Kaptan Cousteau ile Derinliklere Yolculuk
Sinemalarımızda bugün vizyona giren Jerome Salle imzalı film, belgeselvari sahnelerinin yanı sıra bir baba-oğul hikâyesi de anlatıyor.
NERMİN SAYIN
O, bir dönemin en ünlü figürlerinden, hatta bugün dalgıç olan pek çok yetişkinin deniz sevdasının da mesulü. Evet, Kaptan Jacques-Yves Cousteau’dan söz ediyorum. Aramızdan 1997’de ayrılan Kaptan Cousteau, sinemalarımızda bugün vizyona giren biyografik temelli bir filmle yeniden gündemde. Ülkemizdeki ilk gösterimi İstanbul Film Festivali’nde yapılan “Derinliklere Yolculuk” ya da mitolojiden esinlenen orijinal adıyla “L’Odyssee”; odağına aldığı Cousteau’nun öyküsünü anlatırken, bir yandan da müthiş su altı görüntüleri ve onlara uyan müzikleriyle yer yer belgesel tadı taşıyor. Asıl ilginç olansa, Cousteau’nun öyküsünü, tüm yaşadıklarına rağmen bir ömür onun yanında olan eşi ve çocukluğunda ona hayranken yetişkinliğinde çatışan, sonrasında ise “barışan” oğlu Philippe’in bakış açısından da anlatmayı denemesi. Yani bir anlamda bir baba-oğul ve bir evliliğin de öyküsü “Derinliklere Yolculuk.” Cousteau’ya da bir miti anlatıyor gibi değil, zaafl arı ve hatalarıyla bir insanı anlatıyor gibi yaklaşıyor. Bu özelliğiyle ilginç bir film “Anthony Zimmer” ve “Turist” gibi yapımlarla tanıdığımız Fransız senarist-yönetmen Jerome Salle’ınki. Özetle “Derinliklere Yolculuk”u sadece denizin değil, bir adamın ruhunun ve bir ailenin derinliklerine de yapabilirsiniz filmi izlerken.
Filmin en başarılı yönü oyuncuları
Filmin başarılı bir kadrosu var. Bugüne dek komediden drama, kostüme filmlerden animasyon seslendirmesine pek çok yapıtta izlediğimiz Lambert Wilson, Kaptan Cousteau’yu fiziksel olarak da “canlandırabilmiş” film boyu. Aktörün Fransa’da verilen Kristal Küre Ödülleri’ne bu performansıyla aday olduğunu belirtelim. Aynı ödüle aday olan bir diğer isimse, eşini oynayan Audrey Tautou. Defalarca iyi bir aktris olduğunu kanıtlayan Tautou’nun filmografisinde “Simone Cousteau” rolünün özel bir yeri olacağını düşünüyorum. Philippe’i oynayan Pierre Niney ise özellikle baba-oğul çatışması sahnelerinde başarılı.