MB indirim döngüsünü bitirdi

Merkez Bankası, faizi 150 baz puan indirerek yüzde 9’a çekti. Böylece politika faizi 2020 yılından bu yana ilk kez tek haneye inmiş oldu. Merkez Bankası metninde, politika faizinin küresel talebe ilişkin artan riskler dikkate alındığında yeterli düzeyde olduğu ve ağustos ayında başlatılan faiz indirim döngüsünün sonlandırılmasına karar verildiği duyuruldu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Merkez Bankası, politika faizini 150 puan indirerek yüzde 10,50’den yüzde 9’a çekti. En son Eylül 2020’de tek hane olan politika faizi böylece 2 yıl aradan sonra ilk kez tek haneye gerilemiş oldu. TCMB, karar metninde mevcut politika faizinin küresel talebe ilişkin artan riskleri dikkate alarak yeterli düzeyde olduğuna ve ağustos ayında başlatılan faiz indirim döngüsünün sonlandırılmasına karar verildiğine dikkat çekti. TCMB, parasal aktarımı destekleyecek ek tedbirlerin alınacağını ve uygulanacak politikaların 2023 para-kur metninde yayımlanacağını belirtti.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, jeopolitik risklerin dünya genelinde iktisadi faaliyet üzerindeki zayıflatıcı etkisinin artarak sürdüğünü belirterek, önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme tahminlerinin aşağı yönlü güncellenmeye devam ettiğini ve resesyonun kaçınılmaz bir risk faktörü olduğu değerlendirmelerinin yaygınlaştığını ifade etti. TCMB, Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkilerinin azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artış eğiliminin sürdüğünü belirtti.

"Küresel enflasyonun etkileri yakından izleniyor"
Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkilerinin yakından izlendiğini ifade eden TCMB bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankalarının yüksek enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğu ile işgücü piyasalarındaki katılıklara bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurguladıkları belirtildi. 

Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışmanın artarak devam ettiğini vurgulayan TCMB finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüğünü söyledi.

TCMB karar metninde Türkiye’nin büyüme görünümüne de değindi. Banka konuyla ilgili olarak, “2022’nin ilk yarısında güçlü bir büyüme gerçekleşmiştir. Yılın ikinci yarısına dair öncü göstergeler ise zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümedeki yavaşlamanın sürdüğüne işaret etmektedir. Bununla birlikte, imalat sanayi üzerindeki dış talep kaynaklı baskıların iç talep ve arz kapasitesi üzerinde şimdilik sınırlı olan etkileri daha belirgin hale gelmektedir. İstihdam kazanımları benzer ekonomilere göre daha olumlu seyretmektedir. Özellikle istihdam artışına katkı veren sektörler dikkate alındığında büyüme dinamiklerinin yapısal kazanımlarla desteklenmekte olduğu görülmektedir” ifadelerini kullandı.

Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payının arttığını belirten TCMB turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısının devam ettiğini, bunun yanında, enerji fiyatlarındaki yüksek seyir ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılığının cari denge üzerindeki riskleri canlı tuttuğunu ifade etti. TCMB’ye göre cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz ediyor.

Kredi büyüme hızına vurgu yapıldı
Karar metninde kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşmasının yakından takip edildiği belirtildi. TCMB son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının ilan edilen makroihtiyati tedbirlerin katkısı ile geldiği dengenin de yakından takip edildiğini vurguladı.

“Güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devem ediyor”
Duyuruda, enflasyonda gözlenen yükselişte, jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışlarının gecikmeli ve dolaylı etkileri, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şoklarının etkili olmaya devam ettiği bildirildi.

Kurulun, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngördüğü belirtilen duyuruda, “Azalan dış talebin toplam talep koşulları ve üretim üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin daha da arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi ile arz ve yatırım kapasitesindeki yapısal kazanımların sürekliliği açısından finansal koşulların destekleyici olması kritik önem arz etmektedir.” ifadeleri kullanıldı.

“Liralaşma için gözden geçirme sürece devam ediyor”
Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme sürecinin devam ettiği aktarılan duyuruda, şunlara vurgu yapıldı:

“Değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir. TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.”

Nebati: Piyasa faizleri de tek haneye inecek

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, ekonomi politikaları sayesinde politika faizinin 2 yıl aradan sonra tekrar tek haneye gerilediğini söyledi. Nebati, “Türkiye Ekonomi Modelimiz kapsamında uygulamaya aldığımız politikaların ve yakın dönemde kurumlarımızın koordineli bir şekilde almış olduğu tedbirlerin katkısıyla politika-kredi faizi makası kademeli biçimde kapanıyor. Bu sayede önümüzdeki dönemde piyasa faizlerinin de benzer biçimde tek haneli seviyelere inmesini bekliyoruz” dedi.

Rezerv 122,9 milyar dolar ile yılın en yüksek seviyesinde

Merkez Bankası toplam rezervleri 18 Kasım haftasında bir önceki haftaya göre 5 milyar 362 milyon dolar arttı ve 122 milyar 885 milyon dolar ile yılın en yüksek seviyesine çıktı. Buna göre, 18 Kasım itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri, 3 milyar 409 milyon dolar artışla 80 milyar 30 milyon dolara çıktı.