Cumhurbaşkanı Erdoğan: Firmalarımıza Hazine destekli kefalet sağlıyoruz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeterli teminata sahip olmayan ama kredibilitesi yüksek firmalarımıza en az yüzde 75 oranında Hazine destekli kefalet sağlıyoruz" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları tarafından Pullman İstanbul Hotel'de düzenlenen Kadın Emeği Zirvesi'nde, "Fikri olan, çalışan, üreten, yaşamak için olduğu kadar yaşatmak için de emek veren her kadının yanındayız." diyerek başlatılan "Kadın Emeği Türkiye'nin İstikbali Programı"nın bir kez daha ülkeye hayırlı olmasını diledi.
Program kapsamında ülkenin dört bir yanında iş kurmak, işini geliştirmek ve meslek edinmek isteyen 45 binden fazla kadınla bir araya gelindiğini ve onlara destek verildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kadınlarımızın ülkemizin demokrasi ve kalkınma atılımlarının hepsinde olduğu gibi son 20 yılda hayata geçirdiğimiz reformların tamamında emeği ve katkısı vardır. İnşallah, Türkiye Yüzyılı'nı da sizlerle birlikte kuracağız." diye konuştu.
Erdoğan, kendilerinin yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme olmak üzere 5 temel ilkesi olduğunu kaydetti.
"Kadınlarımızı unutmadık"
Bunların programda başarı hikayelerini anlatan 6 kadının eserleri olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunun için kadınlarımıza daha fazla destek vermekte kararlıyız. Girişimcilik destekleri ve kırsal kalkınma hibeleri gibi programların önemli bir bölümünü kadınlarımızın kullandığını görmekten memnuniyet duyuyoruz. Bu vesileyle kadınlarımız başta olmak üzere reel sektörümüze bir de müjde vermek istiyorum. Hazine destekli kefalet sistemiyle firmalarımıza tahsis edilen kredilerin 200 milyar liralık kaynakla daha etkin kullanımını sağlayacak yeni bir adım attık. Özellikle fatura iptallerinden kaynaklanan sorunları çözecek yöntemleri de devreye alarak sistemin etkinliğini arttırıyoruz. Yeterli teminata sahip olmayan ama kredibilitesi yüksek firmalarımıza en az yüzde 75 oranında Hazine destekli kefalet sağlıyoruz. Elbette kadınlarımızı da unutmadık. Bu kapsamda kadın girişimcilerimize ve kadın kooperatiflerimize de 2 milyar liralık kefalet paketi tahsis ettik. İşletmeden projeye, enerjiden teknolojiye, dijital dönüşümden konuta kadar geniş bir yelpazeye yayılan yeni destek paketimizin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum."
Hazine ve Maliye Bakanlığı öncülüğünde uygulanan "Türkiye Ekonomi Modeli"ni sürekli yeni adımlar ve açılımlarla güçlendirmeyi sürdürdüklerini dile getiren Erdoğan, "Görüldüğü gibi kadınlarımıza her alanda pozitif ayrımcılık yaparak onların enerjilerini ve emeklerini hayalleriyle buluşturmaya özel önem veriyoruz. Ailesine kol kanat geren kadınlarımızın üretimdeki başarılarıyla ülkelerinin kalkınmasına da daha çok omuz vereceklerinden şüphe duymuyorum. Kadını yaradılışından gelen zenginliklerinden soyutlayıp sadece bir meta haline getirmek isteyenlere verilecek en güzel cevabın da bu olacağına inanıyorum." dedi.
"Göreceksiniz hepsi patır patır dökülüyor"
İnsanoğlunun yarısını oluşturan kadınları dışlayan, yok sayan bir toplumun, potansiyelinin ve gücünün yarısından vazgeçmiş demek olduğuna dikkati çeken Erdoğan, bugün defaatle dinlediklerini, Türkiye olarak böyle bir lükslerinin ve kısır düşüncelerinin de olamayacağının altını çizdi.
Erdoğan, erkeğiyle kadınıyla genciyle yaşlısıyla engellisiyle her bir vatandaşın enerjisine, üretkenliğine, katkısına ve birikimine ihtiyaçları olduğunu ifade etti.
Bu inançla AK Parti'yi kurarken toplumun istisnasız tüm kesimlerine ulaşacak bir teşkilatlanma yapısı oluşturduklarına işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bugün, Türkiye'nin siyasi hareketleri içerisinde kadın kolları bizim gibi güçlü olan bir parti yok. Gerek ana kademesiyle gerek kadın kollarıyla gerek gençlik kollarıyla en güçlü parti biziz. Nasıl oldu bu? Yüzde 17,4'e AK Parti iktidarlarıyla geldik. Konuşuyorlar. Peki, sorun şimdi bu muhalefete, 'Sizin kadın milletvekili sayınız kaç? Kadın üyeniz ne kadar?' Göreceksiniz ki hepsi patır patır dökülüyor. Böyle bir dertleri de yok zaten. Ama bizim derdimiz var çünkü biliyoruz ki kadının yer almadığı bir siyasi hareket yok olmaya mahkumdur. Gençlik Kollarımızın aynı şekilde yer almadığı bir siyasi hareket, yok olmaya mahkumdur. İşte, bizim siyasetimize kadın ve gençlik kollarımızın getirdiği zenginliğe şahit oldukça ne kadar doğru bir iş yaptığımızı tekrar tekrar görüyorum. Nitekim artık son günlerine yaklaştığımız 2022'deki siyasi faaliyetlerimizin neredeyse yarısı kadın ve gençlik kollarımızın programlarıdır. AK Parti'nin bugüne kadar girdiği 15 seçimin tamamından açık ara birinci çıkmasında teşkilatlarımızın evlere girerek gönüllerini kazandığı hanımlarımızın çok önemli payı bulunuyor."
"Gördük ki birileri hala o karanlık dönemin özlemiyle yanıp tutuşuyor"
Geçmişte Türkiye'de sözde modernlik, ilericilik ve çağdaşlık iddiasıyla kadınları inançlarından, kıyafetlerinden, esasen de doğrudan doğruya cinsiyetlerinden dolayı dışlayan bir zihniyetin bu ülkede nobranlıklarına şahit olduklarını anlatan Erdoğan, "Okullara, iş yerlerine, kamu binalarına sokulmayan kadınların gözyaşları bile bu tek parti artığı faşistlerin yüreğini yumuşatmaya yetmemişti." dedi.
Türkiye'nin artık hatırlamak bile istemediği bu karanlık günleri, AK Parti'nin demokrasi reformları sayesinde geride bıraktıklarına değinen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Bununla beraber geçtiğimiz aylarda bir gece yarısı videosuyla yeniden gündeme getirilen başörtüsüyle ilgili yasal düzenleme teklifi hepimize yeniden o meşum günleri hatırlattı. Üstelik bu tartışma vesilesiyle gördük ki birileri hala o karanlık dönemin özlemiyle yanıp tutuşuyor. Biz de madem öyle dedik, temel hak ve özgürlüklerin bu tür düzenlemelere konu edilemeyeceği inancımıza rağmen meseleyi yüreğiniz sıkıyorsa gelin, anayasal düzeyde kalıcı olarak çözecek bir teklifte bulunduk. Tabii Anayasa değişikliği Genel Kurul'da 3'te 2 çoğunluk gerektirdiği için tabii olarak teklifimizi önce Meclis'te grubu bulunan partilere götürdük. Onlardan kayda değer bir geri dönüş alamadığımız teklifimizi, Cumhur İttifakı milletvekillerinin imzalarıyla Meclis'e sunduk. Şimdi Meclis'teki komisyon ve genel kurul süreçlerini bekliyoruz. Kimlerin kadın haklarının istismarcısı olduğu, kimlerin de kadınların haklarına samimiyetle sahip çıktığı bu süreçte bir kez daha belli olacaktır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tam da bu süreçte yeni bir istismar konusunun ortaya atıldığını, daha doğrusu uzunca bir süredir idari ve hukuki takibi yapılan bir hususun bir anda ülkenin gündeminde öne çıkartıldığını belirtti.
Erdoğan, "Biz hiçbir zaman kız evladımızın fiziki ve ruhi olgunluğa erişmeden, hukuki olarak reşit hale gelmeden evlendirilmesini tasvip etmedik, tasvip etmiyoruz. Zaten kendi aile hayatımızda da hamdolsun bunun bir örneği yok. Öyle davrandık. Hele hele çocuk yaşta cinsel istismar ne İslami ne insani olarak asla kabul edilebilecek bir davranış değildir. Gündeme gelen hadise konusunda da en başından itibaren tüm kurumlarımız gerekli takipleri yapmış, gereken süreçleri hassasiyetle işletmiştir." değerlendirmesini yaptı.
"Onların methiyesiyle yürüyorsun"
Aslına bakılırsa Türkiye'de küçük yaşta evlilikle ilgili sıkıntıların eskiden beri yaşandığını aktaran Erdoğan, ancak son dönemde her alanda olduğu gibi bu hususta da çok istisnai örnekler dışında sorunun önemli ölçüde çözüldüğünü bildirdi.
Erdoğan, bu arada başka sorunlar yaşamaya başladıklarını ifade ederek, "Mesela sosyal medya başta olmak üzere internet mecralarının, televizyonlardaki kimi programların etkisiyle çocuk yaştaki evlatlarımızın görünüşlerinden diğer insanlarla ilişkilerine kadar her alanda ciddi savrulmalar yaşadıklarına şahit oluyoruz. Üstelik bu sancılı durum sadece İstanbul gibi büyükşehirlerimizle sınırlı kalmayıp, ülkemizin her köşesine yayılıyor. Çocuk gelin sorununu çözen Türkiye, çocukların daha büyük felaketlerin kucağına itildiği bir başka tehditle karşı karşıyadır." diye konuştu.
"Şimdi buradan ben tekrar muhalefetin geneline sesleniyorum." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ana muhalefeti, yavru muhalefeti... Hepsine sesleniyorum. Kandil'in hesabını bugüne kadar sordunuz mu? Diyarbakır anneleri acaba hangi partinin kapısında gözü yaşlı olarak bunca süredir ağlıyor ve gözü yaşlı olarak oradan birilerine lanetler okuyorlar. Kandil'de 10,11,12,13,14,15 yaşındaki o kız çocuklarımızı kaçıranlar kimler? Yahu sizin dirsek dirseğe yürüdüğünüz, seçimlere beraber girmeyi düşündüğünüz partinin mensupları değil mi? PKK'nın parlamentodaki uzantıları değil mi? Bay Kemal, senin bunlara söyleyecek bugüne kadar bir sözün oldu mu? En ufak bir şey söyledin mi? Bir kere, ya bir vicdansızlık yapma ya. Git de şu Diyarbakır annelerine geçmiş olsun de. Diyemez, dediği anda seçim ortağını ne yapar, kaybeder. Bunu biliyor. Hatta Meclis kürsüsünden devamlı bir malum partiden milletvekili 'Biz olmasaydık siz şu anda parlamentoda olmayacaktınız' diye onlara meydan okuyor. Niye? Çünkü Kandil'den sinyali alıyor. Kandil'dekiler ne diyor? Sayın Kılıçdaroğlu'na methiyeler diziyor. Onların methiyesiyle yürüyorsun. Ankara'dan İstanbul'a onlarla beraber yürüdün. Önce sen oradaki bütün hasarı bir gider, ondan sonra konuş."
Erdoğan'dan firmalara müjde
Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, "Yeterli teminata sahip olmayan ama kredibilitesi yüksek firmalarımıza en az yüzde 75 oranında Hazine destekli kefalet sağlıyoruz. İşletmeden projeye, enerjiden teknolojiye, dijital dönüşümden konuta geniş yelpazeye yayılan yeni destek paketimizin hayırlı olmasını diliyorum" ifadesini kullandı.
Bakan Nebati de paylaştı
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Twitter hesabından, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından duyurulan Hazine destekli kefalet sistemine ilişkin paylaşımda bulundu.
Başlangıçta 200 milyar lira kefalet imkanı karşılığında sağladıkları yaklaşık 250 milyar liralık finansmanın KOBİ'ler başta olmak üzere tüm işletmelere hayırlı olmasını dileyen Nebati, "Ülkemizin üretim ve istihdam kapasitesini geliştirerek yüksek düzeyde katma değer üretilmesini ve selektif kredi politikamız kapsamında Türkiye Ekonomi Modeli'nin temel amaçlarından biri olan istikrarlı ihracat artışının sürdürülmesini sağlamaya kararlılıkla devam edeceğiz." ifadesini kullandı.