İhracatçının acil gündemi ‘alternatif pazar’

Heyetler, birlikler, tanıtım grupları dünyayı dolaşıyor. Hedef ‘alternatif pazar’ bulmak. Uncular buldu, rekor kırdılar.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Sercan Akıncı - Mehmet Filoğlu

Başarılı adımlar da var. Un ihracatında Irak ve Suriye pazarı kaybedilince birçok fabrikada kapasite kullanımı %35 seviyelerine düşmüşken sektör Sudan’a ihracat kapısını açmayı başardı, bu ülkeye ihracatı 70 bin tondan 460 bin tona çıkardı. Şekerli mamuller, geleneksel pazarları Afrika ve Ortadoğu’nun dışına taşmaya çalışıyor. Formülü, yeni pazarlardan alım heyetleri getirmek… Güney Kore ve Myanmar heyetleri getirildi. Myanmar’la bağlantılar da gerçekleşti. Sırada Japonya, Tayland, Çin, Kolombiya, Meksika, Brezilya, Şili ve Arjantin var. 

Zeytin ve zeytinyağı, AB pazarında sıkıntı yaşayınca Çin’e yöneldi. Tanıtım çalışmalarının sonuçlarını da almaya başladı. Zeytinyağı ihracatında büyük düşüşler yaşanırken Çin’e ihracatı %20 arttı. Sektör şimdi ABD’yi hedef pazar olarak belirledi. Fancy Food Fuarı’na katıldı. Şikago’da önemli marketlerde Türk zeytinyağını tanıtıcı tadım etkinlikleri organize etmeyi planlıyor. Hindistan’da önemli tanıtımlar yaptı. Big Bazaar ve Reliance firmaları görüşmeler yapıldı. 

Beyaz et sektöründe durumu ‘kriz’ olarak tanımlayan Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, alternatif pazarlar olarak İsrail, Kore ve Japonya ile görüşmelerin sürdüğünü açıkladı. Gıda sektörü Avrupa ve Afrika pazarlarına yöneldi. Sektörün beklentilerine göre yeni pazar çalışmaları bu yıldan çok 2017’de meyvelerini verecek. 

Yaş meyve ve sebze sektörü, Alternatif Pazarlar için Ortak Akıl Toplantısı gerçekleştirdi. Ülkeler ve ülke grupları 6 ayrı kategoride değerlendirildi. Bu sektörün en büyük pazarı Rusya’nın kaybedilmesi sonrasında öne çıkan yeni pazar bölgeleri olarak Doğu Avrupa ve Uzakdoğu (özellikle Çin) üzerinde duruluyor.

Turizm, Rusya kayıpları AB ülkeleri ile aşmayı amaçlıyor. Müteahhitler yaklaşık 4 milyarlık Rusya pazarındaki kayıpları özellikle Sahra Altı Afrika ile aşmak istiyor. Tarımda en fazla Körfez ülkeleri üzerinde duruluyor. Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamullerinde şeker kamışı üretiminde öne çıkan Peru’ya bakılıyor. Panama, Şili, Paraguay ve Arjantin üzerinde duruluyor. Kozmetikte Endonezya, Malezya, Vietnam, Hindistan, Brezilya ve Çin’de çalışma yapılıyor. Ev ve mutfak eşyaları sektörü Panama ve Kolombiya’yı değerlendiriyor. Fındık ve mamullerinde ABD, Çin, Japonya, Rusya ve Hindistan üzerinde duruluyor.

Gıda sektörü Ortadoğu’daki kaybını ikame ettirmeye çalışıyor

Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları arasında yer alan Şimşek Bisküvi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Erol Şimşek, çevre ülkelerde yaşanan sıkıntıların kendilerini başka pazarlara yönelmek zorunda bıraktığını söyledi. Geçen yıl yaptıkları 78 milyon dolarlık ihracatın başta Irak olmak üzere Ortadoğu ülkelerine olduğunu aktaran Şimşek, “Bu ülkelerdeki sıkıntılar yüzünden ihracatımızda yüzde 20’lik gerileme oldu. Kapasitemiz yüzde 75’lere kadar düştü” dedi. Şimşek, birçok analist gibi çevre pazarlardaki sıkıntıların yakın zamanda düzelmesini beklemiyor. Bu yüzden Avrupa ve Afrika pazarlarına yöneldiklerini kaydediyor. Ancak bunun etkisinin kısa vadede görülmesi beklenmiyor. Şimşek’e göre yeni pazarların rakamlara anlamlı şekilde yansıması gelecek yılı bulacak. Öte yandan birçok kesimde İran pazarının açılmasının yeni fırsatlar doğurduğu belirtilirken, Şimşek’e göre bunun tersi bir durum söz konusu. Şimşek, “İran bulunduğumuz bütün pazarlarda bize rakip. Onların dışa açılması bize olumlu değil, olumsuz yansıyor” diye konuştu.

Şekerciler, Japonya'dan Arjantin'e gözünü ‘uzaklara’ çevirdi 

Dubai Gulfood 2016 Fuarı’nda açıklama yapan İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği ve Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu (ŞTG) Başkanı Hidayet Kadiroğlu, geçen yıl düşen ihracatı toparlamak için sektörün gözünü uzak pazarlara çevirdiğini kaydetti. Bu yıl 20 alım garantili heyeti Türkiye’ye getireceklerini kaydeden Kadiroğlu, “Japonya, Malezya, Singapur, Tayland, Çin, Güney Kore, Kolombiya, Meksika, Brezilya, Şili ve Arjantin’den alım garantili heyetler getirmeye devam edeceğiz. Arjantin, Panama, Şili’de keşif ekibimiz araştırma yapacak. Fas ve Endonezya’dan yabancı basın mensuplarını ülkemizde ağırladık. İki ülkeden de çok güzel geri dönüşler aldık. Yeni pazarlar için gayret gösteriyoruz” dedi. Yeni önceliklerinin Uzakdoğu, Çin, Afrika ve Amerika kıtası olduğunu belirten Kadiroğlu, bu yıl yeni katılacakları bazı fuarları şöyle sıraladı: “Japonya’da FOODEX Japan, Meksika’da ANTAD 2016, Malezya’da MIHAS 2016, Singapur’da Food & Hotel Asia, Kanada’da SIAL Canada, Brezilya’da APAS Bresil, Çin’de SIAL China, Güney Kore’de Seoul Food & Hotel, ABD’de Sweet & Snacks Chicago, Tayland’da THAIFEX World of Food Asia, Kolombiya’da ALIMETEC 2016.”

Mutfak ihracatında uçuş mesafesi 8 saate çıkacak 

Geçtiğimiz ay Almanya’da düzenlenen Züccaciye Ev Dekorasyonu Fuarı Ambiente 2016’da açıklamalarda bulunan İstanbul Demir ve Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkan Vekili Tahsin Öztiryaki de gelecek dönemde ABD, Japonya ve İngiltere’nin hedef pazar olarak belirlendiğini bildirdi. Yakın pazarlardaki jeopolitik ve siyasi sorunlar nedeniyle ihracatçıların daha çok çalışması gerektiğini anlatan Öztiryaki, ihracat için 4 saatlik uçuş mesafesinin 8 saate çıkarılması gerektiğini kaydetti. ABD’nin 37 milyar dolarlık mutfak gereçleri ithalatı yaptığına dikkat çeken Öztiryaki, ABD pazarının AB pazarına bedel olduğunu savundu.

Dericiler, gümrüğü aşıp İran’a girme hazırlığında

Rusya ile yaşanan krizin etkilerini alternatif pazarlarla dağıtmak isteyen deri sektörü rotasını İran, Afrika ve ABD'ye çevirdi. Özellikle İran pazarının büyük umut vadettiğini kaydeden deri sektörü temsilcileri, Çin'in hakimiyetindeki pazarda kaliteli Türk ürünlerine büyük ilginin olduğunu ancak öncelikle yüksek gümrük vergisi sorunun aşılması gerektiğini söylüyorlar. Sektör temsilcileri şimdi İran’da kamuoyu oluşturarak, Türkiye ve İran arasında imzalanan tercihli ticaret anlaşmasıyla gümrüğü n sıfırlandığı ürünler grubuna kendi ürünlerini de sokmaya çalışıyorlar. Sektörü bu yıl İtalya ve Çin’de de fuara katılacak.

Un ihracatına 'Sudan' dopingi

Ferit Parlak

Un ihracatçıları 2015 yılında ‘Sudan’ sürpriziyle 2 milyon 802 bin tonla 980 milyon dolarlık ihracata ulaştı. Hem miktar hem de bedel bazında tarihi rekor kırdı. Un ihracatında Türkiye’nin en büyük pazarları olan Irak ve Suriye’de yaşanan gelişmeler, 2015 yılı başında un üreticilerini ve ihracatçılarını zora sokmuş, üretim kapasitesinin özellikle Gaziantep’te bazı fabrikalarda yüzde 35’lere kadar düşmesine neden olmuştu. Sudan’a olan ihracatın 2014 yılında 70 bin ton iken 2015 yılında Gaziantep merkezli Beşler ve Dicle Grup ortaklığının yaptığı anlaşma ile 460 bin tona çıkması ve bu talebin 21 fabrikaya pay edilmesi kapasite kullanımını bazı fabrikalarda yüzde 100’e kadar çıkardı. Konu ile ilgili olarak DÜNYA’nın sorularını yanıtlayan Beşler Grup Yönetim Kurulu Üyesi Mesut Çakmak şöyle konuştu: “Irak ve Suriye’deki durum 2015 yılı başında kara kara düşünmemize neden oluyordu. Bir açılım yapmamız gerekiyordu. Sudan aldığı unun büyük bir bölümünü Dubai’den alıyordu. Bizim ihracatımızda 70 bin tona çıkmıştı. Dicle Grup ile birlikte yaptığımız yoğun çalışmaların karşılığını aldık ve Sudan’a olan ihracatımızı 460 bin tona çıkaracak anlaşmayı imzaladık. Bu anlaşma sonucunda 650 bin ton buğday ithalatı gerçekleştirdik. Gemiler ve nakliye şirketleri ile anlaşmalar imzalandık. Her şeyin zamanında, sağlıklı işlemesi için yoğun bir gayret içinde olduk. Çalışan sayımızı 250’den 400’e çıkardık. Bu da yetmedi, günlerce evlerimize gidemedik. O da yetmedi buğdayı una çevirmek için 21 fabrika ile anlaştık. Ve başardık. Bu başarı tüm un sektörünün başarısıdır.”

Hedef 700 bin ton

Un ihracatında 2 milyon 800 bin tona ulaşarak tarihi bir rekora imza atan un sanayicisinin kısa sürede 4 milyon tonu yakalayacağına inandığını ifade eden Çakmak, “Beşler ve Dicle Grup olarak bizim 2016 yılı hedefimiz 700 bin ton. Bunun 450 bin tonunu şubat ayı itibariyle garantiledik. İhracatımızı bir yılda 450 bin tondan 700 bin tona çıkarabilmemiz, toplamda tüm sektörün un ihracatını çok kısa sürede 4 milyon tona çıkarabileceği anlamına gelir” dedi. Un ihracatçısının uzak pazarlarda da şansını aradığına dikkat çeken Çakmak, “Başta Ekonomi Bakanlığımız ve ihracatçı birliklerimiz olmak üzere sektörü temsil eden STK’ların da önderliğinde ciddi çalışmalar yürütülüyor. Un üreticisi arkadaşlarımın da kişisel çabalarına şahit oluyorum. Aklınıza gelmeyecek ülkelerde karşılaştığım arkadaşlarımız var. Filipinler’den Brezilya’ya, Kanada’dan Endonezya’ya kadar bir çok ülkede boy göstermeye başladık” dedi. Çakmak, ihracattaki başarının, sektörün birliktelik içerisinde hareket etmesine ve hükümetin desteğine bağlı olduğunun altını çizdi.

Tavukta alternatif rota Çin, İsrail ve Kore

Meltem Gündüz

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, uçak kriziyle birlikte Rusya’nın beyaz et alımına yasaklama getirmesinin ardından, İsrail, Kore ve Japonya ile görüşmelerin sürdüğünü açıkladı. CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun yazılı soru önergesini yanıtlayan Tüfenkci, Rusya’nın alımı durdurmasıyla beyaz et sektöründe stok fazlalığı oluşmadığını, bu ürünlerin yurtiçinde tüketilmesinin sağlandığını, bunun yanı sıra yeni pazarlara erişime ilişkin çalışmaların sürdüğünü ifade etti. Halen Türkiye’nin beyaz et ihracatının yüzde 66’sının Irak’a, yüzde 6’sının Hong Kong’a yapıldığını belirterek bu ihracatın artırılması için sektör talebine yönelik olarak ülkeler ile görüşmeler yapıldığına dikkat çeken Tüfenkci, bu kapsamda son dönemde Çin Halk Cumhuriyeti, İsrail, Güney Kore ve Japonya nezdinde çalışmaların devam ettiğini açıkladı. Ortadoğu, Kuzey Afrika gibi bölgelerde yeni pazarlara ihracatın başlaması yönünde çalışmalar yürütüldüğünü de ifade eden Tüfenkci, “İhracata yönelik devlet yardımları kapsamında, ihracatçılarımızın yurtdışı pazarlara giriş stratejilerine bireysel bazda destek sağlayarak küresel dünyaya entegre olmalarının sağlanması; firmalarımızın yurtdışı fuarlara iştiraklerine ve sektörel nitelikteki uluslararası fuarlara bireysel katılımlarının desteklenmesi ve firmalarımızca yurtdışında gerçekleştirilen tanıtım ve markalaşmaya ilişkin harcamalar ile yurt dışında mal ticareti yapmak amacıyla açılan birimlerle ilgili giderlerin desteklenmesine yönelik olarak gerekli kaynak aktarımı sağlanmaktadır” dedi.

Sektörlerin alternarif pazarları

Beyaz et: İsrail, Kore ve Japonya
► Şekerli mamuller: G.Kore, Myanmar, Japonya, Tayland, Çin ve Latin Amerika
► Zeytin ve zeytinyağı: Çin, ABD
► Gıda: Avrupa ve Afrika
► Yaş meyve sebze: Doğu Avrupa, Uzakdoğu (özellikle Çin)
► Turizm: AB ülkeleri
► Müteahhitlik: Sahra Altı Afrika
► Tarım: Körfez ülkeleri
► Hububat bakliyat: Peru, Panama, Şili, Paraguay ve Arjantin
Kozmetik: Endonezya, Malezya, Vietnam, Hindistan, Brezilya ve Çin
Ev, mutfak eşyası: Panama ve Kolombiya
Fındık: Hindistan, ABD, Çin, Japonya
Un: Sudan

Bu konularda ilginizi çekebilir