünü arttırmakta kararlıyız. Dünyanın hizmet ihracatında önde gelen her ülkesi gibi Türkiye'de de lojistik ve taşımacılık sektörü ekonomiye önemli katkı sağlıyor ve tabii burada fuar, nerede olacak diye merak edenleriniz de olabilir. Evet, inşallah havalimanının yanındaki merkezde, Atatürk Havalimanı'nın yanında inşallah bu fuar merkezini böylece gerçekleştirmiş olacağız. Tabii İTO bu işin inşallah koordinesinde başı çekecek. Aynı zamanda TİM burada o da yerini alacak. Böylece İstanbul'un bir ucundan bir diğer ucuna gitmek gibi bir sıkıntının içinde olmayacağız. Şehrin merkezinde böyle bir fuara kavuşmuş olacağız. İstanbul'umuza, ülkemize hayırlı olsun inşallah."
Küresel tedarik zincirinin bel kemiğini oluşturan ulaştırma, lojistik ve dağıtım hizmetlerinin uluslararası hizmet ticaretinde azımsanmayacak paya sahip olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bunun için ihracatın olmazsa olmazı lojistik ve taşımacılık sektörü için ayrı bir düzenlemeye gittik. Sektöre özel geliştirilen yurt dışı lojistik dağıtım ağları desteğiyle ihracatımızı artırmanın yanında lojistik performansımızı da güçlendirecek yeni bir sürecin içerisine girdik. Lojistik, dağıtım ağları sayesinde yurt içinde sahip olduğumuz lojistik, imkan ve kabiliyetlerimizi sınır ötesine taşımayı planlıyoruz. Ancak bu şekilde ülkemizin tedarik zincirlerinde yaşanacak herhangi bir olumsuzluktan etkilenmesini önleyebilir ve lojistik sektöründeki hizmet ihracatımızı artırabiliriz.
Bilişim, hem dijital dönüşümü hızlandıran hem de dünyadaki değişimden etkilenen genç ve dinamik bir sektördür. İthal girdi oranının ve başlangıç sermayesinin düşüklüğüne karşılık katma değeri yüksek bir sektör olan bilişim, lojistikten sağlığa, perakendeden, elektronik ticarete, oyun ve uzay teknolojisine geniş bir yelpazede hizmet sunuyor. Yenilikçilik temelinde büyüyecek uluslararası pazarlarda rekabet edebilecek milyar dolarlık değerlemeye ulaşabilecek girişimleri teşvik etmek için bilişimin yıldızları programını oluşturduk. Araştırma geliştirme, yoğun yüksek teknolojili, yüksek katma değerli sektörlerdeki firmaları destekleyerek bilişim hizmetleri ihracatının tabana yayılmasına yönelik mekanizmalar geliştirdik. Geçtiğimiz yıl ihracatının 2,5 milyar doları bulması beklenen bilişim sektöründe 2023 hedefimizi 5 milyar dolar olarak belirledik.”

"İhracatımızın menzilini 4 bin 744 kilometreye çıkardık"

Teknik müşavirliği firmalarını mevcut desteklerle güçlendirmeyi sürdüreceklerini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

"Müteahhitlik firmalarımızın yurt dışında daha fazla proje üstlenebilmelerini sağlamak için karşılaştıkları sorunların çözümüne ilişkin ticari diplomasi faaliyetlerimizi de artıracağız. Küresel siyasi ve ekonomik krizlere duyarlı bir sektör olmasına rağmen yurt dışı müteahhitlerimiz, sürekli yeni pazarlar bularak yıllık performanslarını 15- 20 milyar dolar seviyesinde tutmayı başardı. Müteahhitlerimizin geçtiğimiz seneyi yaklaşık 18 milyar dolarlık proje ile kapatacakları öngörülüyor. Sektörün 2023 yılında 20 milyar dolar üzerinde bir proje büyüklüğe ulaşmasını bekliyoruz. Tanıtımını 2022'nin Temmuz ayında yaptığımız uzak ülkeler stratejimizle ihracatımızın menzilini 4 bin 744 kilometreye çıkardık. Strateji kapsamındaki ülkelere ihracatımızı 80 milyar dolara yükseltmek için de 328 eylemi kapsayan bir planı uygulamaya koyduk."
Ticaretin en kolay ve en güvenli yapıldığı ülke olma vizyonu ışığında dış ticarette tercih edilebilirliği artırmak istediklerini vurgulayan Erdoğan, "Bunun için ihracat işlemlerimizi daha hızlı, etkin ve verimli hale getiriyor, gümrük işlemlerini ve lojistik süreçlerini iyileştiriyor, kaçakçılıkla daha etkili mücadeleyi sağlayacak modernizasyon çalışmaları yürütüyoruz. Seri üretime geçen, özellikle geçen yıl başladığımız ilk yerli ve milli x-ray araç ve konteyner tarama sistemimizi, İzmir Alsancak Limanı'nda faaliyete aldık. Milli imkanlarla ürettiğimiz bu sistemi ilk aşamada gümrük kapılarında yaygınlaştıracak daha sonra da ihtiyaç duyan diğer kurumlarımızın istifadesine sunacağız." diye konuştu.

Erdoğan, geçen yıl verdikleri sözlerin hepsini hayata geçirdiklerini ve bununla da yetinmeyerek ortaya çıkan ihtiyaçlara ve değişen şartlara göre yeni projeleri devreye aldıklarını söyledi.
"Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz" sözüne uygun şekilde lafla değil icraatla milletin huzuruna çıktıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Emanetini üstlendiğimiz her iş gibi ihracatımızı geliştirmek için de bıkmadan, usanmadan, gece gündüz demeden azimle, gayretle, samimiyetle çalışıyoruz. Pek çok tarihi dönüm noktasının sembolü olan 2023'te, Türkiye Yüzyılı için milletimizden son defa destek isterken işte bu hissiyatla hareket ediyoruz. Türkiye Yüzyılı'nı açıklarken ne dedik? Doğ ey güneş, üstümüze dök ışıklarını/ Dağılsın bulutlar/ Mazlumlar söylesin şarkılarını/ Başlasın Türkiye Yüzyılı. Yarın değil hemen şimdi. 2023'te güçlü bir Türkiye, güçlü bir ekonomi için ülkemizi müreffeh yarınlara taşımak için pek çok yeni proje ile ihracatımızı artırmak için beraber çalışacağız. Bu mücadeleyi de yarın değil hemen şimdi anlayışıyla vereceğiz. Demokrasi ve kalkınma atılımlarımızın tamamı gibi Türkiye Yüzyılı'nı da milletimizin gönülden benimseyerek zirveye taşıyacağından şüphe duymuyorum."
Geçen yıl elde edilen tarihin en yüksek ihracat rakamının hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, "Üzerinde 'Made in Türkiye' yazan ürünleri, zorlu şartlara rağmen dünyanın dört bir yanına fedakarca ulaştıran tüm ihracatçılarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum." dedi.

Ticaret Bakanı Muş: Pariteye rağmen büyük ihracat başarısı yakalandı

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşen ve 2022 yılı dış ticaret rakamlarının açıklandığı toplantıda yaptığı konuşmada, Cumhuriyetin 100. yılına, her alanda rekorlar kırarak girdiklerini söyledi.

İhracatta üst üste kırılan rekorların dünya ticaretinde belirsizliğin ve durgunluk beklentilerinin hüküm sürdüğü bir dönemde yakalandığını belirten Muş, ülke olarak hedefleri aşmanın, rekorlara her geçen gün bir yenisini eklemenin haklı gururunu yaşadıklarını bildirdi.

Muş, Kovid-19 döneminden bu yana önce tedarik zincirlerinde yaşanan aksaklıklar ve sonrasındaki yüksek küresel enflasyon, Rusya-Ukrayna savaşı, enerji ve emtia fiyatlarındaki artışlara değindi.

Diğer küresel jeopolitik riskler neticesinde dünya ekonomisinde bir yavaşlama görüldüğünü aktaran Muş, 2013-2019 döneminde yıllık ortalama yüzde 3,4 büyüyen küresel ekonominin, OECD'ye göre 2022'de yüzde 3,1, 2023'te yüzde 2,2 büyümesinin beklendiğini kaydetti.

OECD'nin küresel ekonomiye paralel olarak küresel ticaretin de yavaşlayacağını öngördüğünü belirten Muş, "Ayrıca, rekor seviyeye ulaşan küresel borçluluk oranları da dikkat çekmektedir. Avro Bölgesi kamu borç stoku yüzde 95 oranlarına ulaşmış durumdadır. Burada, söz konusu oranın ülkemiz için yüzde 34,8 olduğunu belirtmek isterim." diye konuştu.

Mehmet Muş, dünyadaki bu zorlu koşullar altında Türkiye'nin, geçen yıl yakaladığı ivmeyi devam ettirdiğini ve büyümede lider ülkeler arasına adını yazdırdığını aktararak, ülkenin 2022 için öngörülen yüzde 5'lik oranla gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler ortalamasının çok ötesinde bir büyüme performansı ortaya koyduğunu söyledi.

Avrupa'dakinin yarısı seviyesindeki kamu borç stokunun ve rekorlar kıran ihracatın Türkiye ekonomisinin sağlam temellere dayandığının göstergesi olduğunu vurgulayan Muş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Övünçle dile getirmek istiyorum ki Cumhuriyetimizin 100. yılına girerken tarihimize yaraşır bir başarı hikayesi de ihracatımızdan gelmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın biraz sonra açıklayacağı ihracat rakamlarının gelecek dönemdeki başarılarımız için önemli bir gösterge olacağına inanıyorum. Tabii burada unutulmaması gereken husus da bu ihracat başarısı aleyhimize olan parite etkisine rağmen elde edilmiştir. Paritenin etkisi ihracatımızda aşağı yönlü olarak aralıkta yaklaşık 700 milyon dolar, yıllık düzeyde ise 14 milyar dolar olmuştur. Yani, parite etkisine rağmen büyük bir ihracat başarısı yakalanmıştır."

"İthalattaki artış, yüksek enerji fiyatları ve altın ithalatındaki yükselişten kaynaklanıyor"

Ticaret Bakanı Muş, ithalat tarafında küresel ekonomideki gelişmelerin yansımalarını gördüklerini, emtia fiyatlarının rekor seviyelere ulaştığını belirterek, enerji fiyatlarındaki yükselişe değindi.

Enerji ve emtia fiyatlarında yaşanan sert artışın ithalat faturasına ve dış ticaret dengesine olumsuz yansımayı sürdürdüğünü aktaran Muş, "Burada altını çizerek bir kez daha ifade etmek istiyorum ki ithalattaki artış büyük oranda küresel enerji fiyatlarından kaynaklanmaktadır. Öte yandan, son dönemde altın ithalatında yaşanan yükseliş de ithalatımızdaki artışta etkili olmaktadır." şeklinde konuştu.

"Rekorlar kırmaya ve tarih yazmaya devam edeceğiz"

Mehmet Muş, Ticaret Bakanlığı olarak ihracatı sürdürülebilir kılmak, Türkiye'nin dünya ticaretinden aldığı pay artışını istikrarlı hale getirmek ve ihracatçıların dünya pazarlarında hak ettikleri yeri sağlamlaştırmak için çalışmaya devam ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Bu kapsamda, firmalarımızın ihtiyaçlarını ve küresel trendleri yakından izleyerek mevcut desteklerimizi iyileştiriyor ve yeni destek mekanizmalarımızı devreye alıyoruz. Yüksek teknolojili ve katma değeri yüksek sektörlerdeki firmalarımızı destekleyip bilişim hizmetleri ihracatının tabana yayılmasına yönelik mekanizmalar geliştiriyoruz. Nisan ayında hizmet ticareti ve ağustosta mal ticaretine ilişkin olarak yürürlüğe giren başta e-ihracat olmak üzere yeni destek paketlerinin ihracatımızdaki olumlu yansımalarını 2023'te görmeye başlayacağız. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında açıkladığımız 'Türkiye Yüzyılı' vizyonuyla inşallah ihracatımızda yeni rotalar çizmeye, rekorlar kırmaya ve tarih yazmaya devam edeceğiz."