"Dünya ekonomisi bir balon patladı, duamız bu balonu tekrar yamamak"
Enka Holding Onursal Başkanı Dr. Tara, '6. Liderlik Zirvesi'nde konuştu
İSTANBUL - Enka Holding Onursal Başkanı Dr. Şarık Tara, "Dünya ekonomisi bir balon gibi şişti ve patladı. Duamız, bu balonu tekrar yamayıp şişirme imkanı bulmaktır" dedi.
Tara, EDUPLUS ve TAKTX tarafından düzenlenen "6. Liderlik Zirvesi"nde yaptığı konuşmada, Enka'nın büyük şirketlerinden birinin de termik santralleri olduğunu belirti.
Yılda 5 milyar metreküp gaz kullanarak 32 milyar kilovat saat elektrik ürettiklerini ve Türkiye'nin elektrik ihtiyacının yüzde 15'inden daha fazlasını karşıladıklarını dile getiren Tara, yurt dışına gönderdikleri personellerinin, 2-3 yıl sonra Türkiye'ye geri dönerek kendi işlerini kurduklarını, bu sayının 200 binleri bulduğunu ve bu kişilerin hala "ENKA'cıyız" dediklerini söyledi.
Tara, bir iş adamının en büyük ödevinin, sosyal mesuliyetlerini hissetmesi olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Dünya ekonomisi bir balon gibi şişti ve patladı. Duamız, bu balonu, tekrar yamayıp şişirme imkanı bulmaktır. Bir şirketin muvaffak olabilmesi için mutlaka şirketteki tüm çalışanları seveceksiniz ve takdir edeceksiniz. Gençlere görev vereceksiniz ve göreceksiniz ki sizden daha iyi yapıyorlar. Siz mutlu olacaksınız ve herkesi mutlu edeceksiniz. Tek başına bir iş yapılmaz. Mutlaka bir takıma ihtiyacınız var.
"Tecrübeye inanmıyorum"
Ben tecrübeye inanmıyorum. Çünkü son 10 yılda olanların toplamı, 2 bin yılda olanlardan daha fazla. Bunları takip edemeyip de 'Benim tecrübem var' diyenler, çok zor durumdalar şimdi. Şirketinizi uluslararası seviyelere çıkarıp, marka olacaksınız. Bizim, yurt dışında aldığımız işleri, Türkiye'de alsak ne dedikodular olur ama biz her zaman dürüst davranıyoruz.
Çalışanlarınızın yabancı dil bilmesini temin edeceksiniz ve Ar-Ge yatırımlarına önem vereceksiniz. ENKA olarak bu krizden rahatsız olduk tabii ama çok fazla rahatsız olmadık. Çünkü işlerimizin bir kısmı, yurt dışında. İşlerinizin en az yüzde 30'u, en fazla yüzde 70'i yurt dışında olacak ki, bölgesel dalgalanmalardan çok fazla etkilenmeyeceksiniz. Şirketinizde kimseyi cezalandırmayın ve altınıza adam yetiştirin. 21. asırda rekabet edebilir olmak lazım. Biz bunların hepsine eriştik ama daha iyisini yapmak için çalışmaya devam edeceğiz."
Türkiye'nin büyük bir elektrik sıkıntısına gireceğini ileri süren Tara, 2 tane santral yapmak istediklerini ve bu santrallerin toplam yatırım değerinin 1,5-2 milyar dolar olduğunu ifade etti.
Tara, 1,5 yıldır bu santraller için uğraştıklarını ancak, hala izin alamadıklarını belirterek, "Şimdi ben karar verdim. Bu santralleri Çanakkale'de yapacağıma... Çağırıyorlar, gidelim Arnavutluk'ta yapalım. Günah değil mi? Aynı santral Tokyo'nun ortasında var ama biz Türkiye'de yapamıyoruz çevreyi kirletiyor diye..." şeklinde konuştu.
Arıkanlı Holding Kurucu Başkanı Dr. İbrahim Arıkan
Arıkanlı Holding Kurucu Başkanı Dr. İbrahim Arıkan ise bir işletmenin başarılı, az başarılı veya başarısız olmasına bakıldığında yöneticilerin performansının etkili olduğunun görüldüğünü belirtti.
Arıkan, yöneticinin, öncelikle çalışma sistemini veya işletmeyi belli bir hedefe götürmek için onlarla köprü kuran, bilgi, emek ve enerjiyi birleştirerek, sinerji yaratan kişi olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
"Başarılı yöneticilerin kişisel özelliklerini incelediğimizde, organizasyon kurup, bunu geliştirme yeteneğinin güçlü olduğu, işlerinin detayını çok iyi bilen , sabırlı ve ikna edici, karar alma aşamasında çalışanlarla birlikte karar alma gibi bir çok iyi özellikleri olduğunu görüyoruz. Yöneticinin kriz dönemlerinde yol gösterici olması gerekir, en önde hareket etmesi gerekir. Komutanı önde olmayan asker savaşı kazanamaz. Yöneticilerin çalışanlar gibi yaşaması onlarla birlikte olması gerekiyor.
Krizi işletmelerin, işletmecisini zora sokan bunalım veya buhran olarak tanımlayabiliriz. Bu ekonomikse ekonomik kriz, sosyalse sosyal kriz diye adlandırılır. Kriz hiç bir işletmeye aniden gelmez, önceden haber verir. Krizin habercisi risktir. Bir iş yerinde riskler artmaya başlamışsa, o iş yerine kriz gelmeye başlamıştır. Risklere karşı önlem alınmalı, risklerin yönetilemez hale gelmesi önlenmelidir. Peki bu riskler nelerdir? İşletmenin satışları düşüyorsa, bütçesi açık veriyorsa, nakit akışı negatif sonuç veriyorsa, çalışanlar mutsuzsa , üretimin kalitesi düşüyorsa , müşteri şikayeti artıyorsa, o işletmeye kriz geliyor demektir."
"Eleman çıkarmak verimi düşürür"
Yaşanan krizlerde gelirlerin azalması ile birlikte yöneticilerin büyük çoğunluğunun giderleri azaltmayı ve tasarruf yapmayı düşündüklerini ifade eden Arıkan, "Tasarrufun en kolayı insan çıkartmaktır. Ancak şirketler insan çıkartmaya başlayınca diğer çalışanlar sıranın kendine geleceğini düşünerek yeterli, verimli ve yüksek performans sergileyemezler ve üretim düşer. Bu böyle kısır döngü devam eder. Kriz nedeniyle eleman çıkartmak işletmenin veriminin düşmesinden başka sonuç getirmez" diye konuştu.
İbrahim Arıkan, kriz zamanlarında krizden çıkmak için gelir artırıcı yollara baş vurulması gerektiğini belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bunun temel taşı işinizi iyi yapmaktan geçer. İyi iş, müşterinizin beğeni, beklenti ve ihtiyaçlarına ne kadar iyi cevap verebiliyorsanız, en iyi iş odur. İyi iş yapmak zordur ama tasarruf için işçi çıkarmak kolaydır. Bunun için çoğu yönetici kolay olanı yapmayı tercih ediyor. 2001 yılındaki krizde ilanla 105 tane pazarlama elemanı aldık.
Bunları önce eğittik, sonra dedik ki 'bakın rakipleriniz piyasada yok, çıkın ürününüzü tanıtın' ve biz 2001 krizinden büyüyerek çıktık. 2008 yılında da benzeri şeyler yaptık, ve 2007 yılına göre büyüyerek çıktık. Bütün bunlar için yöneticilerin, hissedarların ve çalışanların birbirine güvenmesi gerekir."
Mudo Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Taviloğlu
Mudo Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Taviloğlu da, liderlerin her gün yeni bir şey söylemek zorunda olduğunu bildirdi.
Taviloğlu, ilk işe 12 metre karelik bir mağazada başladıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bugün 89 mağazaya ulaştık, 96 mağazaydık, 89 olduk. Belki 84 olacağız ama daha sonra 189 olacağız. Küçülürken de doğru işler yapıyoruz. İşletmelerin başarılı olması için iki ana kriter vardır. Birincisi marka olabilmek ikincisi ise sürdürülebilir başarıdır. bu iki kriteri yerine getiren işletmelerin başarısız olmaları mümkün değildir.
Bizim Mudo olarak olmazsa olmaz 4 kriterimiz var. Tüm çalışanlarımızda bu kriterleri istiyoruz. Bunlar, İş hayatı, aile hayatı, sosyal hayat ve sıhhat. Bu dört kriter bir elin parmakları gibi ayrılmaz bir parçadır Mudo çalışanlarımızda."
Mustafa Taviloğlu, Mudo olarak başarılarını takım çalışmasına borçlu olduklarını da sözlerine ekledi.
Sabancı Holding Strateji ve İş Geliştirme Grup Başkanı Hakan Akbaş da krizle birlikte yeni bir döneme girildiğini ve bu yeni dönemde şirketlerin pazarlama ve satış politikalarını gözden geçirmelerinin gerektiğini anlattı.
Akbaş, kriz dönemlerinde şirketine ve markasına yatırım yapmaya devam eden şirketlerin, müşterilerin güvenini kazanacağını belirterek, "Krizde büyüme olmaz. Sadece kemer sıkmalıyız ezberini çöpe atmalıyız artık" dedi.
Bu yılki, iş ve siyaset dünyasına verilen "EDUPLUS Liderlik Onur Ödülü" Şarık Tara, Mustafa Taviloğlu ve İbrahim Arıkan'a verildi