Özel yatırım şirketlerinin marka ilgisi gelecek 5 yıla damgasını vurur

Özel yatırım şirketlerinin marka ilgisi gelecek 5 yıla damgasını vurur

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Dev firmalar için üretim sağlayan 103 yıllık, 12 milyar dolar cirosuyla 40 ülkede 80 ofisi bulunan Li&Fung Grup'un Yönetici Direktörü William Fung, markalar ve çok katlı mağazalar arasında konsolidasyonun gelecek 5 yılda hızlanacağını söyledi. William Fung, markalara ciddi nakit akışı sağlayan private equity (özel yatırım sermayesi) şirketlerinin alımlarını sürdüreceğini anlatarak, "Özel yatırım sermayeleri bir markayı alıyor, farklı bir perspektif kazandırıyor. Dünyadaki diğer trend de bu. Nakit akışı yönetimiyle ilgili büyük değişiklikler yaratıyor. Bunlar bir model yaratmaya çalışıyorlar. Bir standart oluşturuyorlar. ABD'de ne kadar çok şirket el değiştirdi, bir bakın. Ve bu daha bir şey değil; 4-5 yılda daha çok artacak. Şirket sahipleri bu alana daha iyi bakmalı" dedi. ABD'de başlayan birleşmelerin Avrupa ve Japonya'ya da sıçrayabileceğine dikkat çeken Fung, "Toptan satış yapan kişi artık perekanedeciye satamıyor. Artık çok katlı mağazalarda satılan markaların kendisi perakendeye başladı. Artık satabilecekleri kanallar daraldığı için kendi kanallarını oluşturuyorlar. Tommy Hilfiger, Esprit ne kadar perakende ne kadar toptan yapalım diye denge kurmaya çalışıyorlar" diye konuştu. Türkiye Giyim Sanayicieri Derneği (TGSD) ve Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası'nın (TÜTSİS) bu yıl ilkini düzenlediği konferans ve sergi etkinliği Bridges of Fashion İstanbul (İstanbul Moda Köprüsü), dünyanın en büyük üretici ve satın alma ofislerini Türkiye'deki sektör ile buluşturdu. Dün başlayan, Türkiye'den ve dünyadan yaklaşık bin kişinin katıldığı etkinlikte konuşan William Fung, dünyada değişen trendleri anlattı. Moda-fiyat arenasıyla karşı karşıya olunduğunu belirten Fung, şunları söyledi: "Gelecek 3 yılda paralel bir gelişme olacak. Fiyat ve değere fazla odaklanıldı. Hızlı modaya odaklanan ya da moda yaratan firmalarla karşılaşıyoruz. İndirim yapan; Tesco'da Carrefour'da satış yapan şirketler var. Gelecekte hepsine ihtiyacımız var. Hem modayı hem de değeri sunmalıyız." Tüketicinin geçmişte sadece ürüne ve fiyatına baktığını dile getiren Fung, tüketicinin artık üretim koşulları, çocuk işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı gibi sosyal uyuma, ürünlerin insan ağlığına zararlı olmaması konusuna ve üretimde çevreye saygı uyumuna büyük önem verdiğini söyledi. Çin düşündüğünüz kadar güçlü ve yenilmez bir rakip değil Hazır giyim üretiminin Çin'de üretimin çok fazla artmasıyla paralelize olduğunu, ancak Çin'in kendi problemlerine dikkat çeken ilk şirket olduklarını vurgulayan Fung şöyle konuştu: "1979'a kadar dünyada Çin kayıptı. Ortada yoktu. Sonra yeniden dünyaya katılınca bir anda çok üretime başladılar. Elerinde olan tek kaynak işgücüydü. Ama artık Çin'in sahil şeridindeki fabrikaların iç bölgelere taşınması söz konsu. Ekonomik ve siyasi problemler var. Sahil kesimi büyük göç aldı. Gelir dağılımında eşitsizlik oldu. Bu İstanbul ve Güneydoğu Anadolu bölgesi arasındaki farklar gibi. Çin'de insanlar daha zengin olduğunda yüksek enflasyon ortaya çıktı. Yüzde 7. Çin sahilde üretim yaptığı için dengesiz ve daha az rekabet edebilir hale geldi. Çin'in artık rekabet erdilemez bir üretim alanı olmadığını anlayan şirketler Vietnam'a, Hindistan'a yatırım yapmaya başladı." Bir tane değil binlerce Çin olduğuna iyaret eden Fung, "Çin düşündüğünüz kadar güçlü değil. Tahmin ettiğiniz kadar yenilmez bir rakip değil. Sahildeki Çin rekabette zorlanıyor ama artık sahilden içeriye doğru bir göç süz konusu. Türkiye'de de olması gereken de bu; üretim içeriye doğru, Anadolu'la doğru kaymalı" dedi. TGSD Başkanı Ahmet Nakkaş Türkiye 100 milyon dolarlık tekstil ve hazır giyim ihracatı yapabilir TGSD Başkanı Ahmet Nakkaş Türk tekstil ve hazır giyim sektörünün 23 milyar doları ihracat olmak üzere 35 milyar dolar iç ekonomik büyüklüğe sahip olduğunu belirterek "Dünyla ticaretimden aldığı yüzde 5.2 payla ülkemizin önde gelen global sektörü konumundadır. Bu bayşarı 25 yıl ibi kısa bir zamanda tasanıldı. 12 trilyon dolar olan dünya ticareti 2020'de 32 triyon dolara çıkacak. 2023 ylında dünya ticaretindeki yerimizi korumamız durumunda sektörümüzün ihracatı 100 milyar doları bulacaktır" diye konuştu. HUGO Boss Türkiye CEO'su Sezai Kaya, Harekete geçenlerin önünde muazzam fırsatlar olacak HUGO Boss Türkiye CEO'su Sezai Kaya, 125 ülkenin bu sektörde ihracat yaptığını ve yüzde 50 kapasite fazlası olduğuna değinerek, "Arz fazlası önümüzdeki yıllarda konsolidasyonla eriyecek. Bu sektöre girmek de çıkmak da kolay. Kalkınmada istihdam çok önemli" dedi. Sektörün sürekli ucuzun arayışı içinde olduğunu belirten Kaya, "Önemli bir değişim yaşanıyor. Harekete geçenlerin önünde muazzam fırsatlar olacak. Dönüşümün içinde yer alıp dalganın üstünde kalırsak bu inanılmaz olacak. Gelecek 5-10 yıla bakarsak, acentaların rolü azalacak. İthalatçıların sayısında azalma yaşanacak. Merkezi dağıtım yerine, bölgesel dağıtıma önem verecek. Ülke değil fabrika tercihleri yapılacak. Daha az sayıda network firması hakim konuma gelecek" diye konuştu. Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası Halit Narin Tekstil ve konfeksiyon birbirinden ayrılamaz Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası Halit Narin kongrenin açılışında yaptığı konuşmada yıllar önce temeli atılırken tekstil sektörü için "yapılamaz, edilemez" dendiğini belirterek bugün gelinen nokta tekstilin Türkiye'nin medarı iftiharı olduğunu söyledi. "Biz senelerdir tekstil ve konfeksiyon sektörünün 40-50 milyar dolarlık potansiyeli var dedik. O zaman Türkiye'nin ihracatı 7-8 milyar dolar bile değildi" diyen Narin, şimdilerde ise 100 milyar dolarlık tekstil ve konfeksiyon ihracatından bahsedildiğini dile getirdi. Türkiye'de ilk önce tekstilin kurulduğunu arkasından konfeksiyonun geldiğini son aşamada ise moda ve marka yaratıldığını dile getiren Narin şöyle devam etti: "Tekstil olmazsa konfeksiyon gelişemez o zaman moda ve marka da yaratamazsınız. Bir birine bağlı olan zincirin hiç bir halkasını koparmamalıyız" dedi. Narin, bazı çalkantılardan dolayı Türkiye'nin tekstil ve konfeksiyon sanayi çok büyük yaralar aldığını vurgulayarak "Yanlış ithalat politikaları 2 milyon insan işsiz bırakıldı. Bu insanları işsiz bırakarak ithalatçının cebine koyduğu karla ülkemize refah getiremeyiz. Zenginliği yayan bir yapımız olmalı. Zenginler listesine giren Türkler artarken gelir dağılımı da bozuluyor" diye konuştu. Narin, pazara hakim bir konfeksiyon ve tekstil sektörü yaratılması gerektiğini sözlerine ekledi. İSO Başkanı Tanıl Küçük Küçük: Büyük denizlere açılmak için büyük denizlere ihtiyaç var İSO Başkanı Tanıl Küçük tekstil ve hazır giyimin hem Türkiye hem de İstanbul ekonomisi için özel bir önem taşdığını söyledi. İmalat sanayi için de yüzde 21.7 payla en çok payı bu sektörlerin aldığını söyleyen Küçük, "Türkiye genelinde imalat sanayi içinde yüzde 40 paya sahip. Bu yüzden tekstil ve konfeksiyon asla göz ardı edilemez. Türkiye bu alanda çok büyük yatırımlar yaptı. Eğitimli iş gücü var. sıkıntılar olabilir ama bunu aşacak gücümüz var.Sektör yeniden yapılanacak değişim ve dönüşüm yaşayacaktır. Bütün mesele bu dönüşümü iyi yönetmektir" dedi. Küçük, Türkiye'nin yüksek kaliteyi hedeflemesi gerektiğne işaret ederek "Bunu yapmak inovasyondan geçiyor. Ar-Ge ve tasarıma ağırlık verilmeli. Büyük denizlere açılmak için büyük denizlere ihtiyaç var. Bu konferans güçlerin birleştirilmesi için önemli bir adımdır" diye konuştu. Marks&Spencer (M&S) temsilcisi Sylvie Dayı Türkiye paranın karşılığını veriyor, bu bizim için çok önemli Açılış konuşmalarının ardından "Tedarik Dünyası'na Bakış" isimli bir oturum gerçekleştirildi. Söz konusu oturumda konuşan Marks&Spencer (M&S) temsilcisi Sylvie Dayı, M&S olarak 450 milyon poundluk bir alım yaptıklarını belirten bunun yüzde 29'unun Türkiye'den yaptıklarını söyledi. "Ben bu ülkeden ve bu ülkedeki tekstilden çok hoşlanıyorum" diye Dayı, Türkiye'nin zor zamanlar geçirmesine rağmen tekstil ve hazır giyimde çok iyi bir noktaya geldiğini söyledi. Türkiye'deki tedarikçilerin çok güçlü olduğunu söyleyen Dayı, "Bizim M&S olarak bazı ilkelerimiz var. hızlı ve esnek olmak ve bir ürünün onun için ödenen paranın karşılığını vermesi. Ürünün maliyetinden daha önemli olan müşterinin eline ne geçtiği. Bu aradğımız özelliklerin yüzde 99'unu Türkiye'de buluyoruz" dedi. Türkiye'nin sektörde en üst seviyeye geldiğini belirten Dayı, dikey bir tedarik zincirinin olmasının Türkiye'nin en büyük avantajı olduğunu kaydetti. Bu bölgenin kendileri için büyüme bölgesi olduğunu ve buraya odaklandıklarını belirten Dayı, "Türkiye paranın karşılığını veriyor. Bu bizim için çok önemli" diye konuştu. Tesco Global Direktörü Christophe Roussel Ucuz ve güvenilir perakendecilere ihtiyaç var Tesco Global Direktörü Christophe Roussel, Tesco olarak başarılarının temelinde yatan şeyin müşterilerini dinlemek olduğunu söyledi. İnsanların artık hayatlarının daha zor olduğunu belirten Roussel yaptıkları araştırmalara göre müşterilerinin yüzde 70'inin gıda dışı ürünlere daha az para harcamak istediklerini dile getirdi. Bu yüzden insanların artık daha ucuz ama aynı zamanda güvenilir perakendecilere ihtiyaç duyduğunu belirten Roussel, bunun için tedarik yönetimini çok iyi yönetmek gerektiğini kaydetti. H&M Üretim Müdürü Karl Gunner Fagerlin, Türkiye'de büyüyeceğiz H&M Üretim Müdürü Karl Gunner Fagerlin, dünyada hızın her geçen gün daha fazla önem arz ettiğini belirterek, bu konuda Türkiye'nin çok iyi bir noktada olduğunu söyledi. Türkiye'den aldıkları ürünlerin yüzde 69'unun yedi haftadan daha az sürede teslim edildiğini kaydeden Fagerlin "Bu bizim açımızdan çok önemli bir nokta" dedi. H&M'in global olarak büyüdüğünü dile getiren Fagerlin, "Doğal olarak Avrupa'da da Türkiye'de de büyüyeceğiz" diye konuştu. Fegerlin, Türkiye'de mağazalaşma düşünceleri olduğunu da ifade ederek "Türkiye'deki modayı Çin'e, Çin'deki modayı Türkiye'ye nasıl taşırız bunun çalışmaları içindeyiz" dedi. Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin Doğu'da alt yapı olsa Ürdün'e gitmezdim Tekstilin dünyadaki en global sektör olduğunu belirten Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin "Globalleşme süreci içine üretim de globalleşiyor. Eskiden ABD önemli bir ihracat pazarımızken şimdi oraya fiyat tutturamıyoruz. Bu yüzden Ürdün'e yatırım yaptım. Bin 500 çalışanım var. bunların çoğu Bangladeşli. Bunların ne dilleri ne dediklerini anlıyorum. Türkiye'nin doğusunda güneydoğusunda 50 dolara muhtaç insanlar var. 100 dolar geliri olsa terör de biter doğuda bu paralara çalışabilecek insanlar var ama devlet bunun alt yapısını kurmadığı için biz Türkiye'de yapamadığımız üretimi Ürdün'de yapıyoruz" diye konuştu. Kimler katıldı? William Fung, Li&Fung, Grup Yönetici Direktörü Christophe Rousell, Tesco Global Tedarik Direktörü K. G. Fagerlin, H&M Üretim Müdürü Nick Jones, M&S Global Tedarik Direktörü William Lakin, Euratex Genel Sekreteri Stephen Lamar, Amerikan Hazır Giyim ve Ayakkabı Derneği Genel Başkan Yardımcısı Ken Watson, Industry Forum Services Yönetici Direktörü Thomas Fahnemann, Lnzing Başkanı Daniel Harari, Lectra SA CEO'su Krishan Hundal, M&S Giyim Teknolojileri Müdürü Morio Boselli, İtalya Ulusal Moda Odası Başkanı Marci Zaroff, Under The Company Kuruçu Başkanı Pamela Golbin, Paris Moda ve Tekstil Müzesi Küratörü Armando Branchini, Altagamma Genel Koordinatörü Luca Donnini, Max Mara Başkan Yardımcısı Liesebth in t Hout, Amsterdam Moda Enstitüsü Dekanı Georgianna Appignani, Moda Teknoloji Enstitüsü New York