Dünya Bankası, Türkiye büyüme tahminini düşürdü

Dünya Bankası, büyüme tahminini yüzde 3.5’ten yüzde 3.1’e çekti. Dünya Bankası’na göre üçüncü çeyrekte küçülme yaşanabilir.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Hüseyin GÖKÇE

ANKARA-Türkiye’nin makroekonomik değişkenlerine ilişkin tahminlerini üç ayda bir yayınlayan Dünya Bankası, yaşanan son gelişmelerle birlikte yılın ikinci yarısında büyümenin yavaşladığını belirterek, büyüme tahmini yüzde 3.5’ten yüzde 3.1’e indirdi.

Jeopolitik gelişmelerin yurt içindeki belirsizlikleri arttırdığını beliretn Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Johannes Zutt, büyümenin 2017’de tekrar yüzde 3.5’e çıkacağını ancak özel sektör yatırımlarının yine zayıf kalmasını beklediklerini aktardı.

Dünya Bankası’nın Türkiye Düzenli Ekonomi Notunu değerlendiren Türkiye Ülke Direktörü Johannes Zutt, son zamanlardaki jeopilitik gelişmelerin yurt içindeki belirsizlikleri arttırdığını belirterek, bunun iş dünyasındaki güveni de zayıflattığını söyledi. Rusya’nın yaptırımlarının kaldırılmasının net ihracatta iyileşme sağladığını vurgulayan Zutt, büyümenin 2017 yılında yeniden yüzde 3.5’e çıkmasını öngördüklerini aktardı.

Buna karşılık 2017 yılında özel sektör yatırımlarının zayıf kalmasının beklendiğini dile getiren Johannes Zutt, “Ancak iş dünyasında güvenin yeniden tesis edilmesini ve yatırım ortamını iyileştirmeyi amaçlayan yapısal reformlar orta vadede özel yatırımların kademeli olarak artmasına yardımcı olacaktır” diye konuştu.

Dünya Bankası’nın Türkiye Baş Ekonomisti Donato De Rosa ise turizm gelirindeki düşüşe bağlı olarak cari açıkta artış beklediklerini, küresel petrol fiyatlarındaki yükselişin de bir süre sonra enerji açığını olumsuz etkilemeye başlayacağını söyledi.

Dünya Bankası Türkiye Ofisi Ekonomisti Ayberk Yılmaz da Eylül ayından bu yana zayıf küresel görünüm, ABD’de beklenen faiz artışı, yavaşlayan büyüme, artın dış açık sebebiyle volatilitenin daha da arttığını bildirdi.

Eylül sonunda Moody’s’in kredi notuna ilişkin kararının, Türkiye’den portföy çıkışı yaşanmasına yol açtığını dile getiren Ayberk Yılmaz, “Son zamanlarda ise ABD başkanlık seçimlerinden çıkan sürpriz sonuç küresel tahvil getiri oranlarını yükseltti ve yükselen piyasa para birimlerini baskı altına itti. Liranın değer kaybı büyük miktarlı açık döviz pozisyonları bulunan şirketlerin bilançoları üzerinde ilave baskılar oluşturmakta ve güven ve yatırım görünümünü olumsuz etkilemektedir” ifadelerini kullandı.

Dünya Bankası ekonomik notunda, hükümetin zayıflayan özel tüketim ortamında büyümeyi desteklemek amacıyla para politikasını gevşetmeyi planladığına atıfta bulunulurken, OVP’de de büyümeyi desteklemek amacıyla daha gevşek bir mali politika öngörüldüğüne dikkat çekildi.