”Milletin ümüğünü sıkmak için IMF'ye ihtiyaç yok”

TBMM Genel Kurulunda, Unakıtan'ın ardından söz alan Baykal Hükümetin tutumunu değerlendirdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

ANKARA - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Hükümetin, "Milletin ümüğünü sıkmak için IMF'ye ihtiyacı olmadığını, kendisinin de bu işi yapabildiğini" öne sürerek, Hükümetin tutumunu, Orhan Veli'nin, "Beni Bu Havalar Mahvetti" şiiriyle değerlendirdi.

Baykal, "Bizim Hükümet de (beni bu bol ve ucuz döviz havası mahvetti, o havada yatırım yapmayı, borç ödemeyi unuttum, beni bu havalar mahvetti) dese, yeridir" diye konuştu.

TBMM Genel Kurulunda, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın, 2009 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Kanunu Tasarısının sunumunu tamamlamasının ardından, siyasi partiler adına ilk sözü, CHP adına Baykal aldı.

Baykal, bütçe tasarısının, dün ilan edilen resmi gerçeklerden kopuk olduğunu, bu gerçeklerin tam tersini varsayarak hazırlandığını ileri sürerek, "Varsayımları geçerli olmadığı için bu bütçenin ne samimiyetinden ne gerçekliğinden ne de ciddiyetinden söz etme imkanı vardır" diye konuştu.

"Bütçeyi anlamsızlaştıran faktörler"

Baykal, bütçeyi anlamsız hale getiren bir diğer noktanın, IMF ile yürütülen müzakereler olduğunu belirtti.

Tasarının görüşmelerinden birkaç hafta sonra Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı ve Merkez Bankası Başkanı'nın niyet mektubu imzalayacağını kaydeden Baykal, bunun, TBMM'de kabul edilen bütçeyi anlamsız hale getireceğini savundu.

"IMF ile müzakere yapılacaksa, keşke çok daha önce yapılsaydı da önünüze gelecek bütçe, o varsayımları dikkate alarak düzenlenseydi" diyen Baykal, TBMM'ye yakışmayan bir konuma sürüklenildiğini öne sürdü.

"Türkiye'nin büyüme hızı düşüyor"

Türkiye'nin büyüme hızının düştüğünü belirten Baykal, bunun, dünyadaki krizle doğrudan ilgisi bulunmadığını, pembe masallar anlatarak, "Astık, kestik" diyerek, bir yere varmanın mümkün olmadığını vurguladı.

Türkiye'nin 2002'den itibaren dünya çapında ekonomik bolluk konjonktürü yakaladığını anımsatan Baykal, bu dönemde, likitide ve döviz bolluğu yaşandığını, krizin altında da bir ölçüde bunun yattığını dile getirdi. Baykal, ancak Türkiye'nin bu şansı kullanamadığını, doğru değerlendiremediğini belirtti.

"Konjonktör doğru değerlendirilemiyor"

Türkiye'nin büyümesinin, 2004'te yüzde 9,4'ten, 2005'te yüzde 5,8, 2006'da yüzde 6,9, 2007'de yüzde 4,6, 2008'de ise yüzde 2'e düştüğüne işaret eden Baykal, sürdürülebilir ekonomik büyümenin gerçekleştirilemediğini söyledi. Baykal, bu düşüşün, ekonomik krizden değil, konjonktörün doğru değerlendirilememesinden kaynaklı olduğunu söyledi.

"Ekonomi sıkıntıda"

Baykal, dünyada yaklaşık 200 ülke olduğuna işaret ederek, "Kaç ülke, ekonomik kriz nedeniyle IMF'nin önüne gitti? Kriz nedeniyle herkes IMF ile anlaşma ihtiyacında mı?" diye sordu.

Herkesin kendi işini kendisinin çözdüğünü, paketlerini hazırladığını ifade eden Baykal, Sırbistan, Macaristan, İzlanda ve Türkiye'nin IMF'ye gittiğini söyledi.

Türkiye ekonomisi, sıkıntı içine girdi. Bu sıkıntının altında, Türkiye'nin eline geçen fırsatları iyi kullanamaması yatıyor. Dünyada dövizin bol ve ucuz olduğu dönemi, borçlarımızı ödemek, sanayimizi kurmak, geliştirmek, yatırım, kalkınma için kullansaydık, tüketmeyi değil, üretmeyi düşünseydik, bambaşka noktada olurduk."

"Beni Bu Havalar Mahvetti"

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Hükümetin ekonomik kriz karşısındaki tutumunu, Orhan Veli'nin "Beni Bu Havalar Mahvetti" şiiriyle değerlendirdi.

"Bizim Hükümetin de şimdi (Beni bu bol ve ucuz döviz havası mahvetti, o havada ben yatırım yapmayı, borç ödemeyi, açık vermemeyi unuttum, dünyaya benim açılmam gerekirken, dünyanın bana açılmasına fırsat verdim, elimdeki avucumdakileri götürmelerine izin verdim. Beni bu havalar mahvetti) dese, yeridir" diye konuştu.

"Tahribatı kararsızlık artırıyor"

Baykal, Breton Woods döneminin bittiğini, uluslararası mali kuruluşların, yeni yetki ve anlayışlarla şekillendirilmesi gerektiğini ifade etti.

Krize yönelik tutarsız konuşmalar yapıldığını öne süren Baykal, "Krize çare olacak paket açılacağı yerde, krizle ilgili iddia paketleri ortaya atıldı. Yaşanan ekonomik krizi okuyamayan iktidar, halen ne yapacağına karar veremedi.İktidar, kararsızlığıyla, krizin tahribatını ve millete maliyetini artırıyor" dedi.

"Hükümetin tek başına bu krizden çıkma becerisi yok"

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hükümetin, ekonomik krizi çok kötü yönettiğini ve sadece seyrettiğini ileri sürerek, ''Bu hükümetin tek başına bu krizden çıkma becerisi yoktur. Öyle anlaşılıyor ki hükümet, çok kısa sürede bu uçağı kendi yönetmekten vazgeçip, yeniden IMF'ye başvuracak yani otomatik pilotu devreye sokacaktır'' dedi.

''Derhal bir paket hazırlanmalıdır''

Baykal, bu tablo karşısında alınacak önlemlere değinerek, ''Derhal bir paket hazırlanmalıdır'' dedi. Paketin, ekonominin değişik kesimlerinin temsilcilerinin katılımıyla ortak anlayış etrafında hazırlanması gerektiğini belirterek bir takım öneriler sundu.

Erdoğan'a bir takım sorular yöneltti

Kriz döneminde, iktidarlarının halka güven vermek için önce yolsuzluklar konusunda sağlam bir çizgiye oturduğunu ortaya koymasına ihtiyaç olduğunu ifade eden Baykal, ''Yolsuzluklar konusunda güven vermeyen iktidarların, Türkiye'yi böyle bir krizden derleyip, toparlayıp çıkarması mümkün değildir'' dedi.

Türk Telekom, Sabah-ATV'nin satışlarının aydınlığa kavuşturulması gerektiğine vurgu yaptı. RTÜK konusuna değinerek, başkanının görevde kalıp kalmayacağına ilişkin açıklama istedi.

Ayrıca Erdoğan'ın gerçekten, Ceyhan'da kurulacak rafinerinin ruhsatıyla ilgili 'Bizim Çalık grubuna biz orayı vereceğiz' demiş olup olmadığını? Demişse sorunun ne biçim bir soru olduğunu cevaplamasını istedi.

Dokunulmazlıkların kaldırılması meselesi

Yolsuzlukların önlenmesinin çaresinin dokunulmazlıkların kaldırılması olduğunu belirten Baykal, Başbakan Erdoğan'ın, ''sadece siyasetçilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması yetmez, bürokrasinin de dokunulmazlığını da kaldırılalım'' dediğini söyledi.  Baykal, ''Eğer bürokrasinin dokunulmazlığının da milletvekili dokunulmazlığı ile birlikte kaldırılması için bir tasarı hazırlarsanız, o tasarıya da destek vermek boynumuzun borcudur'' dedi.

Projenin anlamının muğlak olduğuna dair iddia

Başbakan Erdoğan'ın önerdiği, ''Kafkasya İstikrar Paktı'' projesinden sonra ortaya çıkan gelişmelere değinen Baykal, projenin ne anlam taşıdığının anlaşılamadığını iddia etti.