”İlaca sağlıklı olanın değil hasta olanın ihtiyacı var”

KOBİDER Başkanı Özgenç KOBİ'lere yönelik kredi destek paketinde yer alan şartları eleştirdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Küçük ve Orta Büyüklükteki işletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, KOBİ'lere yönelik kredi destek paketinden yararlanacak işletmelerin takibe düşmüş ve kamu kurumlarına vadesi geçmiş borçları olmaması şartının "krediyi vermemek" demek olduğunu savunarak, "Çünkü bu konumda olan KOBİ zaten işlerini çevirebiliyor. İlaca sağlıklı olanın değil hasta olanın ihtiyacı var" dedi.

Özgenç, yaptığı yazılı açıklamada KOSGEB desteği ve Kredi Garanti Fonu (KGF) teminatıyla KOBİ'lere sağlanan 1 milyar liralık kamu kaynağının şirketlerin finansmana erişme imkanı sağlayacağını ve üretime, istihdama ve ihracata devam edebileceklerini dile getirdi.

"Niyet hayır, akıbet hayır olabilmesi için" KOBİ'lerin kamuya olan borçlarının alacakları krediden mahsup edilerek en kısa sürede uygulamaya geçmesini arzu ettiklerini bildiren Özgenç, "Çünkü 40 bini sorunlu 70 bin işletmeyi ilgilendiren 'Anadolu yaklaşımında' umduğunu bulamayan KOBİ'ler bütün ümitlerini KOSGEB desteği ve KGF teminatı ile alacakları kredilere bağlamışlardır" ifadesini kullandı.

KOBİ'lerin sorunlarına çözüm bulmak amacıyla düzenlemeler yapan Hükümet'in 100 bin KOBİ için KOSGEB destekleri sağlamasının ve 20 bin KOBİ'nin Kredi Garanti Fonu'ndan faydalanabilmesi için 1 milyar lira katkı yaparak KGF'yi güçlendirmesinin olumlu gelişmeler olduğunu vurgulayan Özgenç, şöyle devam etti:

"Ayrıca bütün bunlar reel sektörün kalkınması için atılan önemli adımlardır. Dolayısıyla 20 bankanın ortaklığı ve Hazinenin 1 milyar lira desteği ile KGF'nin kuvvetlendirilmesi hiç şüphesiz pozitif bir gelişmedir. 30 Haziran 2008 tarihinden evvel iki yıl içinde takibe düşmüş veya vadesi geçmiş borcu bulunmayan KOBİ'lerin yararlanabileceği yeni düzenleme ile KOBİ'lerin bankacılık sisteminde kredi temininde yaşadıkları sorun ve zorluklar dikkate alındığında bu düzenlemeyi yapan Hükümetin halisane niyetinden şüphe etmek haksızlık olur. Bundan dolayı KOSGEB desteğiyle 100 bin işletmeye 2,5 milyar TL ve KGF teminatıyla 20 bin firmaya 10 milyar hacimli destek kredisi sağlaması, KOBİ'leri yakından ilgilendiren bu halisane niyetli çalışmaların bir an önce uygulamaya geçmesini bekliyoruz.

Lakin yeni yapılan düzenlemede 'vergi ve prim borcu olmayacak' maddesi kaldırılmalıdır. Çünkü borçlu KOBİ'lerin bu haktan mahrum kalmamaları için kamuya olan borçları alacakları krediden mahsup edilmelidir. Böylece devlet de alacağını tahsil etmiş olur, KOBİ de kredi almış olur. Uygulama bu şekilde olması halinde her iki kesime de faydalı olabilir. Ancak niyetin halis ama uygulamanın da amacına uygun olabilmesi için borçlu KOBİ'lerin de bu imkandan faydalanmaları sağlanmalıdır. Biz demiyoruz ki 'KOBİ'nin borcu silinsin', isteğimiz bu haktan mahrum kalmaması için borcu, alacağı krediden mahsup edilsin. Bu yöndeki önerimizin dikkate alınmasını yetkililerimizden talep ediyoruz."

"Şartlar esnetilmeli"

"Belirtilen tarihten iki yıl öncesine kadar takibe düşmüş ve kamu kurumlarına vadesi geçmiş borçları olmayacak' demek bir yerde krediyi vermemek demektir" diyen Özgenç, KOBİ'lerin krediye olan ihtiyacının üretim, işletme giderleri, vergi borcu, SGK'ya prim ve diğer borçlarından kaynaklandığını belirtti.

Özgenç, Türkiye'de kamuya, bankalara, firmalara borcu olmayan, 6-7 yılda bir "patlayan" krizler yüzünden takibe düşmemiş kaç tane KOBİ bulunduğu sorusunu yönelttiği açıklamasında, şunları kaydetti:

"Kredi ihtiyacı olan KOBİ'lerin KGF'den yararlanma şartlarına gelince bir kere pirüpak olacaklar! Bu mümkün değil, çünkü bu konumda olan KOBİ zaten işlerini çevirebiliyor. İlaca sağlıklı olanın değil hasta olanın ihtiyacı var. Dolayısıyla şartlar ağırdır, esnetilmelidir. Bu şartlarda ısrar edilmesi halinde krediye, teminata, desteğe gerçekten muhtaç ama biçare olan KOBİ'lere faydası olmayacağını düşünüyoruz."