Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nda ‘holdingleşme’ tartışması başladı

Savunma sanayisinde şirketlerin yapılanmasına yönelik tartışma yeniden başladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

MEHMET KAYA

ANKARA - DÜNYA’nın edindiği bilgilere göre, son dönem gündeme gelen büyük çaplı projelerde özel sektör şirketlerinin göreli olarak küçük kalması konsolidasyn tartışmasına yol açtı. Ayrıca çok sayıda şirketin pastadan pay almak için zaman zaman sorun çıkaran rekabet biçimlerine yönelmesi de yapılanma ihtiyacını gündeme gektirdi.

Son 20 yılda savunma sanayisinde söz sahibi ülkelerin bu alanda üretim yapan şirketlerinin dev holdinglere dönüşmesi üzerine konsolidasyonun Türkiye’de de uygulanabilmesi için öneri geliştirildi. Daha önce Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı’na (TSKGV) ait şirketlerin holding çatısı altında toplanması önerilmişti. Tartışma, Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar’ın, mart ayı başında İzmir’de yaptığı ve özel sektör firmalarını eleştirdiği konuşmanın ardından başladı.

Daha önce de gündeme geldi fakat uygulanmadı

Savunma sanayiinde şirketlerin yapılanmasına yönelik ihtiyaç ilk stratejik plan döneminde de gündeme gelmişti. Müsteşarlık, stratejik planda sektörün başta kamu şirketleri-kurumlarıyla TSKGV’ye ait güçlü şirketlerden başlayarak konsolide olmasını önermişti. Özel sektör şirketlerinin yapılanmasında ise kara, deniz ve hava platformlarında üretim yapacak az sayıda uzmanlaşmış şirkette yoğunlaşılması gerektiği belirtilmiş, bunların aldıkları işlerin bir kısmının (en az yüzde 30) diğer alt yüklenicilerle paylaşılması önerilmişti. Geçen sürede TSKGV şirketlerinin holdingleşmesine yönelik öneride ilerleme sağlanamadı. Büyük projelere yönelik sonuç alınması yönündeki öncelik, sektörün yapılanması konusundaki ihtiyacın önüne geçti. DÜNYA’ya bilgi veren kaynaklar, yeniden yapılanmaya yönelik ihtiyacın tekrar tartışmaya açılmasında son dönemde başta denizcilik olmak üzere büyük projelerde yaşanan yıpratıcı rekabetin etkili olduğunu vurguladı. Yetkililer, sektörün geldiği aşamada şirketlerin alabileceği büyük işlerin azalmasının önemli bir unsur olduğunun altını çizdi. Savunma sektörü kaynakları, bu alanda sürekliliğin sağlanması için Ar-Ge ve inovasyona dayalı kurumsal şirket kültürüne sahip güçlü kurumlara ihtiyaç duyulacağının altını çizdi. Bu kapsamda da bazı stratejiler önerilirken, askeri teknolojilerin sivil uyarlaması yapılarak bu şirketlerin büyük kamu-sivil projelerinde üstlenici olması ya da off -set ile dahil olması önerildi. Bu yaklaşım genel olarak kabul de gördü. Buna ek olarak, teknolojik derinleşme için AR-GE ve inovasyona yönelik küçük ama uzman şirketlere projeler verilmesi de benimsendi.

Özel savunma sanayii şirketlerine ciddi uyarı 

Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar, 6-9 Mart günleri İzmir’de yaptığı konuşmada, sektörün uzun vadeli düşünmeden, sadece iş alma telaşı içinde olduğunu vurgulamış ve “Özellikle özel sektörle çalışmamızı genişletelim dedikçe ciddi amatörlüklerle karşılaşmaktayız. Müteahhit kültürlü bir sektörümüz var” ifadesini kullanmıştı. Bayar, hayal kırıklığı yaşadıkları bazı projelerin, özel sektörün payının artırılmasına yönelik stratejilerinden şüphe etmeye kadar varan sonuçlar doğurduğunu söylemişti. Bayar, savunma sanayiindeki projelerin ‘üstlenicilere iş vermek amacı olmadığını’ tekrarlayarak, “Nihai kullanıcımıza (TSK) karşı çok zor durumda kaldık. Biz bu projeleri firmalara iş çıkaralım, ihale dağıtalım diye yapmıyoruz. Biz bu ihaleleri TSK’ya stratejik yetenekler kazandıralım bunu da Türkiye’de yapalım diye yapıyoruz. Bence bu yapısal düzenlemeleri özel sektör dahil gündemimize almamız lazım. Bu işleri daha sağlıklı nasıl yürütürüz? Dünyada bunun modelleri de var. Bir şey icat etmemiz gerekmiyor” görüşünü vurgulamıştı.