Müşterisinin kalbini kazanmak isteyen şirketler sponsorluk yarışına girdi

Müşterisinin kalbini kazanmak isteyen şirketler sponsorluk yarışına girdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Global ekonomide artan rekabet her geçen gün şirketleri daha da zorlarken önceden üretim odaklı olan şirket stratejileri yerini müşteri odaklı stratejilere bırakalı uzun zaman oldu. Pazarlamanın üretimden daha önemli hale geldiği günümüzde kitlelere en kolay ulaşma yollarından birinin sponsorluk olduğunun bilincine varan şirketler yaptıkları sponsorluk anlaşmalarıyla kendilerini tanıtıyor. Firmalar için ürün ve hizmetlerini satmak kadar tüketici ile duygusal bir bağ kurmak ve onların kalbini kazanmak da son derece önemli bir hal aldı. Bunun için de en etkili araçlarından biri olan sponsorluk faaliyetlerine son yıllarda daha çok ağırlık verilmeye başlandı. Gelişmiş ülkelerde uzun süre önce başlanan sponsorluk çalışmalarının önemi Türk firmaları tarafından da giderek daha fazla anlaşılıyor. Başta spor ve kültür olmak üzere çeşitli alanlarda gerçekleştirilen sponsorluklar için şirketler ciddi bütçeler ayırıyor. Sponsorluk çalışmalarında aslan payını hiç kuşkusuz spor, sporda ise futbol alıyor. Sporun spor olmaktan çıkıp 150 milyar dolarlık bir endüstri haline geldiği şu dönemde her ne kadar futbolun sponsorluklardaki ağırlığı yoğun bir şekilde hissedilse de diğer spor dallarının da gelirlerinde sponsorluk giderek daha büyük bir yer etmeye başladı. Özel sektör basketbol ve futbol hariç spora 24.7 milyon YTL kaynak aktardı Sporun bütün dallarında sponsorluğun çok büyük bir hızla geliştiğini belirten Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Spor Kuruluşları Daire Başkanı Nurettin Özen özel sektörün Türk sporuna yaptığı katkının da arttığını söyledi. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Sponsorluk Yönetmeliği kapsamında kendilerine gönderilen resmi verilere göre sponsorluk rakamının futbol ve basketbol hariç 17 Haziran 2008 tarihi itibariyle 24 milyon 751 bin 226 YTL olduğunu belirten Özen, 2008 yılı için bu rakamın tahmini olarak 30 milyon YTL'ye ulaşacağını ve bu rakamın temmuz başı itibariyle 19 milyon 914 bin 88 YTL'sinin gerçekleştiğini dile getirdi. Sporun şirketlere maddi ve diğer anlamlarda pek çok katkısı olduğunu söyleyen Nurettin Özen "Birçok kurum hedef kitleleriyle duygusal bağ kurmak, marka imajını pekiştirmek ve algısını korumak için uzun yıllar spora yatırım yaparken, verdikleri destekle sporun ve sporcunun gelişimine de ciddi katkı sağlıyorlar. Spora verdikleri destekle markaya sağladıkları katkının farkında olan firmalar sponsorluk çalışmalarını artırırken, bu durum spor sponsorluğu pazarında hızlı büyümeyi beraberinde getiriyor" dedi. Özen, sponsorluk pazarının en hızlı yükselen alanının spor olduğunu belirterek söyle devam etti: "Spor dünya sponsorluk harcamalarının yaklaşık yüzde 70'ini tek başına topluyor. Sport Business Associates'e göre küresel bazda spora ayrılan sponsorluk harcamaları toplamı 2002 yılında 24,4 milyar dolar civarında iken, bu rakam 2007 sonunda 37.4 milyar dolara düzeyinde gerçekleşti. Yine yapılan bir araştırmaya göre, 2001 ile 2002 yılları arasında reklam harcamaları yüzde 5'lik bir artış içinde olurken, sponsorluk harcamaları yüzde 12'lik bir artış gösteriyor. Dolayısıyla sponsorluk, diğer iletişim araçlarına göre daha hızla yükselen bir alan. Türkiye'ye bakacak olursak Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı 2006-2007 faaliyet dönemi sponsorluk gelirleri toplamını yaklaşık 9,6 milyon YTL olarak açıklamıştı." "Spor sponsorluğu şirketlerin satışlarını yüzde 40 artırıyor" Sponsorluğun şirketlerin bilinirliğine önemli katkı sağlamasının yanı sıra bir takım vergi avantajları da sunduğunu dile getiren Nurettin Özen, şunları söyledi: "Spora sponsorluk yapan gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olan herkes vergi avantajlarından yararlanabiliyor. Şöyle ki; federasyonlara, gençlik ve spor kulüplerine, sporculara, gençlik ve spor organizasyonları ve tesis yapımı ve bakımına yapılan sponsorluk harcamalarının amatör branşlarda tamamı, profesyonel branşlarda ise yüzde 50'si gelirden veya kazançtan indirilebiliyor. Ayrıca günümüzde markalar kendilerinin sponsorlukla farklı kılmaya çalışıyor. Kültürden sanata sosyal projelerden televizyon dizilerine kadar bunun pek yolu var ama spor bunların içinde en önemli yere sahip. Bunun en önemli sebebi sporun iletişim gücü. Spor sponsorluğuna yatırım yapan şirketlerin satışlarının bazen yüzde 30-40 arttığını biliyoruz." Borusan sponsorluk bütçesini ikiye çıkaracak Türkiye'de sponsorluk çalışmalarına önem veren şirketler arasında Borusan Holding ilk sıralarda yer alıyor. Sponsorluk çalışmaları için özellikle kültür sanat ve eğitime odaklandıklarını belirten Borusan Holding Kurumsal İletişim Müdürü Şule Yücebıyık, "Borusan bu toplumdan kazandığını, yine bu toplumla paylaşmayı temel bir ilke olarak benimsemiştir. Öncelikle işimizi iyi yaparak toplumumuza, ekonomimize ve hissedarlarımıza değer yaratmayı, çalışanlarımıza iyi bir iş ortamı sağlamayı, ülkemizin kaynaklarını israf etmemeyi, faaliyetlerimizi etik kurallar ve yasalar çerçevesinde sürdürmeyi amaçlıyoruz. Bunun ötesinde devletimizin kaynaklarının yetersiz kaldığı alanlarda toplumsal gelişimimize katkı sağlamak için çalışmayı da bir görev ve sosyal sorumluluğumuz olarak kabul ediyoruz" dedi. Bu yaklaşımdan hareket eden Borusan'ın, sosyal sorumluluk ve sponsorluk faaliyetlerini Borusan Kültür Sanat (BKS) ve Asım Kocabıyık Kültür Eğitim Vakfı çatıları altında sürdürdüğünü anlatan Yücebıyık, "Kültür sanat alanında özellikle klasik müziğe yoğunlaştığımızı söyleyebiliriz. Klasik müziğin ülkemizde daha fazla yaygınlaşması ve başta Avrupa olmak üzere dünya ile aramızdaki kültür köprüsü işlevini yerine getirmesi için çaba gösteriyoruz" diye konuştu. Şule Yücebıyık, Uluslararası İstanbul Müzik Festivali'nin ana sponsorluğunu sürdürdüklerini belirterek şöyle devam etti: "Müzik alanında ayrıca Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası'nın (BİFO) desteğiyle genç müzik yeteneklerine burs programımızı sürdürüyoruz. Bunun ötesinde Türkiye'nin kültürel ve tarihi değerlerini, son derece kaliteli basılmış kitaplarla tüm dünyaya tanıtan BKS bünyesindeki Ertuğ & Kocabıyık Yayınları'ndan bahsetmek gerekir. Bugüne kadar Yüksek Mimar Ahmet Ertuğ'un çektiği fotoğraflarla 16 kitap yayınlayan Ertuğ & Kocabıyık Yayınları ayrıca bu konularla ilgili yurtdışında sergiler düzenledi. Borusan olarak bu sergilere sponsorluk yaptık ve gelecekte de yapacağız. Geçen yıl Ertuğ&Kocabıyık Yayınları için hazırladığımız "Efes: Mimarisi, Anıtları, Heykelleri" isimli kitabın hazırlık aşamalarında, Mermer Ev'in 300 bin Euro'luk restorasyonunu üstlendik." Eğitim alanında yaptıkları destekler hakkında da bilgi veren Şule Yücebıyık, binlerce öğrenciye burs vermenin ötesinde pek çok okul ve kütüphane binasının da yapımını üstlendiklerini söyledi. Borusan Holding'in 2006 yılında yürürlüğe giren beş yıllık stratejik planı kapsamında sosyal sorumluluk ve sponsorluk çalışmaları için 25 milyon dolar bütçe ayırdığını ifade eden Yücebıyık "Ancak 2010'a kadar bu bütçe iki misline çıkacak gibi görünüyor" dedi. Akbank sadece sanata her yıl 15 milyon dolar yatırım yapıyıor Sponsorluk çalışmaları ile fark yaratan bir diğer kuruluş olan Akbank ise bu tür çalışmlarına ilk kez 1970 yılında ülkenin arkeolojik zenginliklerini yurt içinde ve dışında tanıtmak amacıyla "Türkiyemiz" dergisi ile başladı. Kültür ve sanata yaptığı katkılarla öne çıkan Akbank, bu yıl içinde İstanbul'a ünlü ressam Salvador Dali'nin getirilmesine destek olacak. İKSV İstanbul Film Festivali'nin de dört yıldır ana sponsoru olan Akbank, 2008 - 2011 yıllarında da Akbank, Contemporary Art İstanbul'un ana sponsoru. Boğaziçi Klasik Müzik Etkinlikleri'nin de 2006 yılından bu yana ana sponsoru olan şirket, Uluslararası İzmir Festivali'nin 2002'den bu yana festival destekçisi konumunda. Farklı konularda onlarca sergiye ve konsere sponsor olan Akbank aynı zamanda 2007 yılında 5'incisi düzenlenen Rock'n Coke festivalininilk yılından bu yana resmi bankası oldu. Ayrıca Akbank 27 Temmuz 2008 tarihinde gerçekleşecek Metallica konserine de sponsor. Akbank, Akbank Oda Orkestrası, Akbank Caz Festivali, Akbank Kısa Film Festivali ile de sanata olan desteğini sürdürüyor. Eğitim alanında da sponorlukları bulunan Akbank ayırca golf, tenis, binicilik gibi spor dallarında da sponsorluklar yürütüyor. Akbank'ın kültür sanat alanını desteklemek amacıyla kurulan Akbank Sanat bu yıl 15. yaşını kutluyor. 15 yılda yaklaşık 2 milyon izleyiciye ulaşan Akbank Sanat Merkezi, cazdan tiyatroya, sergiden konsere kadar yılda yaklaşık 700 gösteriye ev sahipliği yapıyor. Akbank sadece sanata her yıl 15 milyon dolar yatırım yapıyor. Akbank, yaptığı sponsorluk ve aktiviteler ile sadece bir finans kuruluşu olarak değil, müşteri ve çalışanlarının sosyal hayatında da yer alan bir kurum olmayı hedefliyor. Ülker'in spora verdiği destek 38 milyon doları buluyor Sponsorluk çalışmaları ile dikkat çeken bir diğer şirket olan Ülker de kurulduğu 1944 yılından beri sosyal sorumluluk projelerine imza atıyor. Ülker Kurumsal İletişim Müdürü Zuhal Şeker Ülker Şirketler Topluluğu'nun çağdaş sponsorluk anlayışını Türk sporun da yerleştirdiğini belirterek "Sporun gelişimine önemli katkılar sağlayan Ülker, sadece profesyonel spor faaliyetlerini değil, yeni sporcular yetiştirilmesine olanak tanıyan altyapı çalışmalarını ve toplumda spor yapma alışkanlığının yerleştirilmesine yönelik projeleri de destekliyor. Ülker, futbol ve basketbol başta olmak üzere, Türk sporunun değişik dallarına olan desteği 38 milyon doları buluyor" dedi. Son olarak Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile beş yıllık ana sponsorluk sözleşmesi imzaladıkları dile getiren Şeker, Ülker'in bunun yanı sıra, Cola Turka markası ile Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor kulüplerine, altyapıları da dahil olmak üzere destek verdiğini söyledi. Markaları ve ürün grupları ile gençlerle ve çocuklarla daima iç içe olan Ülker'in, sadece üst düzey futbola değil Türk sporunun geleceği olan gençlere ve çocuklara yönelik projelere de destek verdiğini anlatan Şeker şunları kaydetti: "Bunların başında da spor yapma alışkanlığının kazandırılmasına yönelik futbol odaklı faaliyetleri içine alan HerkesİçinFutbol-Grassroots projeleri geliyor. İmzaladığı sponsorluk anlaşması gereği Ülker, UEFA'nın üye federasyonlara önerdiği HerkesİçinFutbol projelerini TFF ile birlikte yürütüyor. İlki Aralık 2007'de TFF'nin Beylerbeyi Tesisleri'nde hayata geçirilen Grassroots-HerkesİçinFutbol Merkezi'ni sırasıyla Adana ve Trabzon'da açılan merkezler takip etti. 6-12 yaş arasında dileyen her çocuğun hiçbir ücret ödemeden kayıt olabildiği merkezde dörder haftalık dönemlerde çevre bilinci, fair play, futbol oyun kuralları ve dengeli beslenme eğitimleri veriliyor." Ülker üç köye 470 bin dolar destek oldu Zuhal Şeker, Ülker'in sporla bütünleşmesinin ve bugün spora en büyük desteği veren marka olmasının ilk adımı basketbolla atıldığını belirterek "1975 yılında kurulan Ülkerspor Kulübü'den sonra Ülker, basketboldaki yatırımını üç büyük takıma sponsor olarak genişletti. Ülker, halen Beşiktaş Cola Turka, Fenerbahçe Ülker, Galatasaray Cafe Crown takımlarına destek veriyor" dedi. Ülker'in, spora verdiği desteğin büyük bölümünü oluşturan basketbolda sadece profesyonel takımlara değil, çocuklara ve gençlere yönelik aktivitelerle altyapıya da destek olduğunu belirten Şeker, "2005 yılında İçim markası ile hayata geçirilen İçim Basketbol Minikler şenliği 2007'de Türkiye Basketbol Federasyonu ile işbirliği içerisinde Ülker Basketbol Minikler Şenliği ismi ile düzenlendi" diye konuştu. Çocuklara yönelik başka sponsorluk çalışmaları da olduğunu dile getiren Şeker, bunlardan bazılarının film gösterimi, Partykids Kids Sponsorluğu olduğunu aktardı. Şeker, çevre konusunda da son derece duyarlı olduklarını belirterek, şunları söyledi: "Yıldız Holding, TEMA Vakfı'nı, ilk gününden bu yana destekliyor. Vakfın kırsal kalkınmaya yönelik "El Koyun Projesi"ni ilk destekleyen kurumlardan biri olan Ülker, proje kapsamında üç köyü sahiplendi. Üç köyün kalkınması için 470 bin dolarlık destek sağlandı. Bu projeler, 2009 yılına kadar devam edecek. " Zuhal Şeker, sponsorluk çalışmalarının markalarımızın bilinirliklerini artırma ve hedef kitlesiyle doğrudan iletişim kurabilme konusunda kendilerine katkı sağladığını belirterek "Bu projeler sayesinde, ürünlerimizi attırma ve vaat ettiği duyguyu yaşatma imkanımız oluyor. Sponsorluklarımız, topluma fayda sağlayan projelerle, hedef kitle ve kamuoyuyla kurulan duygusal bağın geliştirilmesine de fayda sağlıyor" dedi. Boyner sosyo-ekonomik projelere odaklanıyor Boyner Holding de aralarında Altınyıldız, Network, Fabrika, Que, Arzu Kaprol, Back-Up, Dr. Back-Up, Beymen, Divarese, T-box ve Boyner Büyük Mağazacılık'ın da bulunduğu çeşitli şirket ve markaları ile bugüne kadar farklı alanlarda gerçekleştirdiği sponsorluk biçimleri ile sosyal sorumluluk projelerinde yer aldı. Boyner Holding Kurumsal Sosyal Sorumluluk Yöneticisi Aysun Sayın bugüne kadar grup şirketlerinin ağırlıklı destekleri sivil toplum kuruluşları işbirliği ile özellikle kadının sosyo-ekonomik konumunu yükseltmeyi hedefleyen, gençlerin gelişim ve demokratik katılımını ve kültür-sanat etkinlikleri destekleyen projelerden oluştuğunu söyledi. Bu projeler içinde toplumsal farkındalık yaratmaya yönelik Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü ve Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği işbirliğinde yürütülen Kadına Karşı Şiddetin önlenmesi ile ilgili projede Altınyıldız ve Boyner Büyük Mağazacılık'ın yer aldığını kaydeden Sayın, "Ayrıca Boyner Büyük Mağazacılık ve Beymen, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği tarafından yürütülen Kadın Fonu'na dört yıl süreyle sponsor oldu ve dolayısıyla Türkiye'de kadın sivil toplum kuruluşlarının kadının konumunu yükseltmeye yönelik çalışmalarına proje bazlı destek verdi" dedi. Lokman Hekim Vakfı'nı desteklediklerini ve kendi müşterilerini Vakıf ile ilgili bilgilendirerek onların da bireysel desteklerini Vakfa yönlendirdiklerini dile getiren Sayın, şöyle devam etti: "AÇEV, ÇYDD ve TEMA gibi kurumlara satış noktalarımız üzerinden ürün satış desteği veriyoruz. Bu çalışmaların bütçeleri ise projeye bağlı olarak değişiyor. Aynı zamanda Boyner Holding olarak kuruluşunda da yer aldığımız Özel Sektör Gönüllüleri Derneği ile ortak projeler geliştiriyor ve derneğin faaliyetlerinde yönetim kurulu düzeyinde yer alıyoruz. Boyner Holding olarak, Kurumsal Sosyal Sorumluluk çalışmalarımızı, çalışanlarımızı da Boyner Grubu Gönüllüleri Programı aracılığı ile koordine ediyoruz." Grup şirketlerinin gönüllü olarak toplumsal ve çevresel konuları kendi operasyonlarının bir parçası olarak el aldıklarını söyleyen Sayın, "Bu bağlamda hem çalışanları ile olan etkileşimlerini hem de bütün paydaşlarıyla olan işbirliklerini bu çerçevede değerlendiriyorlar" diye konuştu. Petrol Ofisi motor sporlarına destek veriyor Petrol Ofisi de son yıllarda yaptığı sponsorluk çalışmaları ile dikkat çekiyor. Petrol Ofisi Kurumsal İletişim Uzmanı Selin Çınar, 2006 yılından itibaren geleceğin Formula 1 pilotlarını yetiştirmek amacıyla TOSFED işbirliğiyle başlattıkları 25 Küçük Adam Projesi'ne destek verdiklerini belirterek "Bu kapsamda 8-9 yaşlarındaki 50 küçük adaydan pratik eğitim ve fiziksel testler sonucunda seçilen 25 yetenekli çocuk, Türkiye Karting Şampiyonasında yarışıyor" dedi. Çınar, Petrol Ofisi'nin, 2004 yılından bu yana ise A Milli Futbol Takımı, Milli Futbol takımlarının 'Resmi Sponsoru' olarak Türk futboluna destek verdiğini ifade ederek "Petrol Ofisi, bu sponsorlukla Türk futbolunun geleceğine katkıda bulunmayı ve bu büyük işbirliğinin yaratacağı sinerjinin takımı yeni başarılara götürmesini hedeflemektedir. Petrol Ofisi, ayrıca Türkiye'de motor sporlarının dünya klasmanında gelişmesi ve Türk pilotlarının yetiştirilmesi adına önemli bir misyon üstlenerek, üç yıldır Formula 1 Petrol Ofisi Türkiye Grand Prix" projesinin isim sponsorluğunu yürütmektedir. Petrol Ofisi bu projeyi anı zamanda sosyal sorumluluk olarak konumlandırmakta, böylece tüm dünyada 3 milyar Formula 1 izleyicisine İstanbul markasını ve Türkiye'yi tanıtmayı amaçlamaktadır" diye konuştu. Garanti hem sanatta hem sporda aktif Garanti Bankası başta kültür sanat ve spor olmak üzere çevre, eğitim gibi bireyin ve toplumun vizyonunu geliştiren alanlarda destekler veriyor. Türkiye'de caz müziğinin tanıtımına ve gelişmesine destek olmaya Garanti Caz Yeşili sloganıyla devam eden Garanti, sadece festivale değil, aynı zamanda çeşitli caz konserlerine, caz sanatçılarının albümlerine ve caz programlarına sponsorluk yapıyor. Platform Garanti Güncel Sanat Merkezi ile de sanatçı dosyaları, uluslararası güncel sanat dergileri ve DVD'lerden oluşan 6 bin 500 yayını içeren bir arşive sahip olan Garanti, ayrıca İstanbul Modern Sanat Müzesi, Paris Centre Georges Pompidou ile gerçekleştirdiği üç yıllık işbirliği ile Genç İstanbul Modern başlıklı bir eğitim programı dizisini hayata geçirdi. Spor alanında ise basketbola verdiği destek kapsamında, Amerikan Ulusal Basketbol Ligi NBA'in iki yıl boyunca Türkiye'de yapacağı etkinliklerin ana sponsoru olan Garanti, Türkiye Basketbol Federasyonu ile imzaladığı anlaşmayla A Milli Erkek Basketbol Takımı ve 12 Dev Adam Basketbol Okulları projesinden sonra, A Milli Bayan Basketbol Takımı'nın da ana sponsorluğunu üstlendi. Garanti Bankası ayrıca Türk Milli Futbol Takımı'nın da ana sponsorları arasında yer alıyor. Banka ayrıca "Öğretmenin Sınırı Yok" adını ve 15 milyon YTL'lik kaynak ayırdığı proje ile öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimine yönelik eğitim faaliyetleri düzenlemek üzere Milli Eğitim Bakanlığı'yla (MEB) beş yıllık bir sözleşme imzaladı. Eczacıbaşı öncü kuruluşlar arasında Sponsorluk çalışmaları ile adından sıkça söz ettiren şirketlerden biri de Eczacıbaşı Holding. Eczacıbaşı Topluluğu, kurulduğu 1942 yılından itibaren kültür, sanat, eğitim, bilim ve spor alanlarında toplumsal yaşamın gelişmesine katkıda bulunuyor. İKSV'nin Dr. Nejat F. Eczacıbaşı öncülüğünde kuruluşundan bu yana Uluslararası İstanbul Müzik Festivali'ni destekleyen, son on yıldır ise Festival Sponsorluğu'nu üstlenen Eczacıbaşı Topluluğu, 2006 yılından başlayarak İKSV'nin "Öncü Sponsoru" oldu. Eczacıbaşı Topluluğu, Müzik, Film, Tiyatro, Caz Festivallerini ve Bienali de kapsayan "Öncü Sponsorluk" yapısı ile daha geniş bir sanatsever çevre ile buluşmayı ve desteğini yaygınlaştırmayı hedefliyor. Eczacıbaşı Topluluğu'nun kültür ve sanat alanındaki diğer etkinlikleri İstanbul Modern Sanat Müzesi, İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı, Eczacıbaşı Sanal Müzesi ve VitrA Sanat Atölyesi'nde yürütülüyor. Eczacıbaşı spor alanında da önemli çalışmalar yapıyor. Eczacıbaşı Spor Kulübü'nü kuran şirket kulüp bünyesinde bulunan bay-bayan voleybol, erkek basketbol, masa tenisi ve satranç takımlarına destek veriyor. Avea sporla öne çıkıyor GSM operatörü Avea daha çok spora yaptığı destek ile gündeme geliyor. Beş yıl önce Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, ve Trabzonspor'a aynı anda sponsor olarak bir ilke imza atan şirket futbolun gelişimine katkıda bulunmak amacıyla dört büyük takımın sponsorluğunu bugün de sürdürüyor. Avea aynı zamanda golf alanında uluslararası çapta ilk sponsorluğu olan Avea-Kempinski Pro-Am Golf Turnuvası'nın birincisini bu yılın Ocak ayında, Antalya Golf Kulübü'nde gerçekleştirdi. Eğitim alanında da çalışmaları olan şirket 100 okula bilişim sınıfı kurdu. Futbola olan ilgi Bankasya'nın da gözünden kaçmadı. Bankaysa, geçtiğimiz aylarda yaptığı anlaşma ile Türkiye 1. Ligi'nin sponsoru oldu. Futbol dışındaki diğer sporların da her geçen gün daha çok kişi tarafından izlenmesi Aroma'yı harekete geçirdi. Aroma, Bayan ve Erkek Ligleri sponsorluğu sonrası A Milli Erkek Voleybol Takımı'na da sponsor oldu.