Kurban fiyatlarında artış beklenmiyor

Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Yalçındağ: "Bu yıl kurbanlık fiyatlarının geçen yıla göre bir farklılık göstermeyeceğini düşünüyoruz"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME





ANKARA  - Türkiye Kasaplar Besiciler Et ve Et Ürünleri Esnaf ve Sanatkarlar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ, bu yıl kurbanlık fiyatlarının geçen yıla göre bir farklılık göstermeyeceği düşüncesinde olduklarını söyledi.
Yalçındağ, Kurban Bayramı'nda 2 milyona yakın küçükbaş hayvan, 500-600 bine yakın da büyükbaş hayvan kesildiğini, üreticinin bu yıl kurbanlık talebini karşılayabileceğini söyledi.
Besicilerin her yıl olduğu gibi bu yıl da hazırlıklarını yaptığını, hayvan varlığının yeterli olduğunu ifade eden Yalçındağ, sıkıntıya yol açabilecek bir durumun söz konusu olmadığını, fiyatlarda da geçen seneye göre bir değişiklik beklemediklerini ifade etti.
Bu yıl kuraklıktan dolayı yem fiyatlarının arttığına işaret eden Yalçındağ, şunları kaydetti:
"Yem fiyatlarından artıştan dolayı et fiyatlarında artış beklemiyoruz. Bu böyledir yem fiyatlarında artış görülürse, et fiyatlarında bir artış beklenmez çünkü insanlar hayvanlarını kestirmek isterler. Arz yani piyasaya verilen mal miktarı artar.
Yem fiyatlarındaki artışın önümüzdeki dönemde et üretimine olumsuz etkisi olabilir ama bu sadece bizim ülkemiz için söz konusu bir şey değil. ABD'de de tarımsal ürünlerin üretiminde de bir azalma görüldü kuraklıktan dolayı, bize de bunun yansıması oldu."
Sap ve saman gibi kaba yem fiyatlarındaki artışa dönük Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın tedbir olarak ithalat izni çıkardığını hatırlatan Yalçındağ, "Bakanlık piyasaya duyarsız kalmadı ama keşke bu karar ilkbaharda açıklansaydı daha iyi olurdu, umarım önümüzdeki yıl kaba yem sıkıntısı olmaz" şeklinde konuştu.

Türkiye'de hem süt hem et verimi olan kombine ırklar yaygınlaştırılmalı

Hayvan çeşitlerinin sütçü, etçi ve kombine ırklar olmak üzere 3'e ayrıldığını anlatan Yalçındağ, sütçü ırkların Holstein türü ineklerden oluştuğunu bunların süt veriminin yüksek olduğunu, Şarole, Limuzin, Angus gibi hayvanların etçil ırk olduğunu ve bunların et veriminin yüksek, süt veriminin neredeyse hiç olmadığını, Simental, Swissbrown gibi kombine ırkların ise hem et hem de süt veriminin tatmin edici düzeyde olduğunu kaydetti.
Türkiye'deki hayvan varlığının ise daha çok Holstein ırktan oluştuğuna dikkati çeken Yalçındağ, bunların yavrularıyla besicilik yapılmasının en önemli sıkıntılardan biri olduğunu söyledi. Yalçındağ, "Bunun yerine 20-30 yıl öncesinden kombine hem et hem süt verimine sahip bir ırk yerleştirilmeye çalışılsaydı. belki bugün et ithalatı yapılmasına gerek kalmayabilirdi" değerlendirmesinde bulundu.
Bakanlığın yeni hedefleri arasında bu kombine ırkların Türkiye'de yaygınlaştırılması olduğunu belirten Yalçındağ, Türkiye'deki hayvan varlığının kombine ırklarla oluşturulması durumunda süt üretiminin belli düzeyde kalacağını ve süt fiyatlarının aşağıya inmeyeceğini söyledi.
Öte yandan üreme kabiliyeti olan hayvanın kesilmemesi gerektiğini vurgulayan Yalçındağ, "Dişi hayvan kesilmez diye bir şey yok. Yaşlanmışsa, kısırsa, süt vermiyorsa, yavrulayamıyorsa bunun kesilmesinde bir mahsur yok ama süt veriyorsa, yavru veriyorsa bunu kesmek cinayetle eşdeğer" şeklinde konuştu.
 

Bu konularda ilginizi çekebilir