"Enflasyon hedeflemesi Türkiye'yi montaj sanayine döndürecek"

ASO Başkanı Özdebir, Merkez Bankası tarafından uygulanan enflasyon hedeflemesi politikasını eleştirdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, Merkez Bankası tarafından uygulanan enflasyon hedeflemesi politikasını eleştirirken, bunun bir kur garantisine dönüşerek, Türkiye'nin sanayileşmesini engellediğini, Türkiye'yi montaj sanayine döndürecek bir kampanya yürütüldüğünü söyledi.

ASO Meclisi ile Ankara 1'inci, 2'inci ve 3'üncü organize sanayi bölgeleri müteşebbis heyetlerinin ortak ve olağan Ağustos ayı toplantısında konuşan Özdebir, ekonomideki gelişmeleri değerlendirirken, sanayi üretiminde Haziran'da görülen artış eğilimindeki düşüşün, Temmuz ve Ağustos'ta da devam ettiğini belirtti. ABD'de ekonomisindeki durgunluk ve gerilemenin etkilerinin AB'de de görülmeye başlandığına işaret eden Özdebir, Türkiye'nin ihracatının büyük bölümünün bu bölgeye yapılması nedeniyle, ihracatın olumsuz etkilenmesini önleyecek tedbirlerin şimdiden alınması gerektiğini vurguladı.

ASO'ya üye firmalar arasında Haziran ayında yapılan anketin sonuçlarını da değerlendiren Özdebir, anketin sonuçlarının piyasada yaşanan durgunluğu, hatta bazı sektörlerdeki sirkülasyonun durduğunu açıkça gösterdiğini kaydetti. Ankara sanayindeki ve yılın kalan bölümüne yönelik beklentilerin de olumlu olmadığını anlatan Özdebir, birçok firmanın işçilerini ücretsiz izne çıkardığını belirtirken, TÜİK'in istihdam verilerindeki küçük artışın konjonktürel olarak turizmden kaynaklandığına işaret etti.

Enflasyondaki artışı da değerlendiren Özdebir, özellikle ÜFE'deki artışın, talepten değil, maliyetlerdeki artıştan kaynaklandığını kaydetti. Cari işlemler açığındaki artışa da işaret eden Nurettin Özdebir, ASO olarak bunu her zaman ekonomik bir risk olarak değerlendirdiklerini vurgularken, şöyle konuştu:

"Yüksek faiz düşük kur politikası devam ettikçe, cari işlemler açığının sürdürülebilir düzeylere çekilmesi mümkün değil. Vakitsiz geçilen enflasyon hedeflemesi nedeniyle, Türkiye'nin rekabet gücü giderek daha da azalıyor. Açık enflasyon hedeflemesi, bir kur garantisine dönüşerek, Türkiye'nin sanayileşmesine engel oluyor. Türkiye'yi montaj sanayine döndürecek bir kampanya sürüyor. Düşük kur, yüksek faiz ile değişik bir siyasetle popülist uygulama yapılıyor. 2 milyon iş adamı şikayet ediyor, ama halk kitlesi ucuza mal alabiliyor. Merkez Bankası'nın bunun için bu politikayı devam ettirdiği fikri, bende pekişiyor."

"Reel sektörün 120 milyar dolara yakın döviz borcu var"

Reel sektörün 120 milyar dolara yakın döviz borcu bulunduğunu, bu borcun yapısı konusunda da ayrıntılı bilgi bulunmadığını anlatan ASO Başkanı Özdebir, sektörün kur hareketlerine karşı çok kırılgan durumda olduğuna işaret etti.

Kurdaki bir kırılmanın ekonomiye vereceği zararı tahmin etmenin çok zor olduğunu, ancak bu zararın 2001'deki krizden daha fazla olacağını kaydeden Özdebir, "Bu tahribatın telafisi de zor olur. Bir kurbağayı kaynar suya atarsanız, bağırıp zıplar. Ancak soğuk suya atıp altından yavaş yavaş suyu ısıtırsanız, piştiğini fark etmez. Biz 2004'ten beri piştiğimizin farkında değiliz" dedi.

Açık enflasyon hedefinin artık "örtülü kur garantisine" dönüştüğünü vurgulayan Özdebir, birçok firmanın borçlandığına işaret ederek, risklere karşı siyasi iradenin acilen önlem almasını, düzeltmeleri yapmasını istedi. Özdebir, yüksek faiz, düşük kur politikası hakkındaki endişe ve eleştirilerini, dün ASO'yu ziyaret eden Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ve yardımcılarına da ilettiklerini kaydetti.

Yabancı bankaların kredileri geri çağırması

Bankacılık sektöründe bazı bankaların kredileri vadesinden önce geri çağırarak firmaları zor durumda bıraktığını bildiren ASO Başkanı Özdebir, bu konuda BBDK'ya da bir yazı yazdıklarını belirtirken, şunları söyledi:

"Özellikle yabancı bankalar, büyük reklamlarla (KOBİ'leri destekliyoruz) sloganı ile agresif bir şekilde piyasaya giriyor. Uyarmamıza rağmen, firmalar kredi kullanıyor. Şimdi bu bankalar, ekonomideki yavaşlama nedeniyle, aynı agresiflikte kredileri vadesinden önce geri çağırıyorlar. Bir yabancı banka, kendisine verilen çekleri vadesinden önce işleme koyarak, çekleri veren firmalara haciz işlemi uygulatmıştır. Bu ticaret hayatı için bir dinamit, firmanın altına konan bir bombadır. Bankanın genel müdürünü aradım ama bana dönmedi. Bunun takipçisi olacağız. Böyle bankalar bizim bankamız olamaz.

Ölçüsüz ve agresif pazarlama taktikleri ile kredi portföyünü genişleten bankaların, içine düştükleri kredi riskinin maliyetini reel sektöre çıkarma girişimleri, bindikleri dalı kesmek olacaktır. Bankacılık kesimini sağduyulu davranmaya davet ediyorum."

Bölgesel ve sektörel asgari ücret uygulaması

ASO'nun gündeme getirdiği bölgesel ve sektörel asgari ücret uygulamasının halen tartışılmakta olduğunu da hatırlatan Nurettin Özdebir, bunun kabul edilmesi halinde hem yatırımın yurt dışına kaçmasına engel olunacağını hem de kayıtlı istihdamın ve insanların gelir seviyesinin artacağını söyledi.

Nurettin Özdebir, Türkiye'deki yolsuzluklara ilişkin bir raporu değerlendirirken de yolsuzluk ve rüşvetin önlenmesinde yaptırımların yetersizliğine işaret ederek, bu konuda yasaları değiştirmenin yeterli olmadığını vurguladı.

ASO Meclis Üyesi Mehmet Akyürek de yaptığı konuşmada, Ramazan ayı nedeniyle iş adamlarının birbirine lüks restoranlarda iftar verdiğine işaret ederek, "zenginin zengini ağırladığı" bu uygulamadan vazgeçilerek, bu yemeklerin parasının Manavgat'ta yanan ormanların yerine fidan dikiminde kullanılmasını önerdi.

Mehmet Arslan da dahilde işleme izin belgelerinin süresinin 1 yıldan 6 aya düşürülmesini eleştirdi.