Şimşek: Türkiye'de piyasaya girilmesi gereken zaman

Başbakan Yardımcısı Şimşek, "En karanlık saatler güneşin doğmasından hemen önceki saatlerdir. Normalde bu içinde olduğumuz zamanlar piyasaya girilmesi gereken zamanlardır." dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) resmi desteğinde, Borsa İstanbul ile Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı iş birliğinde Al-Iktissad Wal-Aamal Group (AIWA) tarafından düzenlenen 12. Türk Arap Ekonomi Forumu'nun (TAF'2017) açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin çok partili demokratik sistemde aslında iyi zamanlar da geçirdiğini anımsatarak, şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın o dönemde liderliğini yaptığı parti ile Türkiye pek çok yapısal sorununun çözümünü buldu. Orta gelir ülkesi olmaktan çıkıp yüksek gelir ülkesi olmayı başardı. Hikaye henüz bitmiş değil. Bizim çok büyük hedeflerimiz var ve bunları gerçekleştirmek için de idari istikrar gerekiyor. Dolayısıyla Anayasa değişiklikleri uzun vadeli sağlam bir ekonomik öngörüyü mümkün kılabilmek için önemli. Söz konusu olan şey tek adam idaresi değil. Demokratik ülkelerde olduğu gibi başkanın kim olacağına, parlamentoya kimin gireceğine halk karar verecek, her dönem 5 yıldan ibaret olacak. Başkan en fazla 2 dönem görev yapabilecek. Burada irade halkın iradesi. Duyduğunuz 'Türkiye şöyle şöyle ilerliyor' diye bahsedilen tüm spekülasyon, şüphe, korkular bir şeye dayanmıyor. Tamamen mesnetsiz."

Yaptıkları yapısal reformlarla iyi bir mesafe katettiklerini belirten Şimşek, artık ikinci ve üçüncü nesil reformların zamanının geldiğini söyledi.

"17 Nisan sabahı itibarıyla çabalarımıza devam edeceğiz"

Mehmet Şimşek, geçen yıl Türkiye'nin birçok şok ile karşı karşıya kaldığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Buna rağmen reform programımıza devam ettik. Reform programımızdaki hedeflerin çoğuna ulaştık. Halen daha yapacaklarımız var. Bunun için de 17 Nisan sabahı itibarıyla biz çabalarımıza devam edeceğiz ve yapısal reformları tekrar gündemimize alacağız. Hukuki anlamda atmamız gereken adımları atacağız. Modern bir arabuluculuk sistemi bunun içinde önemli bir yer alıyor. Ticari ihtilaflar hızlı bir şekilde mahkemeye varmadan çözülebilsin. Özel mahkemelerin kurulması gündemde, bu da adaletin daha hızlı tecelli etmesinin sağlanması için bir araç. İş gücü piyasasına bir reform gerekli. Geçen yıl pazara birtakım esneklikler sunduk. İş bununla bitmiyor. Bazı bileşenlerin de yeni reform ile piyasaya kazandırılması gerekiyor."

"Türkiye'de piyasaya girilmesi gereken zaman"

Mehmet Şimşek, Türkiye'nin zor bir yıldan geçtiğini ancak bu durumun Türk şirketlerinin yurt dışında son 4 yılda 30 milyar dolarlık yatırım yapmasına engel olmadığını söyledi.

En karanlık saatlerin insanların en korktuğu saatler olduğunu ifade eden Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ancak en karanlık saatler güneşin doğmasından hemen önceki saatlerdir. Şu anda Türkiye'den kaçmak ya da uzaklaşmak doğru strateji olmayacaktır. Hangi standarttan bakarsanız bakın Türk varlıkları şu anda değerinin altında. Normalde bu içinde olduğumuz zamanlar piyasaya girilmesi gereken zamanlardır. Piyasadan kaçılacak zamanlar değildir. TL efektif kur açısından bakarsanız, 2003 seviyesinden çok daha aşağıya geldi. Dolayısıyla son 15 yıllık dönemde Türkiye çok şey başardı. Yapısal açıdan da baktığınızda Türkiye'de olumsuz görünüm için hiçbir şey yok."

"Türkiye'nin görünümü orta ve uzun vadede güçlü olacak"

Şimşek, referandumun başarıyla atlatılmasından sonra bekleyen reformların gündeme alınması için hızlı bir şekilde hareket edeceklerini, hükümette bu isteğin olduğunu söyledi.

Reformlar sonrası normalleşme yoluna girileceğini, bu reformlarla siyasi istikrarın ve yönetim istikrarının mümkün kılınacağını vurgulayan Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Reformlar sayesinde Türkiye'nin görünümü orta ve uzun vadede hep olduğu gibi güçlü olacak. Uluslararası medyadaki manşetlere baktığınız zaman, bu manşetler sizin algınızı şekillendiriyorsa o zaman yanlış bilgilendiriliyorsunuz demektir. Türkiye'de 80 milyonluk nüfusun arzuları, hedefleri, yapmak istedikleri, yakalamak istedikleri var. Bunlar hala, aynı şekilde bütün ateşiyle devam ediyor. Coğrafi konumumuz bizim için bir yük değil. Bu hükümet daha fazla reform yapmak için istekli."

Bu konularda ilginizi çekebilir