Hindi üreticisinden "hammadde maliyetleri düşürülsün" çağrısı

Hindi üreticisinden "hammadde maliyetleri düşürülsün" çağrısı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Yem fiyatlarındaki artış hindi üreticilerini de vurdu. Mısır ve soyadaki yüksek vergiler, petrole gelen zam nedeniyle artan nakliye masrafları hindi üreticilerini hammadde maliyetleri konusunda sıkıntıya sokarken, bunun üzerine yem fiyatlarındaki yükseklik de eklenince üreticiler iyice bunaldı. Devlete teşvik konusunda destek çağrısında bulunan üreticiler, bir yandan da Türkiye'de düşük olan hindi tüketimini artırmaya yönelik çalışmalarda bulunuyorlar. Kişi başı yıllık 0.5 kg olan hindi tüketimini 5 kilograma çıkarmaya amaçlayan üreticiler, hindinin yalnızca yılbaşı yemeği olarak algılanmasından da şikayetçiler. Üreticiler, hindi tüketimini artırmak için tanıtıma ağırlık verirken, sektörde ihracat çalışmaları da hız kazanıyor. Hükümet ile temasa geçtiler Sektördeki hammadde maliyetlerinin yüksekliğine değinen Hindi Üreticileri Platformu Başkanı Şerafettin Erbayram, Türkiye'de yeterince yem bitkisi üretilmediğini söyledi. Buna bir de küresel ısınmadan dolayı meydana gelen rekolte düşüklüğü eklenince hindi üreticilerinin iyice zorlandığını kaydeden Erbayram, 2007 yılında yem fiyatlarındaki artışın sektöre yüzde 20 civarında yansıdığını belirtti. Yem maliyetlerinin aşağıya çekilebilmesi için Hindi Platformu dışında üyesi oldukları Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçılar Birliği (BESD-BİR) olarak hükümet ile temasa geçtiklerini söyleyen Erbayram, tarım politikaları içinde yem bitkileri üretiminin artırılması ve gümrük vergilerinde indirim konuları ile ilgili çalışmaların ve taleplerin devam edeceğini de sözlerine ekledi. Mısır ve soya fasulyesinin hayvanların dengeli beslenmesi için vazgeçilmez olduğunu söyleyen Erbayram, ancak bu konuda yüksek gümrük vergileri nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını kaydetti. Petrole gelen zamla birlikte nakliye maliyetlerinin de yükseldiğini ifade eden Erbayram, sektöre bir darbenin de son olarak ABD'den geldiğini belirtti. ABD'nin etanol üretiminde mısır kullanmaya başlayacağını açıkladığını söyleyen Erbayram, bu durumun da yem maliyetlerindeki artışların devam edeceğini gösterdiğini belirtti. Erbayram, "AB'de kanatlıya verilen teşvik ton başına 526 Euro olurken bu Türkiye'de 26 dolarlara düşüyor. En azından hükümetin bu miktarı kademeli de olsa artırmasını bekliyoruz" diye konuştu. Banvit Genel Müdürü Ömer Görener de yem maliyetlerinin her yıl iki katına çıktığını belirterek, "2007 yılında 350 dolar olan hindi yemi maliyeti 2008 yılı başında 600 dolara çıktı. Bu durum hindi etinin pahalı satılmasına neden oluyor. Tüketici de üretici de zor durumda kalıyor. Devlet hem yem maliyetleri hem de ihracatla ilgili sektöre destek vermelidir" diye konuştu. En ekonomik gıda Sektörün çok hassas dengeler üzerine kurulu olduğunu kaydeden Erbayram, Türkiye'de protein açığını en ekonomik şekliyle kapatmaya yönelik bir pazara sahip olduklarını söyledi. Fiyat promosyonları yaparak sektörü ayakta tutmaya çalıştıklarını ifade eden Erbayram, özellikle yılbaşlarında fiyat promosyonları yapıldığını dile getirdi. Şerafettin Erbayram, Türkiye'de hindi eti tüketiminin belli seviyelere gelememesinden yakınarak, "Hindi eti tüketiminde dünya ülkeleri ile Türkiye'yi kıyaslamamız mümkün değil. Çünkü inanılmaz bir açık var. Örneğin bir yılda kişi başına hindi tüketimi İsrail'de 15 kilogram, ABD'de 8.1 kilogram, Fransa'da 7 kilogram, Almanya'da 5.5 kilogram, İtalya'da 5.3 kilogram ve İngiltere'de 4.5 kilogram civarında. Türkiye'de ise bu rakam sadece 0.5 kilogram. Amacımız platform olarak gelecek yıllarda bu miktarı artırarak kişi başına tüketimi 4-5 kilogramlara çıkarmaktır" diye konuştu. Tüketimi artırmak için hindi etinin tanıtımına yönelik çeşitli çalışmalar yaptıklarını kaydeden Erbayram, bu tanıtım faaliyetlerinden birkaçını, catering firmalarıyla işbirliği, sosyal sorumluluk çerçevesinde Darülaceze ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun dönemsel ihtiyaçlarının karşılanması, bakanlıklar ve üniversiteler nezdinde bilgilendirme ve tanıtım çalışmaları olarak sıraladı. Erbayram, "Tabii ki çalışmalarımız bunlarla sınırlı kalmayacak. Kamuoyunun ilgisini çekmeye yönelik daha farklı çalışmalar da gelecekteki planlarımız arasında yer alıyor" dedi. İhracat atağı başlamalı Hindi sektöründe ihracat ise yok denecek kadar az. Oysa üreticiler sektörün ihracatla ayakta kalacağını öngörüyorlar. Bu nedenle üreticiler ihracatın önünün açılması konusunda yine devletten destek bekliyorlar. AB ülkelerine ihracat yapamadıklarına değinen Beypiliç Genel Müdürü Dr. Sait Koca, bakanlığın en kısa zamanda sektöre sahip çıkarak ihracat sürecini başlatması gerektiğini vurguluyor. Koca, "Maliyetler artmasına rağmen ihracat rakamları istenilen seviyede değil. Devlet bizden soya gümrüğünü kaldırsın yeter. Bunun haricinde bizim devletten maddi olarak bir beklentimiz yok. Devletten 5 yıllık ihracat desteği istiyoruz. 5 yıl sonra bir daha istemeyeceğiz. Biz pilot ülke olarak Suudi Arabistan ve Rusya'yı seçtik. Sektör olarak zararına da olsa ihracat yapmak istiyoruz" diye konuştu. Banvit Genel Müdürü Ömer Görener de, sektör için tek çıkış yolunun ihracat olduğunu kaydetti. Dünya ülkelerine göre Türkiye'de tüketim çok düşük Ülke Kişi başı tüketim (Kg) İsrail 15 ABD 8.1 Fransa 7 Almanya 5.5 İtalya 5.3 İngiltere 4.5 Türkiye 0.5 Türkiye'de hindi eti üretimi ve tüketimi Yıllar Üretim (Ton) Tüketim (kg/kişi) 1995 2.646 0.042 1996 3.223 0.051 1997 2.678 0.042 1998 9.577 0.146 1999 18.270 0.273 2000 23.265 0.363 2001 38.991 0.564 2002 24.582 0.343 2003 34.078 0.470 2004 45.348 0.625 2005 53.530 0.712 2006 45.750 0.619 2007 33.000 0.047 Kaynak: Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçılar Birliği (BESD-BİR)