Gaziantep bulut bilişimle büyüyecek

Netaş’ın Cisco ve DÜNYA Gazetesi işbirliğiyle bu yıl üçüncüsünü düzenlediği ‘Tech-Anadolu Buluşmaları’nın son durağı Gaziantep’ti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

M. Tekin ÇİÇEK

GAZİANTEP - Sanayi kenti Gaziantep, hızlı büyümesini sürdürülebilir kılmak için teknolojiye odaklanmak istiyor. İş çevreleri bu süreçte kentteki bir çok işletmenin veri depolama ve veri güvenliği ile bulut bilişim gibi teknolojik çözümlerden korktuğunu, bilgilerini üçüncü şahıslara verme konusunda çekinceler yaşadığını belirterek Gaziantep Sanayi Odası (GSO) gibi kurumların firmaları teknoloji konusunda eğitmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye’nin en büyük sistem entegratörü Netaş’ın Cisco ve DÜNYA Gazetesi işbirliğiyle düzenlediği ‘Tech-Anadolu Buluşmaları’nın 3’üncüsü Gaziantep Grand Otel’de yapıldı. DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ’ın katılımıyla gerçekleştirilen toplantının modaratörlüğünü DÜNYA Gazetesi Bölgeler Yayın Koordinatörü Talip Aktaş yaptı.

Toplantıda Gaziantep’in teknoloji ve know how üretimine geçerek uluslararası rekabette öne çıkması gerektiği ifade edildi. Bölge firmalarının teknoloji konusunda en büyük sıkıntısının güvenilir ve doğru partner bulmak olduğunu dile getiren iş çevreleri, yeni teknolojiyi kullanacak teknik eleman eksikliği de yaşandığı kaydetti.

Müjdat Altay: Siber güvenlikte ciddi çözümler üretiyoruz

Netaş CEO’su C. Müjdat Altay, siber güvenliğin artık yeni savaş alanı olduğunu belirterek, “ Hint ordusu sadece siber ataklar geliştirmeleri için 3 bin mühendis istihdam ediyor. Siber güvenlik artık ülke güvenliği açısından da çok önemli. Bu atakları yaparken aynı zamanda güvenlik mekanizmalarını da kurmak zorundayız. Netaş olarak biz bu konuda çok ciddi çözümler ürettik. Yani bilginizi güvenli göndermeniz ve güvenli bir şekilde depolamanız için çok iyi bir ekip kurduk. Verilerin şirket içinde tutulması her zaman bir risktir. Veriyi şirket içinde tutuyorsanız başına her şey gelebilir. Bunun birçok örneğini gördük. Su baskını, deprem yaşanması veya kötü niyetli şahısların bir iş yapması ya da iyi niyetli de olsa birinin orada bir yanlış yapması verilerin tutulduğu alanda yok olmasına neden olabilir. O nedenle ya verilerimizi yedekte tutmamız gerekiyor ya da o veriyi güvenli olması için buluta taşımamız gerekiyor. Biz Netaş olarak Cisco ile beraber veri merkezleri kuruyoruz. Verilerinizin bilgisayarlarda kaybolması dramatik bir olaydır. O nedenle verilerimizi korumak için veri merkezlerinin kullanılması şart. Veri merkezleri doğru kullanıldığı zaman verilerinizi daha doğru ve daha rahat kullanabiliyorsunuz. Netaş olarak bünyemizde 700 yazılım mühendisi barındırıyoruz. Bu mühendislerimizle beraber özel yazılımlarla şirketleri daha da verimli hale getirebiliyoruz” diye konuştu.

Ümit Cinali: Teknoloji yatırımında farkındalık oluşturulmalı

Cisco Türkiye Genel Müdürü Ümit Cinali,  veri saklamada bulut teknolojisinin daha korunaklı olduğunu dile getirerek, “Cisco olarak biz Netaş gibi çözüm yaratan firmalara destek veren ve onların çözümlerini yaratabilecekleri teknolojileri yapan şirketiz. Çok genç arkadaşlarımızı tecrübeli arkadaşlarla kaynaştırmaya çalışıyoruz.  Bugün 40 yaş civarında olanlar yeni sosyal gelişmelere uzak kalıyorlar.O nedenle onların ellerinin altına 25-26 yaşındaki arkadaşları veriyoruz ki; kendileri de öğrensin. Ayrıca Cisco’nun network akademi diye bir yatırımı var. Türkiye’de 172 meslek lisesi ve üniversitede yetişmiş insan gücü açığını kapatacak eğitimler veren Cisco Akademi var” dedi. Yeni teknolojilere kapalı olan patronları ikna etmek için, patronun lisanı ile konuşulması gerektiğini vurgulayan Cinali, “Ben patrona gitsem ve ‘ben sizin maliyetlerinizi yüzde 5 aşağı çekeceğim ve bunun sonucunda sana yılda 2 milyon dolar kazandıracağım. Ama bunun için 150 bin dolarlık yatırım yapmamız gerekir’ desem hangi patron bana hayır der. Patronla teknolojiyi değil, uygulanacak olan sistemle ona ne kadar kazandıracağınızı konuşacaksınız” ifadesini kullandı.

Mehmet Ali Tombalak: Şirketler büyüdükçe bilgi ile karar veriyor

Netaş Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Tombalak, Gaziantep’in patron odaklı bir girişimci kenti olduğunu belirterek, “Bu şehir üretimle büyümeyi sağladı. Bu büyümeyi ancak teknolojiye yatırım yaparak devam ettirebilir. Bunu Naksan Holding ve Şölen Çikolata’da görebiliriz. Eğer şirketler teknoloji ile barışmazsa sürdürülebilir olamazlar.  Artık şirketler verilerle yönetiliyor. Firma sahipleri önceden hisleri ile hareket ediyordu. Ama artık büyümenin yolu toplam bilgiden geçiyor. Artık hissin yerini karar destek sistemleri aldı”dedi.

Kürşat Göncü: Patronlar 100 bin dolarlık bir yazılımı almaktan kaçınmaz

GSO Genel Sekreteri Kürşat Göncü ise teknolojinin son zamanlarda büyük bir hızla ilerlediğini ifade ederek, “1989 yılında GSO ilk kurulduğunda elimizdeki tek teknolojik cihaz  fax cihazıydı. İnterneti ilk olarak 1995 yılında kullanmaya başladık. GSO teknolojiye çok önem veriyor.  Görevimiz sanayiciye vizyon kazandırmak. Bizim için önemli olan teknoloji transfer ofislerinin Gaziantep’te sanayiye, üretime nasıl katkı sağlayabileceği. Kullandığımız teknoloji bizim eğitimimizin çok çok üstünde. Eğer biz o eğitim düzeyimizle, teknolojik düzey arasındaki farkı kapatırsak daha yüksek değerlere ulaşırız. Genel eğitim oranımızın 3,5 ile 5 yıl arasında olduğu hep söyleniyor. İlkokul mezunu biri teknolojiyi ancak ve ancak haberleşmede kullanabilir. O nedenle süratle eğitimimizi artırmalıyız. Makinaları eğitim düzeyi çok düşük insanlara teslim ediyoruz. Mühendislik hizmetlerini artırmalıyız. Bulut teknolojisi konusunda şirketlerimizin hayati önem arz eden bilgilerini 3’üncü şahıslara verme konusundaki çekincemizin giderilmesi gerekir. Bazı arkadaşlar yeni teknoloji konusunda patronların duyarsız kaldığını söylüyor. Patronlar eğer faydaları konusunda ikna edilirse 100 bin dolarlık bir yazılımı almaktan da kaçınmazlar.Netaş gibi Cisco gibi ciddi firmalarla Gaziantep’te bilgi teknolojileri konusunda yapacağı çalışmalarda her zaman işbirliğine hazırız” açıklamasını yaptı.

Ayşe Ateş: 4 bin öğrenciye bilişim teknoloji sınıfları oluşturduk

Gaziantep Genç İşadamları Derneği (GAGİAD)  Proje Koordinatörü Ayşe Ateş, derneklerinin 245 üyesi olduğunu belirterek, “Buradaki misafirlerimizin pek çoğu derneğimiz üyesi. Bir sivil toplum kuruluşu olarak teknolojinin önemini biliyor ve her alanda faydalanmaya çalışıyoruz. 84 okulun birleşmesiyle meydana gelen 7 taşıma merkezli ilköğretim okullarında yaklaşık 4 bin öğrenciye bilişim teknoloji sınıfları oluşturduk. Böylece kırsal bölgedeki öğrencilere fırsat eşitliği için katkıda bulunduk. STK olarak veri tabanı, sosyal paylaşım ağı, tele konferans görüşmeleri, bilgi aktarımı gibi konularda teknolojiden faydalanıyoruz” dedi.

RÜŞTÜ Bozkurt: Analitik 3.0’ı sindiremeyen iş süreçlerini iyi kavrayamaz

DÜNYA Gazetesi yazarlarından Dr. Rüştü Bozkurt ise analitik 3.0 içine sindirememiş işadamının kendi iş süreçlerini iyi kavrayamayacağını dile getirdi. Bozkurt, şunları söyledi: “Peki nedir bu analitik 1.0, 2.0 ve 3.0? Eğer siz işinizle ilgili verilere dayalı karar veriyorsanız yani alışkanlıktan analize geçtiyseniz,  bu analitik 1.0’dır. Maalesef Türkiye’deki işletmelerin yüzde 90’ı bu seviyede değil. Analitik 2.0, büyük veriyi ehilleştirerek bunun içinde kendi işinize yarayan bilgileri ayıklayabilecek düzeye gelinmesidir. Analitik 3.0 ise; Eğer siz bu verileri aldıktan sonra bu bilgileri ürünün içine sindirip, farklılaştıramıyorsanız size gelecek hakkı yoktur.”

Kentteki firmalar yeni teknoloji üretim tezgahları aldı ama onları kullanacak kalifiye eleman yok

AJS Dış Ticaret Limited Şirketi Dış Ticaret Müdürü Suat Ecer: Gaziantep’te  işverenler teknoloji kullanımı konusunda güvensiz. Birçok girişimci belli boyuta geldikten sonra altyapı, iletişim ve bilişim teknolojilerine yatırım yapmaya çekiniyor. Copy paste üretim mantar gibi çoğalınca rekabette sıkıntı yaşandı. İşe uygun nitelikli ara insan gücü bulmak güçleşti. Transferler had safhaya çıktı. Beyaz yakalı çalışanın değeri anlaşılamadı. Mavi yakalılar arasında da adaletsiz ücret dağılımı var. Yeni teknoloji üretim tezgahlarını kullanan kişilerden daha akıllı. Riskli işler ehil kişilere teslim edilememiş. Yetkisi daraltıldığı için hareket alanı bırakılamamış. Birçok profesyonel yönetici şehrimizi tercih etmiyor. Firmalar bilginin çalınma korkusu ile hep içe kapandı.  Bugün dünyada şeffaf ve açık işletmeler büyümeyi sürdürüyor, yenilikler yaparak rekabet güçlerini artırıyorlar. Biz de ise teknoloji kopyalama ve nitelikli insan transferleri öne çıktı,  maliyetler arttı, karlılık azaldı. İşletme sahipleri insan yönetimi ve denetleme gibi işlerin altında boğuluyor. İş devri, güvenli yapısal büyüme, denetim ve kurumsallaşma yolunda önemli adımlar atılmazsa yakında ciddi tehlikeler oluşacak. Her kurum öncelikle iş süreçlerine odaklanmalı, uygun yazılım arayışına geçmelidir. Teknoloji aktif olarak kullanılmalı, big data ve bulut bilişim gibi çözümlerinden korkulmamalı, şeffaf kurumsallaşmaya geçilmeli ve verimlilik esas alınmalıdır. Teknoloji ve know how üretimine geçerek bu global canavarla baş edilebilir. Ümitsiz değilim ana tren gitti gidiyor.

Naksan Holding Bilgi İşlem Müdürü Abdülrahim Atak: 12 yıldır teknolojiye yatırım yapıyoruz. Teknolojinin canlı ve güncel kalması için çalışıyoruz. Toplantıda bahsedilen teknolojik konuların bir çoğunu yapmaya devam ediyoruz. Firmamız 10 yıl önce fiber optic kablo teknolojisini kullanıp ISDN-PRI ve İnternet hatlarını üzerinde geçirmiş ve bu yönde ciddi yatırımlar yapmıştır. Data merkezini zamanında oluşturmuştur” dedi.

Beşşan Makarna Bilgi Yönetim Sistemleri Yöneticisi Mehmet Kadir Kalkan: Bilgi sistemlerini yönetemeyen firmaların uzun vadede hayatta kalmaları dahi güç.  Beşler Makarna’da bilgi işlem teknolojilerine bakış son derece olumlu. Patron ve yöneticilerin tüm süreçleri bilgi işlem teknolojileri ışığında yürütmek istemeleri bize avantajlar sağlıyor. Maliyetler yüksek dahi olsa, elde edilecek faydayı bilen patronlarımız yeni teknoloji satın almaktan çekinmiyor. Sistem kurarken öncelikle tüm birim ve kişilerde bir farkındalık yaratmaya gayret ettik. İlk yaptığımız şey her bir birimi derinlemesine analiz etmek ve ihtiyaç duyulan yazılımı belirlemek oldu. Bu doğrultuda altyapı eksikliklerini de tespit ederek gerekli yatırımları gerçekleştirip kısa vadede çözüme kavuşturduk.

Esas olarak bugün her birimin birbirine bağlı olduğu, zincirin her halkasında bilgi teknolojilerinin pusula işlevi gördüğü bir sistemle çalışıyor ve hem zamandan hem de diğer maliyetlerden tasarruf ediyoruz.

Zümrüt Gıda AŞ Finans Sorumlusu Ahmet Mayda: Firmalar yenilikleri uygulama konusunda önyargılı. Teknolojik gelişmelerden yeteri kadar bilgi sahibi değiliz. Yenilikleri uygulamada önyargılıyız. Patronlar da  yeteri kadar teknolojiye açık değil. İşletmeler teknolojiyle uyum içinde daha verimli çalışılabileceğini bilmiyor. Odalarımız veya teknoloji şirketleri, eğitim desteği konusunda öncü olursa, firmalarımızın sürece adaptasyonu daha hızlı olur. Bu bilgilendirmeleri uzman kişilerin yapması daha doğru olacak.

Ateşsönmez Kimya Finans Sorumlusu M. Hadi Velioğlu: Teknolojiyi anlatmak için odalar ve OSB işbirliği yapsın. Firmaların teknolojiden faydalanabilmesi için Gaziantep Sanayi Odası ve Organize Sanayi Bölgesi işbirliği yapmalıdır. Ve firmalara teknolojinin faydalarının anlatılabilmesi için görsel sunum yapılmalıdır.

Canan Tekstil Genel Müdürü Ali İhsan Balim: ERP firmaları satış odaklı geliyor ve net olamıyor 900 çalışanımız, 38 milyon dolar ihracatımız var. Firmamızda teknolojinin nimetlerinden önemi ölçüde faydalanıyoruz. Teknoloji kullanımında şirketlerin en büyük problemi güvenilir ve doğru partner bulmak. Yaklaşık 2 yıl önce iş süreçlerimizin tamamını tek bir platformda toplamak adına yapmak istediğimiz ERP yatırımında sektörün en büyük firması bile referans konusunda örnek gösteremedi. Söyledikleri şey ‘biz yaparız’ oldu. Nasıl sorusuna ise ‘sizi inceleriz yaptığınızı aynen uygularız” cevabını verdiler. Ama biz bu ölçekte bir yatırımdan bizi birkaç adım öne götürmelerini bekledik. Ayrıca ilk yatırım maliyeti sonrası muhtemel maliyetler gözümüzü korkuttu. 

Patron kendisine para kazandıracak her işi getiri ve götürüsünü değerlendirerek yorumlar ve karar verir. Ona durumu doğru anlatmak üst düzey yöneticilerin uhdesindedir. Altyapı ve donanım seçimlerinde zorluk çekmiyoruz ama ERP yatırımında güvenilir partner sıkıntısı yaşıyoruz.  Her ERP firması satış odaklı karşımıza geliyor ve net olamıyor. Hiçbir yönetici sonrasında ucu açık dipsiz bir kuyu gibi harcama riskini  kabul edemez ve patrona da kabul ettiremez.

Eyüp Lojistik Muhasebe Müdürü Erhan Gündemir: Firmamız araç takip sistemlerini etkin kullanıyor. Firmamızın kendi özmalı olan 300 aracı mevcut. Her sene yeni yatırımlarla filomuzu genç tutuyoruz. En eski aracımız 2013 model. Tamamen teknoloji ile iç içeyiz. Kalite politikamız müşterilerimizin beklentilerini daha kaliteli hizmet ile karşılamak, ileri teknolojiyi kullanmak, çevik organizasyon yapıları oluşturmak, yenilikçilik ve ekip ruhu. Firma olarak araç takip sistemlerini etkin kullanıyoruz.Müşterilerimiz, vermiş olduğumuz bir şifre ile kurumsal web sayfamızdan giriş yaparak araçlarının anlık hareketlerini takip edebiliyor. Bu sistem sayesinde şoförlerimizi takip ve kontrol edebiliyoruz.Böylece yükü söz verdiğimiz zamanda müşterimizin istediği yere ulaştırılamama riskini bertaraf ediyoruz.

Bu konularda ilginizi çekebilir