'Kanal İstanbul’a destek veririz'

SACE’nin tahminlerine göre İtalyan şirketlerinin Türkiye’ye yaptığı ihracat önümüzdeki 3 yılda yüzde 1-1.5 artabilir.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ece CEYHUN

İtalyan’ın ihracat kredisi kurumu SACE, mevcut portföyünde 2,8 milyar euroluk paya sahip Türkiye’yi, öncelikli 3 pazardan biri olarak görüyor. SACE’nin potansiyel gördüğü diğer ülkeler Brezilya ve Arap ülkeleri. İtalyan şirketlerin Türkiye ile ticaret ve yatırım ilişkilerini geliştirmesini desteklemek için çalıştıklarını anlatan, SACE CEO’su Alessandro Decio, 2017’de, İtalya-Türkiye ticaretinde 400 milyon euronun üzerinde kredi hacmine ulaşmayı hedeflediklerini açıkladı.

Türkiye’deki mevcut sigortalı faaliyetler portföyünün değeri 2.8 milyar euroyu bulan SACE CEO’su Alessandro Decio, İstanbul’daki basın buluşmasında “Türkiye’de fırsatları daha fazla değerlendirmek için pozitifiz” diye başladığı konuşmasına önümüzdeki 4 yılda çift haneli büyümek istediklerini açıkladı. Decio büyüme planlarını anlatırken , “2015 yılında Türkiye’ye yönelik 400 milyon euroluk krediye garanti vermiştik. 2016 yılında ise 200 milyon euroluk bir hacim oluşturduk. 2017 yılında ise 2015’teki 400 milyon euroluk hacmi aşmayı hedefliyoruz. Son altı yılda Türkiye şirketlerinin İtalyan’dan yaptığı ithalatta kullandığı toplam 2,8 milyon euroluk krediye garanti verdik” ifadelerini kullandı.

Decio, SACE’nin esas itibariyle ihracat yapan İtalyan şirketlerini desteklemek amacıyla kredi sigortası sağladığını anlatarak, “80 milyar euroluk bir kredi portföyüne garanti veriyoruz. 25 bin İtalyan şirkete 198 ülkede hizmet sunuyoruz. Bu geniş çaplı hizmetleri sunarken kârlılığımızı da koruyoruz. Sermaye getiri oranımız yüzde 6 civarındadır. 2016 yılında toplam portföyümüzü yüzde 50 büyüttük. Önümüzdeki yıllarda da çift haneli büyüme hedefliyoruz. Bu büyüme hedefimiz içinde Türkiye’ye de özel bir önem veriyoruz. Türkiye fantastik bir pazar. Türkiye, Rusya ile birlikte bu bölgede hızlı büyüme hedeflediğimiz öncelikli pazarlardan biri. Yaklaşık 1.500 İtalyan şirketin Türkiye pazarına yönelik faaliyeti bulunuyor” bilgisini verdi.

Kanal İstanbul’a da destek veririz

CEO Alessandro Decio, Türkiye’nin ulaşım altyapısını geliştirmeye yönelik bazı karayolu ve metro projelerinde İtalyan şirketlerinin de yatırımcı olarak yer aldığını, tüm alt yapı, metro, PPP ve enerji sektöründe fırsat gördüklerini anlatarak Türkiye’de iş yapmak isteyen İtalyan firmalarına da “Türkiye’ye kısa vadeli değil, uzun vadeli bakacasın” tavsiyesi verdiklerini belirtti.

Decio, “Biz bu projelerdeki şirketleri destekliyoruz ve yeni projelere girmeleri için de onları teşvik ediyoruz. Örneğin, İzmir – İstanbul otoyolu projesinde İtalyan Astaldi şirketi konsorsiyum üyelerinden biri. Ayrıca İBB’nin metro projeleriyle de İtalyan şirketleri yakından ilgileniyorlar. Özel sektör – kamu işbirliğiyle (PPP) inşa edilen şehir hastane projeleri, İstanbul’a üçüncü havalimanı ve Kanal İstanbul gibi diğer altyapı projeleri de İtalyan şirketlerin gündemine girebilir, biz de bu durumda her türlü desteği veririz” açıklamasını yaptı.

Altyapının yanı sıra sanayinin ihtiyaç duyduğu makine ekipman konusunda da İtalyan şirketleri rekabetçi yaklaşımlarıyla Türk şirketlerine katkı sağlayabileceğine işaret eden Decio, şöyle devam etti: “İtalyan şirketleri Türkiye ile uzun yıllardır iş yapıyorlar ve buna bağlı olarak diğer uluslararası rakiplerine nazaran Türkiye’de iş yapma konusunda önemli bir deneyime esnekliğe sahipler. Ayrıca çok rekabetçiler ve orta büyüklükteki Türk şirketlerine de hitab edebiliyorlar.”

Türk Exim ile yeni işbirliği

Türk Eximbank ile işbirliklerine ilişkin de Decio, “Hatta kısa süre içinde Eximbank ile yeni bir işbirliği anlaşması imzalamak için görüşmeler yürütüyoruz. Buna göre Türk ve İtalyan inşaat şirketlerinin yurtdışındaki projelerini Eximbank ile birlikte desteklemek istiyoruz” açıklamasını yaptı.

KOBİ’lere de çözüm üretebiliyor

Türkiye ekonomisinde küçük ve orta ölçekli işletmelerin payının oldukça yüksek olduğuna işaret eden Decio, “Biz bunu bilen bir kalkınma ajansı olarak sadece büyük şirketlere değil orta ölçekli şirketlere de hitap edebiliyoruz. Örneğin diğer ülkelerin kalkınma ajansları daha çok büyük kredi anlaşmalarına odaklanırken biz SACE olarak Türkiye’de 500 bin euroluk kredilere de garanti verebiliyoruz. Bu sayede orta ölçekli şirketleri rekabetçi koşullarla uzun vadeli olarak destekleyebiliyoruz” bilgisini verdi.

Türk şirketleri sağlam, bankaları dayanıklı

SACE’nin CEO’su Alessandro Decio eski bir UniCredit’li. Yapı Kredi – Uni Credit ortaklığı nedeniyle bir dönem Türkiye’de bankanın Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi ve Genel Müdür Vekili görevini de üstlenen Decio, dolayısıyla Türkiye pazarını ve dinamiklerini bilen bir isim. Decio, SACE olarak Türkiye’nin kendileri için stratejik bir pazar olduğunu anlatırken uzun vadeli bir bakış açısı ile hareket ettiklerinin de altını çizdi. 2017 yılına ilişkin beklentilerini sorduğumuzda ise Decio, “Bir endişemiz yok. Türk bankacılık sektörü sağlam ve bu tür dalgalanmalara karşı dayanıklı. Türkiye’de daha önce de volatilite yaşandı. Bu volatilite dönemlerinde Türk şirketlerinin ne kadar sağlam olduğunu test ettik. Ekonomik durgunluğun geçici olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’yi ve buradaki iş kültürünü yakından tanıyoruz. İstanbul’da yerel bir ofi simiz var. Eğer iş yaptığınız ülkeyi, müşterilerinizi yakından tanıyorsanız yeni fırsatlar yaratabilirsiniz. Örneğin döviz kurundaki dalgalanmaya karşın Kasım ayında Türkiye’nin İtalya’dan yaptığı ithalat yüzde 7,9 arttı. Türkiye ekonomisi büyümeye devam ediyor ve SACE gibi Türkiye’ye inanan kuruluşlar için yeni fırsatlar ortaya çıkıyor. Ayrıca Türkiye ekonomisinin İtalyan şirketlerine, çok önemli büyüme fırsatları sunduğunu düşünüyoruz. Türkiye sanayisinin katma değerli üretim için ihtiyaç duyduğu makine ve ekipmanlar, ulaşım ve enerji alanında hızla devam eden büyük çaplı yatırımlar İtalyan şirketlerine ihracat, yatırım ve işbirliği konularında önemli fırsatlar sunuyor” dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir