Davos Zirvesi'nin ardından

İsviçre'nin Davos kasabasında düzenenlen 48. Dünya Ekonomik Forumu'na (WEF), ABD Başkanı Donald Trump'ın Filistinlilere yönelik hakaret ve yardımları kesme tehdidi, küreselleşme karşıtı mesajları ve ülkesinin medyasına ağır suçlamaları damga vurdu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İsviçre'nin doğusunda dünyaca ünlü kayak merkezindeki zirvenin açılış konuşmasını Hindistan Başbakanı Narendra Modi, kapanış konuşmasını ise ABD Başkanı Trump yaptı.

Modi, korumacı ekonomi politikaların devam ettiğini ve küreselleşmenin "parıltısını" kaybetmeye başladığı belirtirken, Trump ise yaptığı açıklamalarla yine tepkilerin odağı oldu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yla görüşmesinin ardından konuşan Trump, Filistinlilerin ABD'ye saygısızlık yaptığını iddia etti ve İsrail'le masaya oturulmadığı sürece Filistin'e mali yardım verilmeyeceğini söyledi.

Trump'ın, "Bir hafta önce bizim büyük başkan yardımcımızın (Mike Pence) ziyaretine izin vermeyerek bize saygısızlık yaptılar. Biz onlara yüzlerce milyon dolar yardım ve destek sağlıyoruz. Bu para masada ve oturup barış müzakeresi yapılmadığı sürece onlara gitmeyecek." ifadeleri, başta Filistin yönetimi olmak üzere tepkiyle karşılandı.

Trump'tan DEAŞ itirafı

Trump, kapanış konuşmasında da küresel ekonomi karşıtı mesajlarına devam etti. Sık sık kendi dönemine övgülerde bulunan Trump'ın, konuşmasında defalarca ülkesine yatırım çağrısında bulunması Davos'ta en çok konuşulan konular arasına girdi.

Özellikle ABD medyasına yönelik, "Siyasete girene kadar medyanın ne kadar edepsiz, ne kadar alçak, ne kadar saldırgan ve ne kadar sahte olabileceğinin farkında değildim." şeklinde ifadeler kullanan Trump, yüzlerce üst düzey delegasyonun bulunduğu salonda yuhalandı ve ıslıklandı.

ABD sözcülerinin, sınır güvenliğini tehdit eden terör unsurlarını ortadan kaldırmak için Türk Silahlı Kuvvetlerinin başlattığı Zeytin Dalı Harekatı hakkında "herkesin DEAŞ'a yoğunlaşması gerektiği" mesajlarının aksine Trump'tan itiraf gibi açıklama geldi.

Trump konuşmasında, koalisyona mensup ülkelerin desteğiyle DEAŞ'ın elindeki toprakların neredeyse yüzde yüzünün geri alındığını dile getirerek, ABD'den gelen çelişkili açıklamalara bir yenisini ekledi. Trump'ın açıklaması, "DEAŞ'ten tüm topraklar alındıysa örgüt Suriye'nin neresinde?" sorusunu akıllara getirdi.

İsviçre'de Trump gerilimi

"Parçalanan Dünyada Ortak Gelecek Oluşturmak" ana temasıyla düzenlenen zirveye Trump'ın da katılması İsviçre'nin başkenti Bern, Zürih, Basel, Lozan ve Cenevre gibi büyük şehirlerde yoğun şekilde protesto edildi. Göstericiler, "Trump hoş gelmedin" ve "İsviçre Nazilere ev sahipliği yapıyor" şeklinde pankartlar taşıdı, Trump aleyhinde sloganlar attı.

Davos ve çevresi "uçuşa yasak bölge" ilan edildi. Güvenlik güçleri, Davos'a girmeye çalışan çok sayıda protestocuyu engelledi. Zirvede, polis ve özel güvenliğin yanı sıra 5 bine yakın asker görev yaptı.

Merkel, Trump'ın politikalarına karşı çıktı

Almanya Başbakanı Angela Merkel, zirvede, ABD Başkanı Trump’ın korumacılık politikasının günümüz şartlarına uygun olmadığını, ekonomik zorlukların çözümünün izolasyon ve korumacılık gibi politikalarda yatmadığını söyledi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Avrupa Birliği (AB) karar alma mekanizmalarının geleceğine ilişkin, "Avrupa'yı bağımsız yapacak ortak politika inşa etmeliyiz. Naif değilim. Bunu AB üyesi 27 ülke olarak inşa etmek imkansız. Yöntem değişmeli. Bu küresel dünyada bazıları daha fazla ilerlemek istiyorsa ilerlesin." ifadelerini kullandı.

İngiltere Başbakanı Theresa May ise Brexit sorasında İngiltere'nin ikili ticaret anlaşmalarına hız vereceğini, ülkenin yeni yatırım ve işletmelere uygun imkanlar sunacağını bildirdi.

Davos'a rekor katılım

Dün sona eren Davos Zirvesi, 100'den fazla ülkeden 3 bine yakın iş adamı, siyasetçi, akademisyen ve sivil toplum kuruluşu temsilcisine ev sahipliği yaptı.

Geçen yıl sönük geçen zirvenin ardından bu yıl çok sayıda ülkenin liderinin WEF'e katılması tüm dünyanın gözlerini deniz seviyesinden bin 560 metredeki küçük kasabaya çevirdi ve zirveyi canlandırdı.

Zirveye Trump, Modi, May, Macron ve Merkel'in yanı sıra İtalya Başbakanı Paolo Gentiloni, Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Pakistan Başbakanı Şahid Hakan Abbasi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras gibi liderlerler katıldı.

Uluslararası kurumların da üst düzeyde temsil edildiği Davos toplantılarına, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Dünya Ticaret Örgütü Genel Direktörü Roberto Azevedo, IMF Başkanı Christine Lagarde, Dünya Bankası Grubu Başkanı Jim Yong Kim, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi ve Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Genel Direktörü William Lacy Swing de iştirak etti.

İş dünyasından yoğun ilgi

Küresel ölçekte faaliyet gösteren çok uluslu büyük şirketlerin temsilcilerinin de boy gösterdiği Davos'ta, Google, Microsoft, Facebook, UPS, Maersk, Engie, Renault, Airbus, Total, Bayer, Deutsche Bank, Monsato, Henkel, Siemens, Volkswagen, Tata, Hitachi, Mitsubishi, ING, Alibaba, Huawei, Gazprom, Saudi Aramco, Novartis, Nestle, Barclays, HSBC, JP Morgan, Citi, IBM, Morgan Stanley, Nike, Pepsi, Pfizer, Procter & Gamble, Qualcomm, Soros, Carlyl, Coca-Cola, Goldman Sachs, Uber ve Walmart gibi önemli şirketler toplantılara yüksek seviyede katılım gösterdi.

Şimşek ve Zeybekci'den yoğun görüşme trafiği

Davos Zirvesi'ne Türkiye'yi Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci temsil etti. Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da zirveye katılan isimler arasında yer aldı.

Çok sayıdaki oturuma konuşmacı olarak katılan Şimşek ve Zeybekci, küresel ekonominin liderlerine Türk ekonomisini anlattı ve yatırım çağrısında bulundu.

Başbakan Yardımcısı Şimşek ve Ekonomi Bakanı Zeybekci, WEF Danışmanı Cüneyd Zapsu ve Rixos Oteller Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince'nin verdiği akşam yemeğinde çoğunluğu yabancı yüzden fazla iş adamına Türkiye'deki teşvikler, yatırım olanakları ve yapısal reformlardan bahsetti, ardından soruları cevapladı.

Şimşek, burada verdiği mesajda, Türkiye'nin 2017'de karşı karşıya kaldığı her türlü dış saldırı ve olumsuzluklara rağmen ekonominin rekor üstüne rekor kırdığını vurgulayarak, 2018'de büyüme oranının geçen yılı da geride bırakacağının altını çizdi.

Şimşek ve Zeybekci, küresel ekonominin en büyük şirketlerinin üst düzey yöneticileriyle basına kapalı ikili görüşmeler gerçekleştirerek Türkiye'deki fırsatları anlattı.

Bu konularda ilginizi çekebilir