”Ekonomi zor bir döneme girdi bile”
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Küçük, küresel ekonomide bambaşka bir iklimle karşı karşı olduklarını belirtti
İSTANBUL - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, "Türkiye ekonomisi zor bir döneme girmek üzere, hatta girdi bile" dedi.
İstanbul Sanayi Odasınca Aralık ayında bu yıl 7'ncisi düzenlenecek olan Sanayi Kongresinin bilgilendirme toplantısında konuşan İSO Başkanı Küçük, yedinci kongreyi gerçekleştirirken, küresel ekonomide bambaşka bir iklimle karşı karşı olduklarını kaydetti.
Küresel ekonomide 2002'den bu yana olumlu havanın tersine döndüğünü, Amerikan mali sisteminde 2007 yılının ikinci yarısında patlak veren krizin, bir yıl sonra 2008 sonbaharında çok ciddi boyutlara ulaştığını belirten Küçük, küresel krizin Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı olan Avrupa Birliği başta olmak üzere tüm dünyayı etkisi altına aldığını kaydetti.
Türkiye ekonomisinde "var olan" işsizlik, cari açık ve rekabet gücü ile ilgili sıkıntıların, küresel krizin etkisiyle ciddi boyutlara ulaşarak derinleştiğini belirten İSO Başkanı Küçük, şunları kaydetti:
"Geçmiş altı yılda küresel ekonomideki ılımlı rüzgarlar Türkiye ekonomisindeki iyileşmeyi hızlandırmıştı, sert rüzgarlar da doğal olarak olumsuz etkileyecektir. Türkiye ekonomisi zor bir döneme girmek üzere, hatta girdi bile... Sayısal verilere bakıldığında Ekim ayında ihracatımızın yaklaşık yüzde 2 azaldığını, 2008 Eylül ayında sanayi üretimi yüzde 5,5, imalat sanayi üretimi ise yüzde 6,4 azalmıştır. Yılın dokuz ayı sonunda sanayi sektörü üretimdeki artışı yüzde 2,5 iken, geçen yıl bu oran yüzde 5,5'tir.
2007 yılına kayıp yıl derken, 2008 de 2007'yi aratacak derecede olumsuz seyretmiş ve sanayi üretimi artış hızında yüzde 50'nin üzerinde bir yavaşlama ortaya çıkmıştır.
İç talebin çok durgun olduğu bir ortamda, üretim, uzun süredir dış talep ekseninde artışını sürdürüyordu. Veriler artık bu sürecin de sonuna gelindiğine işaret etmektedir. Mevcut veriler itibarıyla 2008'in üçüncü çeyreğinde GSYİH'da 27 çeyrek sonra ilk defa negatif büyümeyle karşılaşacağımız anlaşılmaktadır.
Ancak, kanaatimizce bu olumsuz seyri tümüyle küresel krize bağlamak doğru olmayacaktır. Türkiye ekonomisinde sıkıntılar zaten vardı. Küresel kriz bunları derinleştirmiştir."
Alınması gereken tedbirler
Olumsuzluğun nedenlerinin sorulanması gerektiğini, bu nedenlerin hangilerinin küresel krizden hangilerinin ekonomide zaten mevcut olan sorunlardan kaynaklandığının ayrıştırılması ve ona göre tedbir alınması gerektiğini vurguladı. Tanıl Küçük, sözünü ettiği tedbirleri şöyle sıraladı:
"Bizce en önemli unsur hızlı ve kararlı olmaktır. Dünya ekonomileri küresel krize karşı peş peşe önlem paketleri devreye sokmaktadır. Türkiye ise, 'ince eleyip sık dokuyoruz' diyerek, yine yavaş kalmaktadır.
Süratle önlem alınmadığı takdirde, önümüzdeki aylarda, daha olumsuz gelişmeler gündeme gelebilecek ve o noktadan sonra devreye girecek önlem paketlerinden beklenen fayda sağlanamayacaktır.
Küresel krize karşı alınacak önlemlerde, birincil sorumluluk tabii ki hükümet ve ekonomi yönetimindedir ama ekonominin asli unsurları olarak, strateji belirlenmesine katkıda bulunmak anlamında bizlere de sorumluluk düşmektedir. Sanayi kongremizi bu çerçevede çok önemli bir platform olarak gördüğümüzü ifade etmeliyim."