Petrol sevkıyatı devam ediyor

ANKARA - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Enerji Verimliliğinde Yeni Teşvik ve Uygulamalar konulu toplantının ardından basın mensuplarının gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtladı.

Uzanlar'ın Türkiye aleyhine Stockholm'de yaptıkları tazminat başvurusuna ilişkin soru üzerine Yıldız, Uzanlar'ın açtığı 4 büyük tahkim davasını Türkiye'nin kazandığını anımsattı. Stockholm'deki konunun davanın kazanılıp kazanılmamasıyla değil, davanın kabul edilip edilmemesiyle ilgili olduğunu ifade eden Yıldız, şöyle konuştu:

"Konu, Cem Uzan'ın yaptığı müracaatla beraber, Türkiye aleyhine açılan 2,5 milyar avroluk davanın kabul görüp görmeyeceğiyle alakalıydı. Bu dava kabul gördü. Bundan sonra dava görüşülmeye başlanacak demektir. Tahkim heyetinin objektivitesine, güvenilirliğine inancımız tamdır. Haklı olduğumuz konuda savunmamıza, tecrübeli kadromuzla beraber devam edeceğiz. Davanın görülme talebi 12 Haziran'da kabul edildi. Şu ana kadar ülkemiz lehine, haklı olduğumuz bir davada çalışıyor ve uğraşıyoruz. Haksız yere ne bir şahsın ne de bir hükmü şahsiyetin haklarının alınmasına taraf değiliz. 232 milyar dolar gibi, 12 yıl önce hükümetlerimizin iş başına geldiğindeki Türkiye'nin gayrisafi yurtiçi hasılası kadar bir miktar talep ediliyor bizden. Buna karşı hukuki mücadelemiz devam edecek. Tecrübeli bir hukuk bürosu ve kadroyla çalışıyoruz"

Kuzey Irak'tan gelen petrol

Bakan Yıldız, Kuzey Irak'tan Türkiye'ye sevk edilen petrol konusundaki soruya karşılık, "Yaklaşık 100-120 bin varillik sevkıyat devam ediyor. Şu anda yol haritasında herhangi bir değişiklik söz konusun değil ama Irak'ta bütün gelişmeleri sıcağı sıcağına takip ediyoruz. Türkiye, Kuzey Irak'la imzalanmış özel hukuk hükümlerine tabi gerek özel gerekse kamu şirketlerinin işlemlerine aynı şekilde devam ediyor. Musul ve Kerkük'te petrol ve doğalgazla alakalı kaynakların nasıl tasarruf edildiğine dair gelişmeleri takip ediyoruz. Şu anda sevkıyat devam ediyor" dedi.

Irak'taki IŞİD varlığının boru hatlarının güvenliği için tehdit oluşturup oluşturmadığı sorusu üzerine Yıldız, Irak stabil hale gelinceye kadar her türlü riski içinde barındırdığını söyledi. Önümüzdeki günlerde ne tür gelişmeler olacağına ilişkin çok öngörülebilir durum olmadığına işaret eden Yıldız, petrol akışının ileride kesilip kesilmeyeceğini söylemenin kolay olmadığını dile getirdi.

Irak'taki gelişmelerin petrol fiyatlarını etkilediğini belirten Yıldız, şunları kaydetti:

"Dünyadaki gerek bölgesel gerekse bir kısım ülkelerdeki siyasi istikrarsızlıkların en fazla etkilediği sektörlerden birisi enerji sektörü. Ham petrol fiyatlarının arttığını görüyoruz. Ham petrol fiyatlarının artması Türkiye'nin maliyetlerinin arttığı anlamına geliyor. Bunlar stabil hale gelinceye kadar bunu tüketicimize, sanayicimize, konutlara yansıtmamaya gayret ediyoruz. Ham petrol ve buna bağlı olarak doğalgazın maliyetlerinin artacağı çok net bir şekilde ortada. Bunu kendi içimizde eritebileceğimiz, maliyetlerini dengeleyebileceğimiz bir yapı için arkadaşlarımız çalışıyorlar."

3. tanker sevkıyatı

Yıldız, Kuzey Irak petrolünün Türkiye üzerinden sevki konusunda, "3. tanker için 22 Haziranla alakalı bir program var. Bu program sarkabilir mi onu şu anda kestirmek mümkün değil. Depolarımızda Irak petrolü bulunmaktadır, sevkıa hazır haldedir. Bunun ihalesini yapan Irak tarafıdır. İhale tamamlandıktan, yeri belirlendikten sonra biz sevkıyatı yapmaya, Bağdat'la gerekli bilgileri paylaşarak devam ediyoruz" dedi.

Taner Yıldız, 3. tankerin müşterisinin sorulması üzerine, ihaleyi, satışı ve gerekli işlemleri yapanın Irak olduğunu, satışın hangi ülkeye yapıldığı, sevkıın yerine ulaşıp ulaşmadığı konularıyla ilgilenmediklerini söyledi.

Bakan Yıldız, Musul'da petrol arama faaliyetlerine katılan TPAO personelinin tahliyesinin söz konusu olup olmadığı sorusuna, "Şu anda TPAO çalışanlarının önemli bir kesimi ki miktarları çok fazla değil, çalışmalarına bulundukları yerlerde devam ediyorlar. Riskleri, tehlikeleri sürekli takip ediyoruz. Tehlikeli ve riskli bölgeler var ancak riskli bölgelerde TPAO çalışanımız bulunmamaktadır" diye karşılık verdi.