Garantili fonlarda, garanti edilen tutara koşul getirilemeyecek
Garantili fonlarda, garanti edilen tutara koşul getirilemeyecek
Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği'nde değişiklik yapılmasına dair tebliğ, Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlandı. Garantinin, "fona ait ve fonun ayrılmaz bir parçası" olduğu vurgulanan tebliğde, garanti edilen tutarın ödenmesinin hiçbir koşula bağlanamayacağı ve garantiden cayılamayacağı hükme bağlandı. Tebliğde, "garantör" tanımı da şu şekilde değiştirildi: "Garantili yatırım fonları tarafından içtüzüklerinde belirlenen esaslar çerçevesinde yatırımcılara geri ödeneceği taahhüt edilen yatırım tutarının, fon tarafından karşılanamayan kısmının yatırımcılara geri ödenmesini fona garanti eden ve bu tebliğde belirlenen niteliklere haiz; 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nda tanımlanan bankalar ve sigorta şirketleri ile tabi oldukları mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla yurtdışında yerleşik bankalar ve sigorta şirketleri. "Değişiklik ile, yatırımcının başlangıç yatırımının belirli bir bölümünün, tamamının ya da başlangıç yatırımının üzerinde belirli bir getirinin içtüzükte ve izahnamede belirlenen esaslar çerçevesinde belirli vade ya da vadelerde yatırımcıya geri ödenmesinin, uygun bir yatırım stratejisine ve garantör tarafından verilen garantiye dayanılarak taahhüt edildiği fonlar "garantili fon" olarak tanımlandı. Garantili yatırım fonlarının ve koruma amaçlı yatırım fonlarının unvanlarının garantinin veya korumanın başlangıç yatırımına oranını ya da garantili yatırım fonlarında garantör tarafından sağlanan garanti kapsamındaki getiri oranını açık olarak gösterecek şekilde belirlenmesi gerekecek. Ancak kurul tarafından gerekli görülmesi halinde unvanda orana yer verilmeyecek. Koruma amaçlı yatırım fonunun unvanında başlangıç yatırımının üzerinde hedeflenen getiriye ilişkin ifadelere yer verilemeyecek. Garanti sözleşmesi zorunlu Garantili yatırım fonu kurucusu ile garantör arasında lehdarı katılma payı sahipleri olmak üzere, garanti sözleşmesinin muacceliyetinde (vadesi geldiğinde) fonun talebi, fonun talepte bulunmaması halinde katılma payı sahiplerinden en az birinin talebi üzerine, ilk talepte fona ödeme garantisi içeren bir garanti sözleşmesi imzalanması zorunlu olacak. Kurucunun kendi fonuna garantör olması halinde garantiye ilişkin esaslar fon içtüzüğünde belirlenecek ve yatırımcılara geri ödeneceği taahhüt edilen yatırım tutarının fon tarafından karşılanamayan kısmı, garantinin muacceliyetinde herhangi bir ödeme talebine gerek bulunmaksızın içtüzükte belirlenen esaslar çerçevesinde kurucu tarafından fona ödenecek. Kurucu tarafından içtüzükte belirlenen esaslar çerçevesinde fona ödeme yapılmaması halinde, katılma payı sahiplerinden en az birinin talebi üzerine, yatırımcılara geri ödeneceği taahhüt edilen yatırım tutarının fon tarafından karşılanamayan kısmı, edimin geç ifa edilmesi nedeniyle gecikme faiziyle birlikte fona ödenecek. Garanti sözleşmesinde ve fon içtüzüğünde, garantiye ilişkin olarak bulunması gereken asgari unsurlar kurulca belirlenecek. Garanti sözleşmesinde ve kurucunun verdiği garantiyle ilgili olarak fon içtüzüğünde yer alan asgari unsurlar garantili yatırım fonunun vadesi boyunca korunacak. Garanti sözleşmesi ve sözleşmede yapılacak değişiklikler için kurulun uygun görüşü alınacak. Tebliğ, dün itibariyle yürürlüğe girdi. Öte yandan SPK Başkanı Turan Erol kısa süre önce Türkiye'de ilk kez garantili yatırım fonu türünden 2 fonunun kurulmasına izin verdiklerini açıklamıştı. Erol, koruma amaçlı yatırım fonlarından sonra garantili yatırım fonlarının da piyasaya kazandırılmasıyla Türk yatırımcısının tasarruf anlayışının değişeceğini ve bu fonların piyasalar için önemli bir adım olarak nitelemişti. Dünyada giderek büyüyor Korumalı ve garantili fonlar dünyada büyük talep görüyor. Yatırımcılar garantili ve korumalı fonlarla ana parasını garanti altına alabiliyor. Anapara garanti altına alınırken, ayrıca yatırım yapılan varlığın getirisinin büyük bölümü de (endeks, faiz, emtia gibi) yatırım başlangıcında yatırımcıya garanti ediliyor. Bu yatırım araçlarının vade içinde getiri sağlamaması durumunda ise yatırımcı anaparasını korumuş oluyor. Avrupa'da bu fonların yıllık büyümesi 195 milyar dolar düzeyinde iken, ABD'de yıllık büyüme 64 milyar dolar civarında bulunuyor. Avrupa'ya bakıldığında ise fonlar Fransa'da gayri safi milli hasılanın (GSMH) yüzde 3.6'sı Belçika'da 13.1'i, İspanya'da ise yüzde 6.9'u civardında. Almanyada ise bu fonların büyüklüğü 15 milyar Euro seviyesinde iken, İtalya'da 5 milyar Euro civarında olduğunu tahmin ediliyor.