Sanayici sermayeden yemeye başladı

İSO Başkanı Bahçıvan, 17 Aralıkta başlayan siyasi gerilimin 'istikrar' ortamını tehdit ettiğini belirterek,"12 yıllık siyasi ve ekonomik istikrarın getirdiği birikim var. Biz şu anda bu birikimi yiyerek yol alıyoruz"dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin ocak ayı toplantısı, “Türkiye’nin Enerji Görünümü ile Alternatif Çözümler ve Sanayimiz” ana gündemi ile gerçekleşti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın konuk olduğu toplantıda sanayiciler, iş dünyasının sürdürülebilir başarısı için siyasi ve ekonomik istikrarın gerekliliği ile enerji başta olmak üzere rekabet gücünü etkileyen temel unsurlar üzerinde durdu.

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, toplantıda yaptığı konuşmada, 17 Aralık’ta başlayan siyasi gerilimin, sanayicinin üretim, yatırım ve istihdamdaki sürdürülebilir başarısının yegane şifresi olan “istikrar” ortamını tehdit ettiğini söyledi. Bahçıvan, “Ülkemizde hasret kaldığımız istikrar ortamına son 12 yıldır kavuşmuştuk. Gerçekten de ekonomimizde makro açıdan bazı temel sorunlarımız olsa da bunları yönetme noktasında güven verici bir yaklaşımla karşı karşıyaydık.  Kısacası siyasi ve ekonomik istikrar güven veriyordu. Fakat şu son bir ay içinde yaşadıklarımız, hiç mi hiç hesapta yoktu.

Öyle bir noktadayız ki, bugün bir sanayici için ayakta kalabilmek, adeta bir başarı hikâyesi olacaktır. Böylesi ortamlar, sanayici açısından en önemli sorun olan fiyatlama sorununu ortaya çıkarmaktadır. Kurun bu kadar dalgalandığı ve nereye gideceği konusunda kimsenin bir şey bilmediği bir ortamda fiyatlama yapmak gerçekten çok zor” şeklinde konuştu.
 
Her şeyi Merkez Bankası’ndan beklemek doğru değil

[PAGE]

Her şeyi Merkez Bankası’ndan beklemek doğru değil

Merkez Bankası’nın, türbülanslı ortamda elinden geleni yapmaya çalıştığını da vurgulayan Bahçıvan, “Şapkadan tavşan çıkarmayı bekler gibi her şeyi Merkez Bankası’ndan beklemek doğru bir yaklaşım değildir” dedi. Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Döviz kuru, biz sanayiciler için hayati önemdedir. En son açıklanan verilere göre özel sektörün dış borç stokunun 260 milyar doları aştığı görülüyor. Özel sektörü bu borçlanma noktasında eleştirenlere bir çift sözümüz var: Ülkemizde tasarruf oranları çok yüksek de acaba biz mi bilmiyoruz. Sermaye piyasaları çok gelişmiş de biz mi kullanmıyoruz.  Üretim için kullanılacak kaynak var da özellikle mi gidip dışarıdan dövizle borçlanıyoruz.

Son 10 yılda çok övündüğümüz yüksek büyümede bu borçların çok önemli bir rol oynadığını unutmamalıyız. Dış borç stokundan kaynaklanan tedirginliği yaşarken, son 12 yılın ilk büyük çalkantısına tanıklık etmekteyiz. Ancak 2000 öncesindeki gibi, ilk rüzgârda savrulup gitmediğimizi de burada özellikle vurgulamak isterim. Çünkü geçmiş 12 yıldan gelen bir güven birikimi var. Hem siyasi istikrarın hem ekonomik istikrarın getirdiği güçlü bir birikim bu. Biz şu anda bu birikimi yiyerek yol alıyoruz. Bir tür sermayeden yemek gibi bir şeyden söz ediyorum. Hatta buna sermaye birikimini de ekleyebiliriz. Ama bu güven birikimine sırtımızı daha ne kadar dayayabiliriz, orası meçhul.”
 
Türkiye, enerji fiyatları üzerinde belirleyici olmalı

Türkiye’nin enerji tüketiminde yüzde 70’leri aşan oranda dışa bağımlı olmasının, cari açığın temel nedenlerinden olduğuna dikkat çeken Başkan, bununla birlikte son yıllarda en hızlı büyüyen enerji piyasalarından biri olduğunu hatırlattı. Türkiye’de 2023 yılına kadar enerjide yıllık yüzde 7’lik bir artış öngörüldüğünü kaydeden Bahçıvan, bu artış hızını karşılamak için gereken yatırım miktarının 120 milyar dolar olmasının beklendiğini vurguladı. Bahçıvan, “Türkiye, güçlü jeopolitik ve jeoekonomik konuma sahiptir. Bu konum nedeniyle, ülkemizi sadece bir köprü veya transit ülke olarak adlandırmakla kalmamalıyız. Dünya enerji fiyatları üzerinde belirleyici bir konuma gelmeyi hedeflemeliyiz” dedi. Enerji fiyatları kadar enerjiye kesintisiz ulaşmanın da “rekabet gücü” açısından önemli olduğuna dikkat çeken İSO Başkanı Bahçıvan, doğalgazda ciddi sıkıntılar bulunduğunu belirterek gaz kesintilerinden şikayetçi oldu.  
Geçmişte yanlış enerji politikaları nedeniyle dışa bağımlılığın arttığının altını çizen Bahçıvan, “yumurtaları aynı sepete koymama” ilkesi çerçevesinde dışa bağımlılığı azaltmak için “çevre duyarlılığı şartıyla" nükleer enerjiye destek verdi.
 
Enerji verimliliğin artırmak gerekiyor

[PAGE]

Enerji verimliliğin artırmak gerekiyor

Sanayicinin elektrik maliyetlerini düşürmek için yapılacak ilk işin; geri dönüşü en hızlı yatırım aracı olan enerji verimliliğini artırmak olduğunu söyleyen Bahçıvan, enerji verimliliği ile ilgili yapılacak yatırımların çok daha güçlü teşvik sistemiyle desteklenmesi gerektiğini belirtti. Bahçıvan, “Serbest tüketici mekanizmasının oluşturulması ile sanayicilerimizin büyük kısmı bu serbest tüketici sıfatını kazanmış ve elektriği daha uygun maliyetle temin etme imkânına sahip olmuşlardır. Fakat sanayicilerimizin özellikle fiyat mekanizmaları ve kontratlar konusunda kafaları karışık. İSO olarak bundan böyle sanayiyi yakından ilgilendiren enerji konusunda daha proaktif olmayı arzu ediyoruz” dedi.

Enerjide yerli sanayinin desteklenmesine de dikkat çeken Bahçıvan, “Birçok sektörde dışa bağımlılığı azaltacak, milli gelir, istihdam, ödemeler dengesi, vergi/sigorta ödemeleri ve ülkemizin uluslararası rekabet gücü üzerinde olumlu etki yapacaktır. Bir diğer yol; kamu alımlarında yurt içinde üretilen ürünlerin tercih edilmesi olmalıdır. Örneğin, Akkuyu’da kurulacak ve maliyeti 20 milyar dolar olacak olan ilk nükleer santralimizde, hükümetimizin hesaplarına göre yerli sanayimize, inşaat firmalarına ve diğer birçok sektöre yönelik 7-8 milyar dolarlık bir yatırım imkanı doğacaktır” dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir