"Konkordatoda 'stand-by' modeli ile başarı sağlanabilir"

Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi eski Başkanı Emekli Hakim Harun Bulut'a göre zor duruma düşen şirket ile alacaklıları arasında stand-by benzeri anlaşmalar yapılmalı. Mahkemeler sadece hakem rolünü üstlenmeli.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

VEYSEL AĞDAR

İSTANBUL - Son aylarda kur şoku ve ekonomideki yavaşlama ile birçok şirket mali olarak zor duruma girdi. Aralarında Türkiye'nin köklü şirketlerinin de olduğu çok sayıda firma konkordato ilan ediyor. Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi eski Başkanı Harun Bulut, bu konkordatoların başarılı olması için IMF'in stand-by anlaşmalarına benzer bir model uygulanması gerektiğini düşünüyor. Bulut'a göre bu modelde alacaklıların yüzde 51'inin kabul oyu bulunmalı. Bulut, önerdiği sistemi şöyle anlattı:

"Borçlu ile alacaklılar bir araya gelerek deyim yerindeyse bir stand-by anlaşması yapmalı. Sunulan projede gerekli gördüğü değişiklikleri gerçekleştirerek borçlu ile mutabakat doğrultusunda konkordato projesini geçici olarak tasdik edip, IMF gibi bir komiser atanmasını (mahkeme tarafından da atanması düşünülebilir) gerçekleştirip zaman zaman gözden geçirmeler yapılması sağlanacak; sözleşme süresine kadar borçlunun edimlerini yerine getirmemesi halinde veya süre sonunda borçlu düzlüğe çıkmamışsa iflası, düzlüğe çıkmış ise davanın reddine karar verilmesi hususunda mahkemeden talepte bulunulması düşünülebilir. Mahkemenin buradaki rolü sadece hakemlik olacaktır. Yani durumu gözden geçirerek varılan sonucu karar altına alacaktır."

Alacaklılar iflasın eşiğine getirilmemeli

Serbest piyasa ekonomisinde mahkemenin müdahalesini doğru bulmadığını aktaran Bulut, şöyle devam etti: "Mahkemenin görevi sadece ve sadece çok istisnai durumlarda hakemlik olmalıdır. Borçlu diyor ki borçlarımı ödemekte zorlanıyorum, beni kurtarın. Mahkeme olarak siz hemen bir durum tespiti yaptırıp değerlendirme için borçluyu korumaya alıp borçlu aleyhine icra takipleri dahil gerekli olan tüm tedbirleri alıyorsunuz ve hemen bu amaçla geçici mehil kararı alıyorsunuz. Devamında görevlendirdiğiniz komiser ya da komiserlerin teklifi üzerine bu süreye 2 ay daha ilave ediyorsunuz. Şimdi, bir borçlu için verdiğiniz bu kararın sonucu ne oluyor? Hemen söyleyelim. Bu defa borçlunun alacaklılarını bir anda iflasın eşiğine getiriyorsunuz. Devlet yasa çıkartarak 3-5 aylık geçici sürede ve devamında buna 1 yıllık normal kesin mühlet ve gerekirse 6 aylık uzatma süresi ilave edilmesi de dahil edildiğinde 23 ay süre ile talepte bulunan borçluyu korurken ne yazık ki borçludan alacaklı olan ve tedbir kararına rağmen belki de kendi yağında kavrulan diğer alacaklıların iflasına neden olmaktadır."

Piyasa bütün olarak hareket etmeli

Ayakkabı sektöründe art arda gelen konkordato haberleri piyasada tedirginlik yarattı. Konuyla ilgili DÜNYA'ya bilgi veren İstanbul Hazır giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe, özellikle üretimdeki maliyetlerin artacağını ve iç piyasadaki markaların fiyat değiştirmek zorunda kalacağını belirtti. Bankaların kredilerde sürdürülebilirliğin sağlanması adına daha fazla katkıda bulunması gerektiğini aktaran Gültepe, "Kredi limitlerinin açılması lazım. Bankalar özel sektörün üzerine gelmemeli" dedi. Markaların ihracata ağırlık vererek cirolarını artırması gerektiğinin altını çizen Gültepe, şöyle devam etti: "Genel anlamda piyasanın bütün olarak hareket etmesi lazım. Bugün sırf ayakkabı değil, belki, hazır giyim belki tekstil sektöründe de aynı durum görülebilir. Kira oranlarının fazla olması, satışların yapılamaması markaları mağaza kapatmaya ya da küçültmeye götürüyor. Perakende de konulan fiyat satın alınabilecek fiyat olmalı."

Organize perakendenin ve zincir mağaza sayılarının hızlı artmasıyla ayakkabı sektörünün zor durumda kaldığını belirten Türkiye Deri Sanayicileri Derneği(TDSD) Başkanı Erdal Matraş, iki durumun zamanla sektörde suni büyümeyi yarattığını kaydetti. Matraş, uzun vadeli alımların ayakkabı, deri ve malzeme imalatçısında ciddi sıkıntılara sebep olduğunu kaydetti. Organize perakende de zincir mağaza sayılarının azalmasıyla sektörün bu durumdan kurtulacağını aktaran Matraş, "Belki talepler azalacak. Ama gerçek ayakkabı sektörü o zaman ortaya çıkacak" diye konuştu.

Bu konularda ilginizi çekebilir