‘Eskişehir havacılık alanında bir mükemmeliyet merkezi oldu’

Eskişehir, Geleneksel Garanti Anadolu Sohbetleri’nin 89’uncusuna ev sahipliği yaptı. Toplantıda Eskişehir’in kümelendiği 3 sektörden biri olan havacılıkta geleceğin teknolojilerine yöneldiği belirtildi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dilek TOPRAK

Çoşkun ÇARDAK

ESKİŞEHİR - Eskişehir’in toplam ihracatında yüzde 30’u paya sahip olan, yoğun kümelenme faaliyetleri sürdürdüğü  havacılık sektöründe bir ‘mükemmeliyet merkezi’ne dönüştüğü ifade edildi. Garanti Bankası’nın DÜNYA Gazetesi ile ortak düzenlediği geleneksel  düzenlediği Garanti Anadolu Sohbetleri’nin 89’uncusu  Eskişehir’de yapıldı. DÜNYA Gazetesi Başyazarı Osman Saffet Arolat’ın moderatörlüğünde Dedepark Otel’de gerçekleştirilen toplantıda havacılık sektörü, marka kent Eskişehir, kentsel kurgu ve Eskişehir’in rekabetçiliğini artıracak çözüm önerileri gibi başlıklar ele alındı. Konuşmalarda en çok öne çıkan konu, Eskişehir’in havacılık sektöründeki önemi oldu. Konuşmacılar Eskişehir’in gelecekte havacılık sektöründe yıldızının daha da parlayacağını belirterek, kentsel kurguda bilişimi ve teknolojiyi kentsel gelişimin önüne koyarak yeni senaryolar üretmesi, aynı havzadaki kentlerle birlikte büyümesi gerektiğini  dile getirdi. Eskişehir’den işadamları için önemli olan sivil uçuşların yapılamayışını eleştiren konuşmacılar,  Ankara ile Eskişehir’in ortak bir havacılık vadisi oluşturmasını da talep etti.

Ertem: Kent TAI’nin havacılıkta vazgeçilmez bir ortağı oldu

TAI Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ Uçak Grup Başkanı Özcan Ertem, Eskişehir’in kendileri için havacılıkta vazgeçilmez bir ortak olduğunu vurgulayarak, “Eskişehir’deki bir çok havacılık firmasıyla çalışıyoruz. Bunu daha da yaygınlaştırmak istiyoruz. Amacımız TUSAŞ’ın yaptığı gibi üretimden, bilgi yoğunluklu, sistem yoğunluklu, tasarım ağırlıklı bir dönüşümü gerçekleştirerek buradaki havacılık firmalarına uygulatmak. Uçak endüstrisi aslında bir fabrikadan ibaret değil, bir yönetim sistemidir. Biz de bu yönden bakıyoruz.Eskişehir’deki iyi altyapıyı daha da geliştirerek, kendi ürünlerimize de entegre etmek istiyoruz. TAI’nin geliştirdiği ‘Anka’ ve ‘ Hürkuş’ projelerinde Eskişehirli bir çok havacılık firmasıyla çalışıyoruz. Eskişehir her türlü havacılık projesinde ilk aklımıza gelen bir şehirdir”dedi.

Ertem, Eskişehir’in hava aracı yapısalları, motor, iniş takımları ve alt sistemlerde kendileri için bir mükemmeliyet merkezi olduğunu da sözlerine ekledi.

Büyükerşen: Eskişehir sivil havacılıkta papağana döndü

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyüerşen: Anadolu Üniversitesi rektörlüğü döneminde Eskişehir’in havacılık merkezi olması yolunda ilk kafa yoranlar arasında bulunduğunu belirterek, “Eskişehir’e sanayiyi çekebilmek ve ekonomik yükselmesine katkıda bulunabilmek için bir sivil havaalanı yaptık ve bir de sivil havacılık okulu kurduk. Bugün bir çok uçak şirketindeki pilotlar ve teknik adamlar buradan yetişiyor. Eskişehir’de bir sivil havaalanı olmasına rağmen Eskişehirliler uçamıyor. Bir papağana döndük.Papağan güzel konuşan bir kuştur. Kanatları vardır ama uçamaz. Eskişehirliler THY’nin büyük uçaklarını dolduramıyor. Bu nedenle THY uçuşları durdurdu. İş adamlarımız, sanayicilerimiz kendi aralarında organize olup az sayıda yolcu alan uçakları kiralayarak uçak seferleri düzenleyebilirlerdi. Maalesef bu yapılamadı. Nedeniyse Eskişehirli müteşebbislik ruhunun uykuda olması. Eskişehirli hemşerilerim risk almaktan pek hoşlanmıyor, basacakları yeri 10 kere yoklayıp öyle basıyorlar. Bugünkü yerli sermayemizin büyük bir kısmı babadan kalan işlerin büyütülmesi şeklinde ekonominin de zorlamasıyla oluşmuş sermayelerdir. OSB’ye bakılırsa büyük yatırımların hep dışarıdan gelen yatırımlar olduğunu görürüz. Eskişehirliler yerel yönetim kararlarına yeteri kadar önem vermiyor. Bu nedenle yerel yönetimlerde uyumlu bir çalışma yapılamıyor. Olaya tamamen siyasi bir gözle bakılıyor. Merkezi hükümet belediye meclisinde verilen kararlara göre yapılan planları dikkate almıyor. Ulaştırma Bakanlığı, Karayolları ve TOKİ gibi kuruluşlar planlarımıza itibar etmiyor, kendi uygulamalarını gerçekleştiriyor. Bu yanlış halen devam ediyor” açıklamasını yaptı.

Göksu: Eskişehir bilişimi ve teknolojiyi öne çıkarmalı

Kentsel Strateji Limited Şirketi Kurucu Ortağı  Faruk Göksu,  Türkiye’de kentlerin 50 – 60 yılda 3’üncü kez yıkılıp yapıldığna dikkat çekerek, “Dünyada 3 kez yıkılıp yeniden yapılan kentler örneği yok. Ayrıca bu kadar da zengin bir ülke değiliz. 90’lı yıllardan sonra dünyada 3 akım kentlere egemen oldu. Birincisi kentsel rönesans, 2’ncisi akıllı büyüme ve 3’üncüsü yeni yüzyıl kentleri. Eskişehir bu 2 konuyu başarıyla yaptı. Ama artık Eskişehir yeni yüzyıl kentleri ilkesini benimsemeli. Bunu hayata geçirmeli. Kentsel kurguda bilişimi ve teknolojiyi kentsel gelişimin önüne koyarak yeni senaryolar üretmeli. Eskişehir geleceğini kurgulaması için çevre illerle işbirliğine giderek lider kent özelliğini ortaya koymalı, aynı havzadaki bu kentlerle birlikte büyümeli. Tarım yeniden kentle entegre olmalı. Kentsel tarım ekseninde de yeni senaryolara ihtiyacı var. Eskişehir’in sorunlarını çözmesi için bu tek merkezli yapısını değiştirmesi gerekir. Sanayi Çarşısı ve Baksan Sanayi alanları tematik merkezlere dönüştürülerek merkezdeki baskı azaltılmalı” ifadesini kullandı.

Chick: Eskişehir markasını net olarak ortaya koymalı

Saffron Brand Consultants Strateji Direktörü Isabela Chick,  küreselleşmenin dünyada rekabeti de getirdiğini kaydederek, “Bu nedenle Eskişehir’in kendisini farklılaştırması gerekir. Burada da marka öne çıkıyor. Dünyada kent markaları artık bir ticari zorunluluk oldu. Eskişehir tarih, eğitim, kültür, sanayi ve termal gibi özelliklere sahip. Ama bütün bu özellikler birbirleriyle bütünleşmiyor. Eskişehir insanlara bir hikaye vermeli. Bütün farklı özelliklerini barındıran bir hikaye olmalı bu. Bu hikayeyi de iyi anlatmalısınız. Nerede anlatacaksınız kararını siz verin. Bunun yanında bu markayı, hikayeyi nasıl yöneteceksiniz bunu da planlamanız gerekir. Eğer Eskişehir markasını net olarak ortaya koyarsa kültürünü ve vizyonunu somut hale getirir” şeklinde konuştu.

Tuna: Kent turizmde çok iyi  noktalara geldi

Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, kentte kurumlararası işbirliğinin daha çok geliştirilmesi gerektiğini belirterek, “Geleceğe yönelik hepimiz iyimser olmalıyız. Kendi açıklarımızı kollayıp eleştirmek yerine bunu geri plana atarak Eskişehir’in faydası için el ele çalışmalıyız. Eskişehir biliyorsunuz 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak seçildi. ‘Dilde, fikirde ve işte birlik’ sloganıyla hareket etmeliyiz. İşte birlik olayı bu açıdan önemli. Bir ülkeye yatırım yapmak için yatırımcının o ülkeye güven duyması gerekiyor. Bunun için de kültürünü tanımalı. Eskişehir’in ulaşım, sanayi, eğitim, kültür ve turizm anlamında çok büyük avantajları var. Özellikle turizmde çok iyi noktalara geldi. Bunların yanında eminim ki Eskişehir’in birçok keşfedilmemiş yönü daha vardır. Bunlar da ortaya konarak Eskişehir yoluna emin adımlarla devam edecek” dedi.

Akat: Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sorun talebin dengelenmesi

Bilgi Üniversitesi İİBF Ekonomi Bölümü  Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, Türk ekonomisinin son yıllarda bütçe disiplini sağlanması, kamu açığı ve borcuyla enflasyonun düşmesi nedeniyle önemle başarılar elde ettiğini ifade ederek, “Yapısal reformlar da gerçekleştirildi. Ama bu olumlu gelişmeler bazı olumsuzluklara da yol açabiliyor. Hollanda’da 60’lı yıllarda doğalgaz bulundu. Bu Hollanda parasının Alman markı karşısında değerlenmesine sebep oldu. Böylece Hollanda sanayisi Almanya karşısında rekabetçi gücünü kaybetti.İşte Türkiye’nin ekonomik anlamda gösterdiği başarılar Türk lirasının değerlenmesine sebep oldu. Bu ciddi bir soruna dönüştü. Dış açık arttı, iç tasarruflar azaldı. İstihdamda da olumsuz etkiler yarattı. TL değer kazandıkça dış açığımızın milli gelire oranı düşüyor ve tasarruf oranımız da düşüyor. Bu da bizim için başarının lanetidir. Şu anda Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sorun talebin dengelenmesi. Yani iç talebi kısacağız, dış talebi destekleyeceğiz. 2010 yılı sonundan itibaren ekonomi yönetimi bu sorunu çözmeye çalışıyor. Dış açık sorununun çözümü için TL’ye değer kaybettireceksiniz, kur yukarıya gidecek. Ama kur yukarı gidince enflasyon artabilir. Bunu istemiyorsunuz büyümeyi biraz aşağı çekmeniz gerekir. Biraz enflasyondan, biraz büyümeden fedakarlık edeceğiz. Ama bunun dengesini kurmak kolay değil. Bu dengeleme iç piyasa için üretim yapanları olumsuz etkileyebilir.Dövizle borçlananların da bilançolarının bozulması anlamına geliyor”  diye konuştu.

Karadere: Kentteki olağanüstü gelişmeyi izlemek vaha etkisi yarattı

Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere: Eskişehir’in özgünlüğünü koruyup geliştirerek markalaşabileceğine ve bir dünya şehri olabileceğine inanıyoruz. Garanti Anadolu Sohbetleri projesinin 11’inci yılında, Anadolu’nun model kenti Eskişehir’e 2’nci kez konuk olmak ve kentteki olağanüstü gelişmeyi izlemek bir vaha etkisi yarattı. Toplum yaşamının renklenmesi, kamusal alanların yaygınlığı ve kişiye sağladığı yaşam kalitesi, bir kenti yaşanabilir kılan temel etmenler. Biz de bu vaha kente ne getirebiliriz, ne gibi düşünce kıvılcımları oluşturabiliriz diye çok düşündük, çok çalıştık. 2002 yılından bu yana, 64 ilde gerçekleştirdiğimiz 88 toplantı aracılığıyla, 400’ün üzerinde değerli konuşmacıyla birlikte, kentlerimizin sorunlarını inceledik ve gelişim alanlarını araştırdık. Ancak Eskişehir kadar zorlandığımız il sayısı sınırlı.  Toplantıların hedefini, ülkemiz için fayda yaratacak uzun vadeli ve çok yönlü stratejiler üretmek olarak belirlediğimiz düşünülürse, Eskişehir’in geleceğine odaklanmak çok daha farklı bir deneyimdi.  Garanti Anadolu Sohbetleri Eskişehir toplantımızın öncesinde, gelişme konusunda bu kadar yol almış bir ilin daha nerelere gidebileceğini düşünmek hem zorlu hem de bizleri besleyen bir süreç oldu. Eskişehir’in, çevre ve şehircilik anlayışında gelişmiş, etkin yerel yönetim politikaları uygulayan bir kent olduğunu gözlemledik. Çağdaş ve günümüzün ihtiyaçlarına cevap verebilecek yeni alanlar yaratmada, kent planlama pratiğinin ve kentsel kurgunun oldukça önemli olduğunu gördük. Eskişehir, ülkemizdeki kümelenme çalışmaları açısından da en güçlü illerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’de kurulan 10 ekonomik kümenin 3’ü; seramik, havacılık ve raylı sistemler kümeleri Eskişehir’de yer alıyor. Özellikle havacılık kümelenmesiyle ilgili dikkate değer sonuçlar göze çarpıyor. Havacılık sanayisindeki ihracat, Eskişehir’deki toplam ihracatın yüzde 30’nu oluşturuyor ki, bu Türkiye için bir ilk ve tek. 2009 yılında kurulan havacılık kümelenmesiyle geleceğin teknolojilerine yönelen Eskişehir’in, bu sektörde ciddi bir potansiyele sahip olduğunu biliyoruz.

Özaydemir’den Ankara–Eskişehir havacılık vadisi önerisi

Toplantıda söz alan Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Savaş M. Özaydemir, konuşmacıların  kent hakkındaki  düşünceleri ile Kentsel Strateji Limited Şirketi Kurucu Ortağı Faruk Göksu ve Saffron Brand Consultants Strateji Direktörü Isabela Chick’in önerileri üzerine  görüş bildirdi.  Özaydemir, önerilerin faydanılacak konular içerdiğini , özellikle TAI Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ Uçak Grup Başkanı Özcan Ertem’in kentteki uçak sektörü için dile getirdiği önerileri önemli bulduğunu vurgulayarak, “Türkiye’de havacılık konusunda TAI hakimiyeti var. Bir de Ankara’sı var bu işin. Madem Ankara ve Eskişehir havacılıkta önemli bir yere gelmiş biz de bunu birleştirelim. Ankara – Eskişehir havacılık vadisi oluşturalım.Bu illerin rekabeti güzel, ama şu anda rekabetten ziyade işbirliğine ihtiyacımız var” dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir