Girişim sermayesi şirketleri 'fon kurma' yetkisi istiyor

Girişim sermayesi şirketleri 'fon kurma' yetkisi istiyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Türkiye'de yatırımları artırmak için hayata geçirilen uygulamalardan biri olan girişim sermayesi (joint venture capital) sistemi büyüme sıkıntısı yaşıyor. TOBB'un öncülüğünde kurulan KOBİ AŞ Genel Müdürü Süleyman Yılmaz, kurulan 3 şirketten birinin faaliyetlerine son verdiğini, kendilerinin de tamamen özsermayeye dayalı Türkiye modelinin işlemesinin mümkün olmadığını gördüklerini söyledi. DÜNYA'nın sorularını yanıtlayan Süleyman Yılmaz, fon kurma yetkisi taleplerinin bu yıl içinde olumlu karşılanmasını beklediklerini söyledi. "Bizim SPK'dan talebimiz, fon getirip işletme yatırımına dönüştürme şansının verilmesidir, fon kuralım, büyütelim işletelim. Talebimiz budur" diyen Yılmaz, bunun sağlanması halinde girişim sermayesi şirketlerinin cazip bir yatırım modeli haline dönüşeceğini vurguladı. Yılmaz, hali hazırda, özsermaye ile yatırım yaptıklarında şirketlere 1-3 milyon dolarlık kaynaklarla girebildiklerini ancak fon kurulması halinde büyüyerek 10 milyon dolara kadar yatırım yapmanın mümkün olacağını kaydetti. Süleyman Yılmaz, "Uluslararası alanda ciddiye alınır bir girişim sermayesi şirketi olmak için en az 50 milyon Euro'luk bir büyüklüğünüzün olması gerekli. Ancak bu özsermaye ile başarılabilecek bir miktar değil. Fon büyüklüğümüzün artması gerekli ama nasıl? Ortaklarımıza gidip, fon büyüklüğümüzü artırmak bir çözüm. Ancak o zaman da ortaklarımız, 'mevcut yatırımların sonucunu görelim' diyecek doğal olarak. Eğer bir fon kurarak bizim gibi şirketlere yatırım yapmak isteyen fonları devreye sokabilirsek, ortaklara gitmeden kaynak sağlayabiliriz" görüşünü dile getirdi. KOBİ AŞ'nin TOBB, çeşitli sanayi ve ticaret odaları, Halkbank, KOSGEB'den oluşan ortakları bakımından çok geniş bir kesimi kapsadığını hatırlatan Süleyman Yılmaz, girişim sermayesi alanında KOBİ AŞ'nin sağlayacağı başarının girişim sermayesi şirketlerine olan ilgiyi artıracağını, pek çok şirketin de önünü açacağını kaydetti. Büyük şirketlere yatırım yapmayı hedefleyen bir girişim sermayesi olgusunu gözlediklerini kaydeden Süleyman Yılmaz, bu olgunun KOBİ niteliğindeki şirketlere yatırım yapmak isteyen girişim sermayesi şirketleri ile karıştırılmaması gerektiğini savundu. 100 milyon Euro'luk AB fonu imkanı Yılmaz, fon kurma yetkisinin verilmesi halinde ilk etapta İstanbul'da kurulan İstanbul Venture Capital Initiative'in fonlarının yatırıma dönüşmesi yanında Avrupa Birliği'nin 100 Milyon Euro'luk fonlarından yararlanmanın da mümkün olabileceğini vurguladı. Yatırımdan çıkmak için yollar tam açık değil Süleyman Yılmaz, Türkiye'de girişim sermayesi yatırımı yapılabilecek potansiyel olduğunu, ancak kültür olarak henüz eksikliklerin bulunduğunu kaydederek, "ilk kurulduğumuzda herkes bize geliyordu. Değirmenci de, batık şirket de kapımızı çalıyordu. Ancak şimdi herkes bir girişim sermayesi şirketinin hızlı büyüyecek, kimsenin yapmadığını yapan bir şirkete yatırım yapacağını gördü" görüşünü dile getirdi. Yasa gereği, yatırım yapılan bir şirketten 10 yıl içinde hissenin satılarak çıkılması gerektiğini hatırlatan Yılmaz, bu alanda da sorun bulunduğunun altını çizerek, "Bizim yatırım yaptığımız şirket doğal olarak KOBİ, hisselerimizi İMKB'de halka arzetmek neredeyse imkansız. Geriye kalıyor, KOBİ borsalarında satmak veya şahıslara satmak. KOBİ borsaları henüz kurulamadı. Bu ciddi bir eksiklik. Diğer yöntem olan yatırım yaptığımız şirketin hakim ortaklarına satmak, onun göstereceği bir kişiye satmak ya da kendimizin birisini bularak satış yapması. Azınlık hissesine yatırım yapacak kişiyi ya da şirketi bulmak her zaman kolay değil. Hakim ortak açısından da tanımadığı bir kişi ile ortak olmak her zaman kolay değil. En uygunu KOBİ borsalarında satış. Bu olgu dikkate alınmalı" diye konuştu. Girişim sermayesi nedir? Girişim sermayesi; yeni yatırımların önünün açılması ya da mevcut üretilebilir bir fikrin yatırıma dönüşmesi için geliştirelen finansman yöntemlerinden biridir. Venture Capital olarak tanımlanan ve Türkiye'de Girişim Sermayesi adıyla hukuki tanımı bulunan bu yöntemde, Girişim Sermayesi şirketi, fon aktaracağı şirketin hisselerinden bir kısmını satınalmak yoluyla kaynak sağlar. Şirketin büyümesi ve başarılı olmasıyla hisse değerleri artar. Yatırımcı şirket, yatırım yaptığı şirketin hisselerini satarak kâr elde eder. Türkiye'de, hisse satışı 10 yıl içinde gerçekleşirse vergi avantajı da bulunuyor. Bu model, yeni yatırımları hızlandırmak, gelişme potansiyeli bulunan şirketleri büyütmek için etkin bir yöntem olarak kullanılıyor. Avrupa Birliği'nin bu model yoluyla girişimleri desteklemek için çeşitli programları bulunuyor.