“Özel sektör- kamu iş birliği döngüsel ekonomiyi hızlandıracak”
Geçtiğimiz hafta düzenlenen III. Türkiye Döngüsel Ekonomi Haftası kapsamında İstanbul’a gelen Ethica CEO’su Paula Fontell Türkiye’nin döngüsel ekonomi farkındalığının diğer ülkelere göre yüksek olduğunu söyledi.
Geçtiğimiz hafta düzenlenen III. Türkiye Döngüsel Ekonomi Haftası kapsamında İstanbul’a gelen Ethica CEO’su Paula Fontell Türkiye’nin döngüsel ekonomi farkındalığının diğer ülkelere göre yüksek olduğunu söyledi.Fontell, “Döngüsel ekonomi açısından Türkiye ve AB’nin iyi bir iş birliği deneyimi olabileceğini düşünüyorum” diye konuştu.
*Ethica CEO’su Paula Fontell
Ethica olarak yaptıkları işlerden bahseden Paula Fontell şu ifadeleri kullandı: “Şirket stratejilerine döngüsel ekonomi nasıl entegre edebileceklerini ve bütün süreçlerde aslında döngüselleşmeyi nasıl sağlayabileceklerini anlatmaya destek veriyoruz. İkinci grup hizmetimiz aslında şirketlerin döngüsel ürünler ve döngüsel hizmetler üretebilmeleri için sunduğumuz hizmetler. Burada özellikle şirketlerin araştırma, geliştirme ekipleri ile birlikte çalışarak döngüsel tasarım ağını nasıl kullanabileceklerini özellikle çoklu ve uzun süreli kullanım doğrultusunda sürdürülebilir malzemelerin kullanımı doğrultusunda nasıl süreci kendi hizmetlerine, ürünlerine entegre edebileceklerini anlatıyoruz. Genel olarak bu çalışma şirketlerde döngüsel ekonomi prensipleri ile geliştirilmiş yeni bir ürünün çıkmasını sağlıyor. Üçüncü grup hizmet de aslında bir şirketin bir döngüsel ürün veya hizmet üretmesi bazen daha kolayken aslında tamamen döngüselleşmesi daha kapsamlı bir süreci alabiliyor yani burada da kurum kültürünün geliştirilmesinden bütün üretimsel süreçlerine bütün proseslere kadar döngüselleşebilmesi için de onlar ile birlikte çalışıyoruz. Buna da döngüsel işletme diyoruz. Şirketler ile birebir yaptığımız bu çalışmaların yanı sıra aslında Finlandiya’nın çevre bakanlığı ile birlikte yürüttüğümüz ulusal döngüsel tasarım programını uygulamak bu program kapsamında 50 şirketle birlikte çalışıyoruz. Ve aslında bu şu an Finlandiya da uyguladıkları ulusal programı düşünerek bir gelecek vizyonu çizdi. Farklı ülkelerde özellikle yerel ortaklarla birlikte farklı sektörlerden şirketleri dahil eden ortak programlar ve ortaklıklar geliştirmek istiyoruz. Bu Türkiye döngüsel ekonomi haftasına katılmamız ve Türkiye’de olmamın sebebi de bu.”
“Bütüncül hareket eden ülkeler kazanacak”
“Birçok ülke aslında hemen hemen bütün ülkeler döngüsel ekonomiye malzeme akışı bakış açısı ile çalışmaya başladı” diyen Ethica CEO’su Fontell sözlerini şöyle sürdürdü: “Bence asıl daha başarılı olacak ülkeler özellikle özel sektör kamu iş birliğini güçlendirecek bir vizyonla döngüsel ekonomiye yaklaşacak olanlar burada rolü olan çok çeşitli aktör var. İnovasyon geliştiriciler, girişimciler, iş dünyası, kamu gerçekten bütüncül bir hareketle bu süreci hızlandıran ülkeler başarılı olacaktır. Aslında Türkiye’nin burada gördüğü tartışmalarda döngüsel ekonomiye geçişi beni pozitif bir şekil de şaşırttı, olumlu bir yön de şaşırttı. Çünkü her ne kadar bu yalnızca 3. Döngüsel ekonomi haftası olsada burada çok yoğun bir şekilde yenilik, inovasyon, döngüsel iş modelleri, konuşuldu. Birçok ülkenin aslında temel düzeyde döngüsel ekonomi farkındalığı yaratması bundan çok daha uzun zaman alabiliyor. Burada da başından beri iki gündür çok yoğun bir şekilde vurgulandığı gibi aslında iş birlikleri önerim olacak çünkü farklı kurumlarda, farklı ülkelerde çok önemli deneyimler var ve bazen yani süreci hızlandırmak için o deneyimlerin bir araya gelmesini ihtiyaçlar ve deneyimlerin buluşarak aslında o bebek adımları atmadan ilerlenmesini çok öneriyorum. Bu doğrultuda da tabii Avrupa birliğinde çok önemli mevzuat değişiklikleri söz konusu ve bunlar hepimizi bütün değerleri etkileyecek bu noktada hem Avrupa birliği hem Türkiye’nin masaya birlikte oturarak bu mevzuat değişikliklerin aslında üretim ve tüketimi aslında nasıl etkileyeceğini birlikte karar verip ilerlemesi gerekiyor. Aslında bu biraz önce bahsettiğimiz Avrupa birliğinde ki gelişmekte olan döngüsel ekonomi mevuzatında iş birliği birlikte çalışma noktasında iyi bir örnek paylaşmak istiyorum. Sürdürülebilir ürünler için eko tasarım direktifi çalışılırken Avrupa birliği ve Türkiye bir araya gelip bu direktifi birlikte tartışmış ve görüşmüşleri. Bu çok önemli bir deneyim sağlamıştı ve bu direktifte ki iş birliğini döngüsel ekonomi açısından da iyi bir iş birliği deneyimi olabileceğini düşünüyorum. Son olarak bu iş birliklerinin devam etmesi ve uzun soluklu olmasını gerçekten çok istiyorum ve ortak kalkınma programlarını hayata geçirilmeyi umut ediyorum.”
“12 yıl sonra Karbon-nötr ülke olacağız”
BioEkonomi için Küresel Fırsatlar Lideri Werner Merzeder de, “Biz Finlandiyalı insanlar aslında doğayı çok seviyoruz. Yani bu genlerimizde var, doğa ile ilişkimiz. O yüzden ve dünyada ki sıralamalara baktığımızda en sürdürülebilir ülke, en temiz hava gibi sıralamalarda üst sıralarda çıkıyoruz ancak bu kişisel ve toplumsal kültürün yanı sıra biz sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi ile ilişkili yol haritalarımızı, ulusal yol haritalarımızı , plastik eylem planımızı uzun süredir çalışıyoruz. Diğer ülkelere oranla aslında karbon nötr ülke hedefimiz çok daha kısa yaklaşık 12-13 yıl 2035 yılında biz karbon nötr ülke olma hedefini koyduk. Bu doğrultuda ciddi azaltma hedeflerimiz var. Çok yoğun bir çalışma gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu. 14 farklı sektör endüstri karbon nötr ülke olma hedefinde kendi sektörel eylem planlarını hazırladıklarını aktaran Merzeder, “Türkiye’nin iyi bir noktada olduğunu düşünüyorum ama gerçekten önünde de uzun bir yol var. Sadece Türkiye’nin değil hepimizin önünde uzun bir yol var. Ulaşılması gereken hedef çok yüksek bir yandan da Avrupa Birliği’nin getirdiği beklentiler Türkiye ihracatına çok ciddi bir baskı yapıyor ama bu baskıda hızlanmasına sebep oluyor yeşil dönüşümün. Yani bu süreci birlikte uzun bir süreç olsada ilerletiyor olacağız" dedi.