Güneş potansiyeli deprem bölgesindeki illerde temiz enerji fırsatı sunuyor

Türkiye’nin güney ve güneydoğu illerindeki güneş enerjisi potansiyelinin değerlendirilmesi, temiz enerji dönüşümünün hızlandırılması ve kuraklığa bağlı risklerin ortadan kaldırılması için kritik önem taşıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Londra merkezli enerji düşünce kuruluşu Ember’in Türkiye’de son 5 yılın il bazında elektrik üretim verileri üzerinden temiz enerji kaynaklarının üretimindeki değişimleri incelediği analizine göre, 2021 ve 2022’de Türkiye’de hidroelektrik dışı yenilenebilir elektrik üretimi, hidroelektrikten üretimi geçti. Türkiye, hidroelektrik açığını doğal gazdan elektrik üretimini artırarak kapattı.

Güneş enerjisinin Türkiye’nin elektrik üretimindeki payı geçen yıl yüzde 4,7 oldu. Bu üretimin yüzde 78’i lisanssız santrallerden karşılandı. Öz tüketime yönelik lisanssız güneş enerjisi projelerini kapsayan düzenleme sonrası ise lisanssız güneş enerjisi kapasite başvuruları geçen yıl 2021’e göre 5 kat artış göstererek 6 gigavata ulaştı. Aralarında Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Mardin, Van’ın bulunduğu güneydoğu illeri Türkiye’de en yüksek güneş enerjisi potansiyeline sahip şehirler olarak öne çıkıyor.

Ember Türkiye Enerji Analisti Azem Yıldırım, rapora ilişkin değerlendirmesinde, Türkiye’de yenilenebilir enerjinin ağırlık merkezinin hidroelektrik açısından zengin olan doğudan, rüzgar ve güneşin bol olduğu batıya doğru kaydığını belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Son 5 yıl içinde yaşanan iki kurak dönem, Türkiye’nin enerji dönüşümünün kuraklık sebebiyle yavaşlamaması için hidroelektrik harici yenilenebilir enerji kaynaklarının kilit öneme sahip olduğunu gösterdi. Türkiye’nin elektrik dönüşümünü gerçekleştirebilmek için güneşli güney illerini daha verimli kullanması gerekiyor.”